Olaylar Ve Görüşler

Daha önce de Rus elçileri öldürüldü

27 Aralık 2016 Salı

Andrey Karlov, tarihimizde öldürülen ilk Rus elçi değil. 20. yüzyılın başında iki Rus konsolos aynı kaderi paylaştı. İşin ilginci konsolosları öldürenler belki polis değildi ama Osmanlı askerleriydi.

 

Osmanlı’nın en zor dönemlerinden biri. Hele de Makedonya’da. 93 Harbi’nin yitirilmesinin ardından imzalanan Ayastefanos Anlaşması’yla kaybedilen Batı Trakya ve Makedonya toprakları, Berlin Antlaşması’yla geri kazanılmıştı ama Bulgar komitacıların saldırıları engellenemiyordu. Üstelik Ruslar bölgede hem baskılarını hem de ağırlıklarını artırıyordu.

Gregori Stepanoviç Şerbina cinayeti
Ancak bardağı taşıran son damla, -1999’daki Kosova Savaşı’nda da Arnavutlar ve Sırplar arasında büyük gerilimlerin yaşandığı- Mitroviçe’ye Rusya’nın konsolosluk açması oldu. Rusya’nın tehditlerinden bunalan Saray, gayrimüslimlerin jandarmaya alınması, çetecilere af, Arnavutların kanundışı faaliyetlerinin cezalandırılması gibi hükümler içeren reform paketini yürürlüğe soktu. Bu Bulgar ve Sırp komitacıları tatmin etmemekle birlikte Arnavutları patlamaya hazır barut fıçısına döndürdü.
Konsolosluğun açılmasından iki ay, reform planının yürürlüğe girmesinden bir buçuk ay sonra İsa Boletini liderliğinde birkaç bin Arnavut, Mitroviçe’ye saldırdı. Yaklaşık 30 askere sahip 18. Nizamiye Tümeni işgalcilere ağır zayiat verdirse de İbrahim Halit adlı Arnavut kökenli Osmanlı neferi, tren garında Rusya’nın Mitroviçe konsolosu Gregori Stepanoviç Şerbina’yı vurdu. Omzundan yaralanan 35 yaşındaki konsolos, 10 Nisan’da öldü. Saldırgan idam cezasına çarptırıldı ancak infazın Arnavut isyanının daha da büyüteceği endişesiyle hapis cezasıyla yetinildi.

İlinden İsyanı
1902’de geniş yetkilerle Selanik Kosova ve Manastır’dan oluşan Vilayat-ı Şahane’nin Umum Müfettişliği’ne getirilen Hüseyin Hilmi Paşa için de hayat hiç kolay değildi. Bulgar çeteciler saldırılarıyla Selanik’i yangın yerine çevirirken Düvel-i Muazzama’nın sıkıştırdığı Sultan Abdülhamit bu saldırılara karşılık verilirken şiddetten uzak durulmasını tavsiye ediyordu. Bu durumu fırsat bilen Bulgar çeteciler, nisan, mayıs ve haziran aylarında Osmanlı Bankası binası, postane, şehir gaz deposu, Elhamra Tiyatrosu ve birahanelerin de bulunduğu Selanik’teki birçok yere bombalı saldırılar düzenlediler. Selanik Limanı’ndaki bir Fransız gemisini de batıran Bulgarların hedefi, Osmanlı’nın yönetim zafiyeti gösterdiğini ispatlayarak Makedonya’ya uluslararası müdahalenin önünü açmaktı.
Uluslararası müdahale gelmeyince Bulgarlar, ağustos ayında İlinden İsyanı adı verilen kalkışmayı başlattı.

Aleksandr Arkadiyeviç Rostkovski suikasti
İsyan ateşi Makedonya’yı sararken bölgenin en önemli kentlerinden Manastır’da 1895 yılından beri konsolosluk görevinde bulunan Aleksandr Arkadiyeviç Rostkovski, 8 Ağustos günü Nüzhetiye Karakolu’nun önünde bulunan nöbetçi jandarma Halim’i kendisine selam vermediği gerekçesiyle tersledi. Sonra kimilerine göre kırbaçla vurdu, kimilerine göre “silahına davrandı”. Bu sırada Halim silahını ateşledi ve konsolosu vurdu. Fransız Le Matin gazetesi ise Halim’in daha önce kendisini tokatlayan konsolosu öldürmek için intikam yemini ettiğini yazdı.
Halim’in silahı neden ateşlediği hâlâ muamma olsa da payitahtın büyük panik yaşadığı açık. Sultan Abdülhamit, Çar Nikola’ya taziye telgrafı çekerken, sadrazam Avlonyalı Ferid Paşa’ya da yazdırdığı mektupta hızlı yargılama, görevden el çektirilmesi, tazminat taahhütlerinde bulundu. Ayrıca oğlu Şehzade Ahmet Paşa’yı İstanbul’daki Moskova Büyükelçiliği’ne gönderdi.
Manastır’da ise beş gün süren mahkemede yalnız tetiği çeken Halim değil, yanında bulunmasına rağmen olaya hiçbir dahli bulunmayan diğer jandarma Abbas idama mahkum edildi. Er Zeynel ile Belediye Fenercisi Tevfik, yalancı tanıklıktan 15 ve 5 yıl kürek cezasına çarptırıldı, Mülazım İsmail Hakkı Efendi ile Mülazım Salih Efendi ordudan uzaklaştırıldı, Manastır Valisi Ali Rıza Paşa azlediliği Trablusgarp’a sürgüne gönderildi, Manastır Jandarma Komutanı, bir Jandarma Binbaşısı ve Bölük Ağası görevden el çektirildi.
Konsolosun eşi de kendisine taziye ziyaretinde bulunan Umumi Müfettiş Hüseyin Hilmi Paşa’yı fena halde tersledi. Üstelik bugünün parasıyla 1 milyon 200 bin Avro tazminat teklif edilmesine rağmen.
Payitahtın tavrı ve mahkemenin kararı ise ordunun bir bölümünde ciddi rahatsızlık yarattı. Olay sırasında Manastır Karakolu’nda olan kolağası Enver, (daha sonra Enver Paşa) jandarma Halim’in tabancasını teslim ettiği kişiydi. Cezaların ağır ve haksız olduğunu düşünüyordu ve itirazlarının karşılıksız kalması bir de üstüne üstlük öldürülen elçi için beş pare top atışında bulunması onun Saray’la arasını zayıflatan önemli hadiselerden biri oldu.
Saray’ın tüm çabaları Rusya’yı sakinleştirmedi. Rusya Dışişleri Bakanı Kont Lamsdorf , İstanbul’daki büyükelçiye bir telgraf çekerek öldürülen konsolosları için “Ne Sultan’ın teessür ifadeleri, ne Şehzade Ahmed’in taziye ziyareti ne de Sadrazam’ın ve diğer üst düzey yetkililerin başsağlığı ziyaretleri”nin yeterli olduğunu belirtti. Bu yetmezmiş gibi Karadeniz donanmasından bir filoyu 17 Ağustos’ta İstanbul’a doğru yola çıkardı. 14 parça gemiden oluşan filo, iki gün sonra payitahta 80 kilometre uzaklıktaki İğneada’ya demirledi.
Rusların Makedonya’da jandarmanın yeniden yapılandırılmasında istihdam edilecek yabancı subayların acilen tayin edilmesi, Hıristiyanlara zulmeden Selanik, Manastır ve Prizren gibi yerlerdeki yetkililerin görevden uzaklaştırılmaları, tutuklu Bulgarlarla konsolosluklara istihbarat sağlamakla suçlanan şahısların serbest bırakılmalarının sağlaması yönündeki ültimatomları kabul edilince filo İğneada’dan ayrıldı.
Altı ay içinde iki diplomatlarını kaybeden Çarlık, bu şekilde itibarını kurtarmış görünse de Osmanlı’yı yeni bir Rus Savaşı’ndan kurtaran Japonya’nın Mançurya’daki tehdidinin olması güçlü olasılık. Birkaç ay sonra Mançurya’da başlayacak savaş, modern çağlarda ilk kez bir Asya devletinin bir Avrupa devletini dize getirmesiyle sonuçlanacaktı.

 

HİLMİ HACALOĞLU
Boğaziçi Tarih mezunu, gazeteci



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları