Mutlu kavuşma

03 Mayıs 2017 Çarşamba

Sayın Cumhurbaşkanı partisine geri döndü. Hem kendisi hem de partisi için 33 aydır süren kahırlı bir ayrılıktı yaşanan. Sayın Cumhurbaşkanı kaya gibi güçlü bir insan da olsa kahır verici bu ayrılık daha fazla taşınamazdı. Yalnız o mu, bu taşınamama partisi AKP için de geçerliydi.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın durumu önündeki engelleri bir türlü aşamayıp sevgilisine kavuşamayan âşıklarınkini andırıyordu. Aslı’ya aşık Kerem’in önündeki engel din, Şirin’e aşık Ferhat’ın önündeki engel kocaman bir dağ, Leyla’ya âşık Mecnun’un önündeki engel kızın annesi, partisine âşık Sayın Cumhurbaşkanı’nın önündeki engel de anayasa idi.
O zalim anayasaya göre “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer” idi.
Neyse necip seçmenimizin aklıselim sahibi %51.4’lük çoğunluğu 16 Nisan referandumunda anayasa değişikliğine “evet” oyu vererek 33 aydır süren bu zulme son, mutlu kavuşmaya da cevaz verdi.
Bu kahrın, bu acının ne denli derin olduğuna referandum kampanyası sürecinde tanık olmuştuk.

***

Sayın Cumhurbaşkanı tarafsızlığına ne kadar özen gösterirse göstersin çevresindeki işgüzar bürokratlar ne yapıp edip kendisini ülkenin dört bir yanındaki açılış törenlerine gönderiyorlardı. O ne yapabilirdi ki? Önünde mikrofon, karşısında kalabalık bir kitle ve 5-10 gün sonra yapılacak referandum… Konuşuyordu tabii… Konuşuyor ve her şeyi anlatıyordu. “Eyyy Belçika, eyyy Hollanda, eyyy Almanya, eyyy Avrupa” ve nihayet “Eyyy Kılıçdaroğlu…”
Konuşuyor, konuşuyor, konuşuyordu…
Bu arada anayasa delik deşik oluyordu.
Varsın olsun! Merhum Turgut Özal’ın deyimiyle “Bir kerecik delinmeyle bir şey olmayan” anayasa, gün gelip kevgire de dönse yine bir şeycik olmuyordu, olmayacaktı. Punduna getirebildin mi bu güzelim ülkede her kuralı, her yasayı delik deşik edebilirdin.
Neyse, bu konu kapandı artık.

***

Dün partisine yeniden üye olan Sayın Cumhurbaşkanı AKP’nin 21 Mayıs’ta yapılacak olağanüstü kongresinde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin genel başkanlığına getirilecek. Böylece Demokrat Partili Celal Bayar’dan 57 yıl sonra partili cumhurbaşkanlığına yeniden dönmüş olduk.
Kısacası herkes rahat etti, derin bir nefes aldı.
Bu toplum siyaset adına ne gazaplara uğradı, nice deneylere tavşan oldu, fare oldu, kobay oldu.
Diyeceğim, yeni deneylere açık deneyimli denekleriz biz…
Hem o yüzde 51.4 beton değil ki onlar da insan. Bakarsınız “keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner.” Bugün gerçek olan yarın yalan oluverir. Hem biz bu ülkeyi biraz da böyle olduğu için sevmiyor muyuz?
Biz nelerin altından kalkmadık ki? Bunun da altından kalkarız.
Yeter ki başımız öne düşüp ensemiz kararmasın!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları