Feyzi Açıkalın

Ruslar koşa koşa geliyorlar ama…

27 Mart 2017 Pazartesi

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı dün Batı Avrupalı turistler için “Tıpış tıpış gelecekler” dedi. Nasıl bir öngörü, bilgi ve deneyimle bunu söyledi bilinmez ama tek gerçek Rusların “koşa koşa” gelmekte olduğudur…

Bir “talimatla” Türkiye ziyaretleri yasaklanan BDT halkı, yine bir “geçebilirsiniz!” komutuyla ülkemize geliyor. Belirlenmiş uçak koltuk sayısı 2,8-3 milyon civarında iken, hükümete yakın durmaya çalışan turizm derneği yöneticileri konuk sayısının 4 milyonu bulacağını söylüyor.

Türkiye’ye olan Rus ilgisinin, tur paket fiyatlarının 2015 sezonuna göre ortalama yüzde otuz düşük olmasından da kaynaklandığı biliniyor. Rus Tur Operatörleri Birliği (ATOR) , “Bu yıl Türkiye ile değişen tek şey yüksek indirimlerdir” açıklamasını geçen hafta yaptı. Nisan sonuyla ağırlık kazanacak Rus konuk girişinin, Mısır turizm sezonu erken açılmadığı takdirde Ekim sonuna kadar uzayabileceği düşünülüyor. Ama… 

Kaderi liderinin iki dudağı arasında olan bir talihsiz ülke olarak Rusya ile Türkiye arasında “cicim ayları” yaşanmıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 5 Mart 2017 günü idam kararıyla ilgili konuşurken bir sözü dikkatlerden kaçtı. Erdoğan, 27 Nisan 2011 günü “çılgın boğaz projesi” açıklamasında bulunurken sarf ettiğinden beri ilk kez, “George ne der, Hans ne der, Katherina ne der” sözüyle Rus devlet adamlarına da gönderme yapmıştı.

Malum; Suriye’de PYD ile, Türkiye’nin aleyhine bir işbirliği sürmekte … Rusya Devlet Başkanlığı Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavretyev’in, “Ankara’nın Suriye’de muhaliflerle teröristleri birbirinden ayırmakla meşgul olduğunu umuyoruz” sözü satır aralarında eridi gitti…

Rusya, aralarında domates ve üzümün de bulunduğu 425 milyon dolarlık pazar payı olan tarımsal üründe ambargo uygulamaya devam ediyor… Türkiye buna karşılık olarak Rusya’dan buğday ithalatında vergileri kaldırdı. Rus Tarım Bakan Yardımcısı Sergey Levin Duma’da yaptığı konuşmada, Türkiye’yi Dünya Ticaret Örgütü kurallarını ihlal etmekle suçladı… 

Türkiye’nin dünyadaki yalnız kalmışlığını, Rusya’nın ince ince dokuyarak kendi çıkarına fırsata dönüştürmekte olduğuna kuşku yok… 

Gelelim turizme… Ya karşılıklı bir büyük özlemle kavuşmayı beklediğimiz Rus halkını düş kırıklığına uğratırsak? 2015’de büyük değer yitiren Rus Rublesi, 2014 mart ayındaki kura üç yıl sonra bugün ulaştı. Çok basit bir örnek ile Rus konuk, sigarayı, içkiyi en az yüzde 40 zamlanmış fiyatıyla alacak. Konaklamadaki düşük fiyatların karşılığında yeterli bir servis alamayabileceğinde tepki verebilecek. 
Başka bir büyük tehlike, şimdiden sahilleri ve yolları, kadın konukları rahatsız etmek üzere doldurmuş, cinsel açlık içindeki Anadolu erkeğidir. Yasak olmasına rağmen, yerleştirilen irticacı bölgelerindeki hırsızlık sezona da yansıyabilir. İkincisi, özellikle Alanya’nın iki yıl öncesine göre bile tesettürlü olma lehine gösterdiği büyük değişimdir. Alanyalı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun dünkü, “Yerleşik Rusları Müslümanlıkla korkutuyorlar” iddiası konuklarda, şehrin özellikle kadın profiline bakarak hayat bulabilir.

Batı Avrupa ile turizmi buzdolabına koyduktan sonra Rusya ile de işimiz kolay değil. Rusya’nın devlet deneyimli, oturaklı, entelektüel, sanatsever dışişleri bakanı ile Aralık 2016’da Alanya’da fotoğraf çektirmek tabii ki ilişkilerin tekrar başlaması açısından çok yararlı oldu ama devamını getirebilmek şartıyla…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ah şu çöl tozları 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları