Çiğdem Toker

Saracoğlu için iki bakana tek soru

18 Ağustos 2017 Cuma

Tam üç yıl geçmiş. Bu köşede yayımlanan 6 Ağustos 2014 tarihli yazı, “Yalan ‘devlet’in temelinde” başlığını taşıyordu. Konu, Kızılay’ın orta yerinde, Cumhuriyet’in ilk toplu konutu olma özelliğini taşıyan Saracoğlu Mahallesi’ydi. Diğer adı da “Devlet Mahallesi” olan 100 dönüme yaklaşan bu tarihsel alanın, iktidara yakın işadamlarına satılma olasılığından söz ettim.
(Saracoğlu’’nun, mimarisi, tescilli çınar, atkestanesi gibi anıt ağaçlarıyla şehir hafızasındaki kıymeti tartışmasızdır.)
Yazının arka planı Saracoğlu’nun 2013’te “riskli alan” ilanına dayanıyordu.
Depreme dayanıklı konutlar yapılacak diye başlatılan kentsel dönüşüm için Bakanlar Kurulu kararıyla “riskli alan” ilanı bir önkoşuldu.
Bununsa, azgın rant iştahının “yasal” kılıfı olduğu yıllar içinde daha iyi anlaşılacaktı. (Bkz. Kentsel dönüşüm marifetiyle depreme dayanıklı yapılarla donatılacak İstanbul’un hali.)

***

AKP’nin Saracoğlu Mahallesi üzerindeki “emellerini” daha iyi aktarabilmek için kısa kronoloji:
-Ocak 2013: Bakanlar Kurulu Saracoğlu Mahallesi’ni Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın talep yazısı üzerine “riskli alan” ilan etti.
-Eylül 2013: Danıştay kararın iptali için yapılan başvuruda “mahalle”nin riskli olmadığına karar verdi.
-Kasım 2013: Bakanlar Kurulu, Danıştay kararına rağmen ikincin kararla tekrar “riskli” kararını aldı.
-Ağustos 2014: Bakanlar Kurulu, Saracoğlu Mahallesi üzerindeki Maliye tahsislerini kaldırdı.

***

Devlet Mahallesi”nin, ticari alana dönüştürmek üzere satılacağı yazdığım o
yazı, işte bu tahsis kaldırma kararı üzerineydi. Süreci başlatan 2013’teki ilk “riskli alan” kararının kanuna karşı hile olduğunu kaydettim.
Dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın “Devlet Mahallesi’nin zemini riskli mi? Tarihi binalar yıkılacak mı” soruma verdiği yanıtı da o yazıda aktardım:
Aslında bu durumda olan sadece birkaç bina var. Zaten amacımız yıkım değil. Başkent’e değer katacak bir kültürel kimlik projesi hedefliyoruz. Birkaç zorunlu istisna dışında, tescilli binalar yıkılmayacak, anıt ağaçlar kesilmeyecek.”

Cumhuriyet  mirasına yaraşır
İşte bu anımsatmaların yer aldığı yazı üzerine, o gün Maliye Müsteşarı olan günümüz Maliye Bakanı Naci Ağbal aradı. Alanın ranta açılacağı vurgusundan üzüntü duyduğunu, “Devlet Mahallesi’nde balkonlarında çamaşır asılı konut manzarasının tarihi alana yakışmadığını, lojmanlar boşaltılınca, Cumhuriyet mirasına yaraşır bir projeyle değerlendirileceğini” söyledi.
Birkaç gün sonra da Maliye yazılı açıklamayla yaptı:
Kamuoyundaki yanlış yönlendirmelerin aksine, söz konusu taşınmazların satılarak elden çıkarılması, sahadaki yapıların yıkılarak yerlerine alışveriş merkezi yapılması söz konusu olmadığı gibi, ağaçlar korunacak ve yeşil alanlar genişletilecektir.

***

Bu kadar “geçmiş”i anlatmamın nedeni tek:
Sürecin içindeki iki bakana soru sormak için.
Sayın Ağbal, Sayın Şimşek.
Dünkü Resmi Gazete’de altında imzalarınızın olduğu Bakanlar Kurulu kararı şöyle diyor: Saracoğlu Mahallesi’nin Emlak GYO’NA “SATIŞ VAADİ VE ARSA PAYI KARŞILIĞINDA HASILAT PAYLAŞIMI ESASINA GÖRE İNŞAAT SÖZLEŞMESİ YAPILMAK SURETİYLE DEĞERLENDİRİLMESİ.
Bir Cumhuriyet değeri ve Ankara’nın ortak hafızası Saracoğlu Mahallesi’nin satışının önü, sizin de imzalarınızla açıldı.
İyi de o zaman neden ( 2014’te) satış olmayacağına dair o iddialı ve bağlayıcı açıklamaları yaptınız?
Neden? 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları