Hukukun Hiçbir Türü Şeriat Dahil Kalmadı

01 Haziran 2017 Perşembe

Hukuka, hatta anayasaya göre Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygun olması gereken yasalar, siyasal iktidarın çıkarı nasıl gerektiriyorsa kanun hükmünde OHAL kararnameleri ile ona göre değiştiriliyor.
Kimi konular var ki savcının ya da mahkemenin kararına karşın görevli bir polisin öznel değerlendirmesi ile sonuçlanıyor.

***

Türk Ceza Yasası, Terörle Mücadele Yasası, Ceza Muhakemesi Yasası konusunda uzmanlığınız ne kadar bilindik olursa olsun “Acaba ne olur?” sorusuna verilebilecek hukuksal ve mantıksal bir yanıt üretemiyorsunuz.
Anayasanın, suçlama için aradığı “kuvvetli belirti” daha OHAL sürecine girilmemişken bir torba yasa ile “olağan şüphe”ye dönüştürülünce hukukun çivisi çıkmıştı. OHAL’den yararlanılarak neredeyse bütün çiviler başarıyla çıkarılmış oldu.

***

AKP’nin yapmak istediklerinden hareketle bu köşede 11 Şubat 2008’de “Mecelleyi de Öğrenelim” başlığıyla bir yazı yayımlamıştım. AKP’nin din devletine sıcak bakan yaklaşımı nedeniyle Yurttaşlar Yasası’nı (Medeni Yasa) bir kenara bırakıp Mecelle’yi yaşama geçirmek isteyebileceğini düşünmüştüm. Ne kadar yanılmış olduğumu soruşturma ve kovuşturma evrelerine bakınca anlıyorum.
Sadece Türkiye Cumhuriyeti yasaları değil İslamiyet Hukuku’nun Mecelle ile yazıya dökülmüş kimi kuralları da siyaset gereği yok sayılır oldu. İşte size Mecelle’den kimi örnekler:
“Madde 4 - Şüpheye düşme kesin bilgiyi değiştirmez.”
“Madde 9 - Edinilebilir nitelikler, edinilmiş sayılmaz.”
“Madde 14 - Bir konuda kesin hüküm varsa içtihada (yoruma) izin verilemez.”
“Madde 37 - Zorda kalma başkasının hakkını ortadan kaldırmaz.”
“Madde 52 - Geçersiz işlemin konusu da geçersiz olur.”
“Madde 74 - Kuruntunun değeri yoktur.”

***

Alıntılamayı laik bir devletin Atatürkçü yurttaşı olarak, uygulansın diye değil, dine ağırlık verdiği sanılanların yaklaşımını vurgulamak için yaptım.
Mecelle’den kala kala galiba şu madde kalmış:
“Madde 1785 - Yargıç (hâkim), kişiler arasında meydana gelen dava ve çekişmeyi kurallara göre karara bağlamak için sultan tarafından belirlenen ve atanan kişidir.”

***

Hukukun türlü çeşitli zorlama ile getirildiği durumu şu örnekle özetleyebilirim sanıyorum.
Tatile çıkmayı düşündünüz ve seyahat şirketini bilgi almak için aradınız diyelim. Aradığınız kişinin telefonuna ByLock indirilmişse kesin FETÖ’cü sayılıyorsunuz.
Ama aynı şirketi telefonla arama yerine ofisine giderek parayı bastırıp anlaşma imzalarsanız sonuç şu oluyor:
“Güle güle gidin, iyi tatiller”.
Günün modası: Devlet adına bağcıyı bir güzel dövmek!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları