Selçuk Erez

Adem ile Havva

13 Nisan 2017 Perşembe

-Havva ya, uzatsana şu elmayı. 
- Hangisini? 
- Golden olanını. 
- Bana bak; böyle yemeğe devam edersek günün birinde yakalanacağız. 
“Kandırıldık” der, “özür dileriz”. “Bizi o hain yılo kandırdı” deriz. 
- Ne yılosu? 
- Yılan yani... 
- Bunları böyle mideye indirmeye devam edersek günün birinde bizi fena cezalandıracak. Son zamanlarda çok kilo aldık; anlayabilir. 
- Kim bana “elma yedi” derse yalancıdır, kendi yemiştir. Belge varsa açıklasın da görelim! 
- Peki ben? Beraber yemedik mi biz bu elmaları? 
- Valla bilmem; sen yemiş olabilirsin. 
Bir gün korktukları başlarına geldi: İlahi kuralları çiğnemiş oldukları delilleriyle saptandı ve cennetten uzaklaştırılmalarına karar verildi... 
Sonra? 
Adem ile Havva iki gılmanın refakatinde cennetten aşağıya doğru sarkıtılmış bir ipin yanına getirildiler. İp bulutların arasında kilometrelerce uzanıyor, nerede bittiği görülmüyordu. 
- Hadi buna tutunup inin bakalım! 
- Sizin asansörünüz yok mu? Ya da yürüyen merdivenler? 
- Onun ihalesi henüz yapılmadı. 
Adem önde, Havva arkada aşağıya doğru inmeye başladılar. İndiler, indiler, günlerce indiler, sonra dünya göründü. 
- Adem, biz bu futbol topu kadar şeye mi ineceğiz? 
- Ben burada ancak tek ayak üstünde dururum; sen kendine başka bir gezegen bul ya da istersen kendin gezegen ol. 
- Bugüne kadar ne istedin de vermedim ki benden çömeleceğim bir avuç yeri esirgiyorsun? 
- O ufacık yerde canın sıkılır, fenalık basar!.. 
İnmeye devam ettiler.
- Aaa bak dünya büyüdü... Sen bunun üstünde miting bile yaparsın. 
- Öyleyse istersen kal şimdilik. 
- Nereden geldiniz diye sorsalar ne diyeceğiz? 
- Cennetten, “Küçükçekmece Cennet Mahallesi’nden geldik” deriz. Sakın kovulduk filan deme! 
- Ne diyeyim? 
“Mezun olduk, diplomamızı aldık da geldik ama gelirken yolda düşürdük” diyeceğiz. 
- Bak aşağıda yemyeşil vadiler, akarsular, geniş ormanlar var.
- Buraya ne güzel alışveriş merkezleri yapılır! Ağaçlıkların şu bölümünü kestirip oralara bol bol TOKİ konduracaksın! Seneye de diğer bölümleri böyle kalkındıracaksın.

***

Sonra ne mi oldu? 
Havva için kolay olmadı ama hayır öyle aç maç kalmadılar. 
Adem önce turistçiliği denedi “Cennet”e bilet sattı; olmayınca politikaya atıldı. Şimdi nabza göre şerbet verip cennet vaat edip oy topluyor: Mümine “Çok namaz kılan gider” diyor, ayyaşa meyhane gibi tarif ediyor, abazaya hurileri anlatıyor. 
Yiyorlar mı? Şimdilik yüzde ellisi yiyor; ancak Havva çok endişeli, öteki de geceleri kâbus görüyor; zira anketler bu oranın giderek azaldığını yansıtıyor!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Böcek yeriz o zaman! 30 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları