Müslümanın Müslümana Ettiği!

03 Ocak 2017 Salı

“Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD), komşu iki ülke ile bağlantılı bir terör örgütü… Türkiye Cumhuriyeti’nin (TC) bu ülkelerin yönetimleriyle dostluk içinde, yakın ilişkileri vardı.
TC’nin temel ilkelerini Mustafa Kemal Atatürk, “Yurtta sulh, cihanda sulh!” ve “dinle devlet işlerinin” karıştırılamayacağı “laiklik” olarak koymuştu.
İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, ülkeyi dünyayı kana bulayan “2. Dünya Savaşı’na” sokmayarak, bir Türk’ün “şehit” ya da “gazi” olmasını önlemişti.
Ama “Büyük Ortadoğu Projesi” nin başına paraşütle indirilen Sultan hazretleri, MİT TIR’ları ile yangına körükle gidince, “terör kanseri” Türkiye’ye de bulaştı. Şimdi de kalkmış “Türkiye yeni bir İstiklal Harbi veriyor. Milli birliğimiz, toprak bütünlüğümüz tehdit altında…” diyor!

***

Sultanın Şeyhülislam Efendisi 30 Aralık’ta tüm camilerde şu hutbeyi okuttu: “Yeni bir yılın ilk saatlerinin başka kültürlere, başka dünyalara ait yılbaşı eğlenceleriyle israfa dönüştürülmesi düşündürücüdür!”
Her şeyden önce “Noel - Kristmas” başka, “yılbaşı kutlaması” başka olgulardır.
Hıristiyanların peygamberi İsa, 25 Aralık’ta doğdu. Hıristiyanlar İsa’nın doğumunu yılbaşında değil, 24/25 Aralık’ta “Kristmas” olarak kutlarlar.
İS 3. yy’ın sonlarında, Antalya Patara’da doğan rahip Nikalaos, denizcilerin “azizi” ilan edildi. ABD’ye yerleşen Hollandalı göçmenler “Noel Baba” adını taktılar. İsa’nın doğum günü, çocuklara hediye getiren bir kimlik yaratıldı.
Yılbaşı kutlamasının hiçbir biçimde Hıristiyanlıkla ilgisi yoktur. Yılbaşında çam ağacı süslemek Türklerin tarihsel geleneğidir. Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ bu gerçeği şöyle açıklamıştı:
“Eski Türklerde yerin göbeğinden, göğe kadar bir hayat ağacı tasavvur ediliyor. Bir ucunda gök tanrısı duruyor. Türklerde güneş kutsal, ama tanrı olarak kabul edilmiyor. 22 Aralık’ta gündönümünde, güneş dünyayı yeniden fazla olarak aydınlatmaya, günler uzamaya başlayacak. Türklerin gök tanrısı, gün ile geceyi düzenliyor...
22 Aralık’ta gün geceyi yeniyor. Türkler bu olayı ‘Yeniden Doğuş Bayramı’ olarak kutluyorlarmış. Akçam getirilip eve konuyor, altına o yıl onlara, güzel bir yaşam verdi diye tanrıya hediyeler koyuyorlar. Dallarına da tanrıdan dilekleri için, adak olarak kurdele koyuyorlar.
O günlerde şenlik yapıyorlarmış. Aileler toplanıyor, özel yemekler yeniliyor, güzel elbiseler giyiliyor. Bu âdet Türkler yoluyla Avrupa’ya geçti. Konunun Noel’le alakası yok!”

***

15 Nisan 2014’te bu köşede şöyle yazmışım:
“Pennsylvania’daki Fethullah Gülen zevkten dört köşe olmalı! En çok teşekkürü de herhalde Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez almıştır. Görmez, aynı gün Ankara’da Abdullah Gül için ayrı, İstanbul’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için ayrı ‘Kutlu Doğum Haftası’nı kutlama törenleri düzenleyip her ikisinde de boy göstermeyi becerdi!
(…) Feto Efendi’nin neden zevkten dört köşe olduğunu anlamak için 9 Mayıs 2008’de bu köşedeki ‘Kutlu Doğum Haftası Kimin?’ başlıklı yazımı da anımsamakta yarar var!
Ramazan (Şeker) ve Kurban bayramları, her yıl ‘Kameri (ay)’ takvim ile ‘Miladi’ takvim farkından dolayı 10 gün öne alınarak gerekleri yapılır. Bu uygulama Muhammet’in doğum günü için ‘mevlit’ kutlamalarında da geçerlidir.
Ancak Müslüman ülkelerinde yalnızca Türkiye’de, Başbakanlık ve Diyanet Vakfı’nın kararları ile 1989’da Kutlu Doğum Haftası’nın kutlanmasına başlandı. Daha sonra ‘kameri’ takvimden ‘miladi’ takvime geçilerek peygamberin doğumu, kimi yıllarda 20-27, kimi yıllarda 16-22 Nisan tarihleri arasında kutlandı.
27 Nisan 1941’de kim doğdu? Fethullah Gülen Efendi doğmuştu!

***

IŞİD eylemcisi, sanki Şeyhülislam Efendinin “Yeni yılın başka kültürlere, başka dünyalara ait yılbaşı eğlencelerini” kınamasından cesaret almışçasına Ortaköy’de bir gece kulübünde 39 kişiyi öldürdü, 65 kişiyi yaraladı.
Ölen Müslümanlara “şehit” denilecek. Ölenler arasında 27 yabancı var. Müslüman olmayanlara, “ne şehit oldu, ne de gazi” tekerlemesi ile bağlantılı olarak herhalde “Niyazi oldu” denilecek!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları