Demokrasi kültürü ve referandum sonrası

09 Mart 2017 Perşembe

Referandum tarihi yaklaştıkça ve “Hayır” olasılığı güçlendikçe, iktidar çevrelerinin Referandum söylemleri sertleşiyor:
“Hayır” diyeceklere yönelik suçlamalar artarak devam ediyor.
Bu suçlamaların “terörizme” kadar uzanan bir yelpaze içinde yer alması, her bakımdan, toplumumuzun hem demokrasi kültürüne hem de ruh sağlığına zarar veren sonuçlara yol açabilir:
Çünkü Referandum konusunda farklı düşünen insanları birbirlerine düşmanlaştırarak, çeşitli grupların birlikte yaşama iradelerini zayıflatabilir ve Referandum sonrasında beklenmedik gerilimlerin ortaya çıkmasına yol açabilir.
Ayrıca Referandumda “Hayır” diyebilecek olan vatandaşların, “terörizm” gibi, yıllardır Türkiye’nin baş belası olan bir insanlık suçuyla itham edilmesi, bu insanlık suçunun “olağanlaştırılması” bakımından da çok sakıncalı bir tutumdur.
Unutulmamalıdır ki, Referandum, “Evet” yanıtının da “Hayır” yanıtının da meşru ve haklı kabul edildiği “Demokratik bir süreç” olarak toplumun önüne getirilmiştir.
Seçeneklerden birinin “ihanet” mertebesine taşınarak bir kampanya yürütülmesi, hele hele bu kampanyanın adalet mensupları dahil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm makamlarınca benimsenmiş görünmesi, bugün için de gelecek için de “Demokratik Rejimimizde” “telafisi olanaksız” yaralar açabilir.

***

Aslında bu “Referandum süreci” zaten iki bakımdan sorunludur:
Birinci olarak, Olağanüstü Hal, OHAL uygulamaları sürdüğü için, toplumda, seçmenin özgür iradesiyle, hiçbir baskı altında kalmadan karar verebileceği bir ortam yoktur.
İkinci olarak, seçmenin tercihine sunulan seçeneklerin birisi, tek bir kişinin sadece yasama ve yürütme erklerini değil, adalet erkini de denetlemesine olanak sağladığı...
Her demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olan, “kuvvetler ayrımını”, “denetim ve denge” mekanizmalarını ortadan kaldırdığı için...
“Demokratik Rejimin” bazı temel kurum ve kurallarına aykırı düzenlemeler içermektedir.
Bu açıdan, böyle bir Referandumla “Demokratik Rejimi” sakatlayacak seçeneklerin halkın onayına sunulması, doğrudan doğruya “Demokratik Rejimin ruhuna” aykırı görünmektedir.

***

AKP iktidarının bugüne kadar gerilim stratejisinden beslendiği bilinmektedir...
Referandum sürecinde de bu stratejinin devam ettirilmesi, Referandum sonrası için, sonuç ne olursa olsun, pek umut verici görünmemektedir...
Oysa toplum artık kavga değil, sükûnet istemektedir ve bunu sağlamak da, Referandum sonucu ne olursa olsun, iktidarın görevidir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları