Bağış Erten

‘Daha 17’lik umutlar

17 Mayıs 2017 Çarşamba

Evet, lig bitiyor, gerginlik var. Evet, Final Four geliyor, heyecan var. Evet, Şampiyonlar Ligi finali yaklaşıyor, merak var. Ama sakın bu karambolde U17 Avrupa Şampiyonası’nda Türkiye’nin neler yaptığını kaçırmayın. Uzun bir aradan sonra hepimize umut veren bir takım var sahada. Siz bu yazıyı okuduğunuzda belki de finaldeler, değilse bile Dünya Kupası biletini aldılar. Bu başarı çok önemli. Çünkü uzun bir aradan sonra ilk defa bir arada oynayabilen, bir takım ve oyun kurgusu sunabilen, yeni yetenekleriyle gözlerimizi parlatabilen, kenarda akil bir teknik direktörle güven veren bir takım bu. 13 yaşından beri bir arada oynuyorlar. Geçen sene Ege Kupası’nda ilk ışığı vermişlerdi. Orada ABD’yi devirdiler. Burada ise önce İspanya elden kaçtı (2-0’dan 3-2 verdiler maçı). Ama ardından Hırvatistan, İtalya ve Macaristan’ı devirip yarıfinale geldiler. Her maçlarında bir güzellik, her maçlarında bir coşku var. Üstelik ‘daha 17’ olmanın verdiği saflıkla memleket futbolunun kötü huylarına da bulaşmamışlar. Tatlı, hızlı, coşkulu bir takım bu. Vallahi özlemişiz.

‘Öne çıktık ama...’
Benim söylediklerim kesmediyse, bu turnuvayı hem anlatan hem de iyi analiz eden Eurosport’tan Erman Yaşar’ın söyledikleri belki daha ikna edici olur. Bakın ne diyor Erman: “Turnuvanın öne çıkan dört takımından biriyiz. İngiltere, İspanya çok iyi, Almanya ve Türkiye de onların ardından geliyor. Takımda 7 Galatasaraylı, 4 Altınordulu var. Kaleci Berke Özer’e şimdiden gözünü diken Avrupalı kulüpler söz konusu. Ozan Kabak stoperde fundamentaliyle öne çıkıyor. Emirhan Civelek harika bir sağ bek. Kaptan Recep Gül’ün oyun görüşü nefis. Atalay Babacan en golcüleri ve herkes üzerine titriyor. Gurbetçiler Berk Çetin ve Umut Güneş’in kumaşı çok kaliteli.”
E, daha ne olsun değil mi? Ne yazık ki değil. Çünkü bu kaliteyi görebilmemiz için böyle turnuvalardan başka neredeyse hiç şansımız yok. Pek çoğu A takımda hiç şans bulamıyor. Düşünün, sezon başında Galatasaray’ın başına Riekerink geliyor, bu takıma 7 oyuncu vermiş Cim Bom. Ama bu rezil sezonda bir tanesi bile forma giyemiyor.
Sadece onlar değil ki! Geçen şubat ayında Football Observatory bir rapor yayımladı ve 21 yaşını doldurmamış oyuncuların büyük liglerde ne kadar forma giydiğini gösterdiler. İnsan kıskanıyor. Yerli oyuncu oynatmamakla itham edilen, para babası İngiltere’de bile kimler kimler var. Tottenhamlı 96 doğumlu Dele Alli neredeyse 100 maçı bulmuş. Şampiyonlar Ligi’ne gidecek olan Nice’te 99’lu Malang Sarr’ın üst düzey 30 maçı var. Aynı Nice utanmasa 21 yaş ve altı ilk 11 çıkarabilecek durumda! Daha da abartalım. Europa League’de finale çıkan Ajax bu sezon U17 kapsamında 17 oyuncu oynatmış!

Futbolumuzun dehlizleri
Biz de, Ali Cem Menteş’in önderliğinde bir ekiple beraber ülke futbolunu araştırdık ve durumun vahameti daha da netleşti. (Araştırmanın ayrıntılarını yakında tr.eurosport.com’da bulabilirsiniz.) Şu kadarını alıntılayayım. Aralarında Gençlerbirliği, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın da olduğu 8 takım (yazıyla sekiz!) bu sezon ligde 21 yaş altı hiç oyuncu oynatmamış! Daha beter rakamlar da var. Akhisar’ın bırakın 21 yaş altını, 25 yaş altında ligde oynattığı tek bir isim var, o da toplam 53 dakika oynayan Hasan Ali Adıgüzel! Sadece bu da değil. Ligin ilk 10 takımında, bu sezon 21 yaş altı olup da maç başına 15 dakikadan fazla oynayan, yani biraz olsun nasıl bir oyuncu olduğunu görüp anlayabileceğimiz kaç yerli oyuncu var biliyor musunuz? 5. Evet beş! Adlarını da sayalım da bilin. Başakşehirli Cengiz Ünder, Trabzonsporlu Yusuf Yazıcı, Antalyasporlu Yusuf Çelik, Kasımpaşalı Ahmet İldiz ve Batuhan Altıntaş. Yani yüzde 5 bile değil! Oysa bizden daha yarışmacı ve mücadeleci olduğu kesin olan Avrupa’nın beş büyük liginde ilk 10’da olup 21 yaş altı oyuncu oynatmayan tek bir takım yok! Tekrar ediyorum, bir tane bile yok! O zaman nasıl açılacak bu oyuncuların önü? Hâl böyleyken alt yaş milli takımları ne yapabilir ki? Borç batağından, kalitesiz futbola, yabancı bağımlılığına dek pek çok sorunun bir nedeni de bu değil mi? Şimdi seviniyoruz ya U17 takımı için. Ben sizin moralinizi bozayım. Son 10 yılda bu yaş kategorisinde daha önce yarıfinal gördü Türkiye. Hem de iki kez! 2008’de ve 2010’da. O kadrolardan Milli Takıma çıkabilen, kariyeri uluslararası alanda parlayan ve Türkiye’de yetişmiş tek oyuncu var: O da beğenilmediği için gönderilen Emre Çolak! Aynı turnuvalarda rakipte kimler varmış peki? Pogba’lar, Lacazette’ler, Thiago’lar, Saul’ler, Umtiti’ler ve daha neler neler…
Aslında bu yazıyı Mehmet Hacıoğlu’nun nefis U17 Türkiye takımını övmek için yazmıştım. Gene futbolumuzun karanlık dehlizleri hortum gibi konuyu çekti, götürdü. En iyisi mi siz yazının başını okuyun, devamını getirmeyin. Ne de olsa medya dediğimiz şey bu memlekette biraz da böyle işliyor değil mi?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları