Bağış Erten

Önyargıları aşmak

01 Mayıs 2017 Pazartesi

Teorik olarak ligin en kritik maçı bu. Birinciyle ikinci oynuyor, ligin en beklenmedik flaş takımıyla en büyük favori sahnede. Maç öncesi bir korku var içimde. Ülkenin her alanda herkesi mahkûm ettiği vasatın zincirlerini kırmak da kolay değil. Hem ne diyordu Ali Desidero: “Teoride dersen zehir gibi, pratik dersen sallanmakta.”
Oysa önyargılı olmak kötü bir şey. Sonuçta sahada bu sezon teşekkürname (takdir değil) alabilecek iki takım var, ve onların mücadelesi vaatkâr olmayacak da ne olacak. Ama işte enerjimiz düşmüş bir kere. Beklenti böyle olunca dünkü maça şaşırıp kalıyoruz. Anlamaya çalışmayı bile unutuyoruz.
Nasıl oluyor da oluyor peki? Unutmayalım; ülkenin en büyük motivasyon kaynağı mağduriyet. Dün bir kez daha ‘zor durumda’ olan, üzerine gelinen, sorgulanan tarafı bundan büyük bir motivasyon çıkardı ve Başakşehir şampiyonluğun en büyük adayı Beşiktaş’ın üzerinden 18 dakikada buldozer gibi geçti. Etkileyici bir başarı bu.
Fakat insan üzülüyor. Sonuçta bu Başakşehir belki de ülkenin en ilginç işlerinden biri değil mi? Bir yanıyla Leicester kokuyor, ama öbür yanıyla Nazi dönemi Schalke’sine benziyor. Avcı’nın emekleri yadsınamaz evet, ama ‘dıştan’ destekli oldukları da... Sevsen olmuyor, nefret etsen olmuyor. Muallakta kalmak buraların gerçeği... Başakşehir konusunda bile kutuplaşabiliyoruz işte!
O yüzden karmaşık ruh haline mahkûmuz. Bu büyük işi alkışlamak istiyoruz, kafamızda binbir tilki. Gene de haksızlık etmeyelim. Performans üst düzeydi ve gerçekten büyük iş başardılar.
Peki ya Beşiktaş? Bu sonuca rağmen şampiyon olacaklar muhtemelen. Ama bu maçı unutmak isteyecekler. Başta da oyuna neredeyse hiç etki edemeyen Şenol Güneş. O klişeye düşmesinler. Önlerindeki maçlara bakabilmek için bu maçı unutmamalılar.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları