İzmir Fuarı kendini yenilerken

30 Ağustos 2017 Çarşamba

İzmir Enternasyonal Fuarı’nın tarihçesi 1923’te, Mustafa Kemal Atatürk’ün açılışını yaptığı 1. İktisat Kongresi ile başlatılıyor. İktisat Kongresi ile eşzamanlı olarak Hamparsomyan Binası’nda bir ticari ürünler sergisi düzenlenmiş. Bu sergi sonraki yıllarda 9 Eylül Sergisi, panayırı gibi isimlerle sürdürülmüş. 1936’dan itibaren de İzmir Belediye Başkanı Dr. Behçet Uz’un çabalarıyla inşa edilen Kültürpark’ta fuar olarak faaliyetini sürdürmüş. Behçet Uz kültürpark fikrini Moskova’daki Kültürpark’tan almış ve dönemin Moskova Belediye Başkanı Bulganin’in görevlendirdiği mimarlar tasarımını yapmış.
1936’daki ilk fuara Mısır, Yunanistan ve Sovyetler Birliği’nden 48 yabancı kuruluş, 32 vilayet pavyonu ve 45 yerli kuruluş katılmış. 1948’den beri Türkiye’nin Fuarlar Birliği’ne üye tek genel ticari fuarı olduğu belirtiliyor.
Bu yıl 18-27 Ağustos tarihlerinde 86. kez gerçekleştirildi. Folkart’ın ana sponsorluğundaki İzmir Enternasyonal Fuarı’nın ana teması “İnovasyon - Enerji”, onur konuğu ili Muğla, partner ülke Rusya’ydı.
İzmir Enternasyonal Fuarı’nın ticari yanının yanısıra kültürel niteliği de var. Özellikle 1950’lerden itibaren gazino kültürünün yaygınlaşması ile birlikte Kültürpark fuar zamanı dev bir eğlence merkezi işlevi görmeye başlamış.
Sanıyorum 1978 yılıydı. İbrahim Tatlıses “Ayağında Kundura” ile meşhur olmuş ve fuarda sahneye çıkıyor. Gazinolara çok meraklı olan ağabeyimle birlikte İzmir’e fuara gitmiştik. 3 gün Basmane’de ucuz bir otelde kalıp hemen her gece bir gazinoya gitmiş, gündüzleri de ülke pavyonlarını ziyaret edip lunaparkta vakit geçirmiştik. Bir memur ailesinin çocukları olarak buna bütçemiz yetmişti. Bizim gibi çok yerli turist vardı. Oteller doluydu.
Göl, Manolya, Mogambo, Lunapark, Ekici Över gibi birçok gazino fuar alanında yer alıyordu. Başta Zeki Müren olmak üzere dönemin tüm önemli assolistleri sahneye çıkıyordu. Bu gazinoların önemli bir özelliği de çoğunun “aile gazinosu” olması yani uygun fiyatla, çayınızı, gazozunuzu içerek programları izleme olanağı sağlamasıydı. Ayrıca Türkiye’nin en önemli tiyatro grupları da fuar süresince Kültürpark’ta perdelerini açıyordu.
12 Eylül darbesi ile birlikte ülke karanlığa gömülünce gazinoculuğun da tadı kaçtı. İzmir Fuarı gazinoları birer birer kapandı. Diğer yandan da fuarın ticari yanı sekteye uğramaya başladı. Sanıyorum bunda gelişen sanayi ile değişen fuarcılık anlayışının etkisi vardı. Artık “genel ticari fuar”ların yerini her sektöre özel fuarlar alıyordu.
İzmir Enternasyonal Fuarı bu gelişmelere göre kendini yenilemeye çalıştı. Kültürpark’a yapılan fuar binaları, İzfaş’ın kurulması, fuar süresinin 10 güne indirilmesi, sektörel fuarlar bu çabanın ürünü. Ama tam olarak meyve verdikleri söylenemez sanıyorum.
Fuarın farklı bir kimlik kazanması gerekiyor. Uluslararası “genel ticari fuar” yapmak yerine uzmanlaşmış sektörel fuarlar için İzmir’in yeni fuar alanı “Fuar İzmir”e ağırlık verip Kültürpark adına uygun olarak kültür fuarı olarak değerlendirilebilir. Bu yıl yapılan etkinlikler İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de buna eğilimli olduğunu gösteriyor.
Tiyatro, pop müzik ve caz konserleri, edebiyat söyleşileri, sokak gösterileri, sergiler, kısa film yarışması, Sinema Burada Festivali, dans, bando gösterileri...
Bu yıl kültürel etkinlikler esas olarak yerel düzeyde gerçekleştirildi. Etkinliklere uluslararası boyut katılırsa İzmir Enternasyonal Fuarı Dünya çapında bir kültür fuarı halini alacak, İzmir ve Ege’nin turizmine de büyük katkısı olacaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ara Güler Müzesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları