Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kınıyoruz, hep kınıyoruz, nokta, nokta, nokta
Sorumlusu “ülkeyi yönetenler dışında” herkesin olduğu ilan edilen bir facia daha yaşadık. Size bir şey söyleyeyim mi; ülkeyi yönetenlerin hiçbir durumda “sorumlu” olmadığı bir memleket her tür felakete açık demektir. Sadece “güvenlik tedbirleri” konusunda sorumluluktan söz etmiyorum; zira “güvenlik” de nihayetinde bir siyasal meseledir ve ne kadar güvenlik tedbiri alınırsa alınsın zaaf oluşabilir, asıl tedbir siyasal tedbirlerdir. O halde, siyaset konuşmayacaksak fazla söze hacet yok, hepimiz olanları kınıyoruz, nokta. Biz daha çok kınıyoruz, daha daha çok kınıyoruz ve hep birlikte ve tek tek kınıyoruz, yine kınıyoruz, yeniden kınıyoruz, hep kınadık, hep kınayacağız, nokta, nokta, nokta.
Asıl mesele siyaset ise, bırakın konuşalım; “Ülkemiz ateş çemberinde, dört bir yandan saldırı altında mı?”, Peki neden? Bizi kıskandıkları için mi, neden herkes birdenbire bu ülkeye düşman kesildi? “Türkiye yükselen bir yıldız olduğu için, İslam dünyasının umudu” olduğu için önü mü kesilmek isteniyor? Başına gelenleri önleyemeyen bir ülke nasıl yedi düveli kıskandıran, husumetlerini çeken güçteydi de birdenbire bu hale düştü? Biz soralım iddia sahipleri doğru dürüst izah etsin. Velev ki tüm iddiaları doğru, öyle olsun, peki ne yapacağız bu şartlar altında? “Birlik ve beraberlik” içinde bu ülkenin düşmanları ile mücadele mi edeceğiz? Edelim elbette ama hangi birlik beraberlik? Ülkenin ana muhalefet partisinin teröre destekçilikle itham edildiği, yılın sonunun gazeteci arkadaşımız Ahmet Şık’ın tutuklanması ile lehimlendiği, iktidar çevresinin kendisi dışında herkesi tehdit ve hakarete boğduğu bir ülkede ne birliği, ne beraberliği?
Terörü kınama konusunda birlik beraberlik içinde olmamak zaten mümkün değil, o insanlık görevi, peki bir adım ötesi? Anlaşabilmeyi bırakın, hangi asgari müşterekler etrafında, serbestçe tartışıp konuşabiliyoruz? İktidar çevresi, ülkenin selametinin Cumhurbaşkanlığı sistemi adı altında bir tek adam rejimi inşa etmek oluğunu, olmazsa bu ülkenin bölüneceğini, başının beladan kurtulmayacağını düşünüyor; düşünmekle kalmıyor dayatıyor. Demokratik muhalefet adına bizler ise tam tersini düşünüyoruz, ülkenin selametinin daha fazla demokrasi, daha demokratik bir sistem olduğuna inanıyoruz. Ne kadar tartışabiliyoruz, demokratik tepki verebiliyoruz, var mı böyle bir özgürlük alanı, zemini? İtiraz sesinin kısık çıkmasına ayarlı, kurmaca televizyon programlarını saymazsanız tabii. Ana muhalefet partisi demokrasi mücadelesinde etkisiz kalıyor, doğru da, daha etkili olsa ne olacak, Meclis’te çoğunlukçuluk prensibi işliyor, toplumsal barış adına müzakere ve uzlaşma çabası söz konusu bile değil. Uzlaşmadan anlaşılan, iktidar partisinin peşine takılan MHP örneği; gerisi hainlik, teröre el vermek sayılıyor, bu şekilde yıpratılıyor, zan altına alınıyor. En çok ihtiyacımız olan demokratik müzakere ve toplumsal barış çerçevesinde siyaset gündemde olmadığı sürece hiçbir meselemizi çözemeyeceğiz, mevcut iktidar ve çevresi bunu kavramadığı sürece olayların akışı içinde savrulup gideceğiz, asıl sorunumuz bu.
Son olarak ve son saldırı hususunda küçük bir not düşelim; faile veya failleri kim olursa olsun, niyetleri ne olursa olsun, yılbaşı öncesi oluşturulan husumet tablosu ciddiye alınmaya değer. Başımızda bunca dert varken, bu ülkenin İslamcıları, muhafazakârları kafayı yılbaşı kutlamasına takmış vaziyetteydi. Siyaset, değer, kültür üretemeyen İslamcılık, dönüp dolaşıp Atatürk heykeli kaldırmak, Noel Baba’ya kafayı takmak gibi sığ öfke eşiklerini zorlayıp ortamı gerginleştiriyor, kendisine yabancı gördüğü fikirleri, hayat tarzlarını hedef haline getiriyor. Tekrar ediyorum, faili ve hedefi ne olursa olsun, son saldırı ve öncesinde hâkim olan ortam, ister istemez birbiri ile birleşiyor. “İşte tam da bu, birileri böylesi bir tablo yaratmak istiyor” diyorsanız, bırakın insanlar neyi nasıl kutlayacaklarına kendileri karar versin, kahramanlarını kendileri seçsin; yok edin dayatma ortamını, bakın düşmanlarınız istemediğiniz tabloları oluşturabiliyor mu?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
En Çok Okunan Haberler
- Kepez Belediyesi'nde yeni başkan belli oldu
- AKP'li isimden istifa çağrısı!
- Dilan ve Engin Polat çiftinin yargılandığı davada karar
- Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
- Şu pişkinliğe bakar mısınız!
- Milletvekili sayısı artacak
- Öğrenilmesi en zor dili açıkladı
- 'Kapıdan içeri sokmayın'
- Soylu geri mi dönüyor?
- Eski çağ heykellerindeki penisler neden bu kadar küçük?