Ağla sevgili yurdum…

20 Ağustos 2017 Pazar

Ağla sevgili yurdum,
Bütün tersanelerine girildi, bütün limanlarına el kondu.
Derelerin boğuldu.
Bütün madenlerine el kondu.
Bütün ormanlarına el kondu.
Doğmuş ve doğacak yavrularının geleceğine el kondu.
Genç kızlarının, genç erkeklerinin en haklı rüyalarına el kondu.
Kadınlarının, kadınlıklarını yaşamalarına el kondu.
Erkeklerin horon tepmelerine el kondu.
Bütün türkülerin kara bir çarşafla kapatıldı.
Bütün şarkılarının sesi kısıldı.
Bütün denizlerinin bereketine el kondu.
Bütün masallarına, söylencelerine el kondu.
Mangal sefalarına, kaldırılan kadehlerine el kondu.
Sürüsünü otlatan çobanın sürüsünü kurtlar kaptı.
Marangozların elleri köreldi.
Küçücük kızlarının ırzına geçildi.
Bebeler sessizce ölümü bekler oldular.
Baharda açan bademlere ölüm suyu yürüdü.
Çamlar boyunlarını büker oldular.
Zeytin ağaçları kesilirken incecik ağladılar.
Gök maviyi unuttu.

Ağla sevgili yurdum,
Ey vakitsiz ve haksız ölümlerin ülkesi.
En güzel hayallerine veda etmişsin,
Ağla sevgili yurdum, ağla.

Sen ki, güzeller güzelisin
Aşksın, sevdasın, hayatsın
Mavinin en güzeli sensin
Yeşilin en kuzgunu sensin
Sen kırlangıçların yurdusun
Masum serçelerin
Mavi yunusların yurdusun
Bahar en çok sana yakışır
Kış seninle güzel
Sararmış yaprakların şiir yazdığı bir yurtsun sen
Ağla sevgili yurdum, ağla…

Kusura bakmayın, içimden sadece bu sözler geldi. Ağlamak, bir yurt için ağlamak işte bu günlerde yaptığım bu.
Not: Bu yazıyı yıllar önce yazmışım, ne yazık ki hiçbir şey değişmemiş. Aksine acı ve ölüm artmış. Karşıdevrim epeyce yol almış. Hainlerin, lanetlilerin sayısı artmış. Biz her gün biraz daha azalmışız. En acısı da bu.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları