‘Sözüme güvenme!’ diyor milletvekili

12 Ocak 2017 Perşembe

Anayasa değişikliğinin ilk tur oylamasında 338 evet ile iktidar istediği sonucu elde etti. Her ne kadar, 338 rakamı ilk tur için, iktidar cephesi kurmayları tarafından hesaplananın altında olduğundan, AKP’lileri ikinci turdaki olası fireler ile ilgili olarak telaşlandırdıysa da, ikinci turda zorunlu 330’un bulunmaması olasılığının çok çok zayıf olduğu görülüyor.
AKP’nin, tıpkı birinci turda olduğu gibi, ikinci turda da istediği sonucu, anayasa değişikliklerinin gizli oyla yapılmasını amir olan anayasanın 175. maddesini çiğneyerek alacağı kesin gibidir.
Arkadaşımız Kemal Göktaş, dünkü yazısında gizlilik ilkesinin ihlalinin bir iptal nedeni olabileceğini belirtiyor. Ancak yazı dikkatle okunduğunda, bu AYM’nin, bugünkü koşullar altında, iptal kararı vermesi ihtimalinin ortadan kalktığı, dolayısıyla anayasanın 175. maddesinde belirtilen gizli oy zorunluluğunun ihlalinin yaptırımsız kalacağı da kolayca anlaşılıyor.

***

Anayasa değiştirilirken anayasa ihlalinin hukuken yaptırımsız kalması, eylemlerin siyasete, milletvekillerine ve Meclis’e duyulan saygı ve güveni derinden sarsmasını engellemiyor. Ne yazık ki, salı günkü oturumda bu sonucu doğuracak sahneler yaşandı.
Oysa, Meclis’e saygı ve güven Cumhuriyet Türkiye’sinin ana ilkesi ve dayanağıdır. Çünkü bağımsızlık ve Kurtuluş Savaşı’nı baştan sona yöneten, asker ve sivil herkesin üstünde olan halk iradesinin temsilcisi yüce Meclis’ti.
Mustafa Kemal’in büyüklüğü, halk iradesinin temsilcisi o yüce Meclis’in toplanmasını ve savaşın yönetimini ele almasını sağlamasıdır. Mustafa Kemal’i Gazi Mustafa Kemal yapan da, 1. Meclis’i Gazi Meclis yapan da aynı etkenlerdir.
Bu gerçeği sade vatandaş kadar, hatta ondan da daha çok Meclis’in üyelerinin kavramaları ve ona uygun davranmaları gerekiyor.
Kimse yüce Meclis’i “cüce Meclis” diyerek, küçümsemeye yeltenenlerin eline koz vermemelidir.
Kapalı oy kabinine girerken oyunu herkese ve kameralara teşhir eden kişiler bu münasebetsizliği yapmışlardır.
Bir milletvekilinin bu tür davranışı ne anlama geliyor?
Milletvekili bu davranışı ile şunu söylemiş olmuyor mu:
- Benim de, başka milletvekillerinin de sözüne inanma, sen gösterilen kanıtlara bak!

***

Anayasa değişiklikleri oylamasının gizli olmasını emreden 175. madde, parti yöneticisi olsun ya da olmasın herhangi bir kimsenin bir milletvekiline bu konuda oy kullanırken baskı yapmasını engellemek için getirilmiştir.
Milletvekillerinin kendi iradelerine sahip çıkmaları halinde, zaten kimsenin onlara bu yönde soru sormaya cesaret bile edememesi gerekir.
Eğer milletvekili, yine de bu yönde bir soruyla karşılaşırsa çağdaş demokrasilerde yanıtı açık ve nettir:
- Anayasanın amir hükmü gereği vicdanımın sesine uyarak oyumu verdim, nokta!
Hadi diyelim ki, milletvekili parti disiplini ve dayanışması adına, oyunun içeriğini açıklamakta sakınca görmedi ve kullandığı oyu parti yöneticisine açıkladı. O zaman da, “Söylediğinin doğruluğu ne malum? Hangi yönde oy kullandığını ispatla!” gibi bir çıkışla karşılaşırsa, temsilcisi olduğu milli iradenin ve üyesi olduğu yüce Meclis’in itibarını korumak adına, yanıt olarak, sözüne güvenilmesi gerektiğini, bir Meclis üyesinin sözünün güvenilir olduğunu, başka bir güvenceye gerek olmadığını vurgulaması gerekmez mi?
Milli iradenin tecelli ettiği yüce Meclis’in üyesinin, hem kendisinin hem de Meclis’in itibarını koruyacak böyle bir davranışta bulunmak yerine, oyunu göstererek bağlılığını kanıtlama yolunu tutmasının Türkçedeki karşılığı şu değil midir:
- Sözüme güvenme, haklısın! Ama bak sana kanıt gösteriyorum. Vallahi billahi istediğin doğrultuda oy kullandım.
Bundan daha fazla yüce Meclis’in itibarını zedeleyecek bir davranış olur mu?
Yüce Meclis’in itibarına milletvekilleri herkesten çok özen göstermek zorunda değiller mi?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları