IKBY’nin bağımsızlığı

15 Eylül 2017 Cuma

Suriye’de siyasal İslamcılık üzerinden açılmış paylaşım savaşı, sancılı biçimde sona ermekteyken; Ortadoğu’da başrolünde Kürtlerin bulunduğu yeni bir kriz tetikleniyor.
ABD’nin kitle imha silahı yalanıyla 2003’te daldığı Irak’ın de facto bölünmesinin artık resmiyete erdirilmesinden söz ediyoruz. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) lideri Mesud Barzani, pazarlıklarla ertelemeye ikna edilemezse, IŞİD’in açtığı yolda alınmış tartışmalı yerler dahil edilerek 25 Eylül’de düzenlenecek bağımsızlık referandumu, yeni çatışma potansiyelleri barındırıyor.
Uluslararası literatürde, kâğıt üzerindeki haliyle “kendi kaderini tayin” ilkesi, iyi hoştur da, işletilmesi koşullara bağlıdır. Hele de Ortadoğu gibi tarihsel husumetlerin derin, altüst oluşların ise bitmediği bir coğrafyada…

***

Iraklı Kürtler, ABD’nin işgal sonrası 2005’te yazdırttığı ve etnik ve mezhebi kimliklerin bir arada yaşamasını temel alan, geniş özerklik içeren, merkezi hükümette bakanlıklar ve cumhurbaşkanlığı makamının da sunulduğu anayasal düzen altında ‘yaşayamadıklarını’ söylüyorlar. Bunun yerine biraz utangaç ve çelişkili manzara çiziyorlar. Söylemleri bir gün, ‘Aslında Kürdistan olmayacak, herkesi kapsayacak’ oluyor, bir gün ‘Ulus devlet istemiyoruz’, ertesi gün ‘Yüzyıllık rüyamızı gerçekleştireceğiz’… Hiçbirisi ‘kim, kiminle, niçin yaşayamadı’ ve ‘yarın kim, kiminle, nasıl yaşayabilecek’ sorularına rasyonel yanıt sunmuyor.
Belki de küreselleşmenin göbeğinde geç uluslaşma serüveni, çelişkili söylemleri mazur gösterebilir. Unutulmamalı ki 20’nci yüzyılda da kimse ‘biz diğerlerini ezip yok edeceğiz’ diyerek ulus devlet kurmadı. Mesele sosyo-ekonomik çıkarlarla ilgili ve bu da maalesef niyetleri aşıyor.

***

IKBY, altı yıldır Suriye ve Irak topraklarındaki IŞİD olgusunun en büyük kazananı. IŞİD’den geri alınan tartışmalı bölgeler artık peşmergenin elinde. Ve referandum çatışma riskini artırıyor. Irak parlamentosu referandumu ‘yasadışı’ ilan etti. Başbakan Haydar el İbadi, bölünmeye izin vermeyeceklerini söyledi. Kerkük, Tuzhurmatu, Süleyman Bek ve Celavla’ya peşmerge ve Haşdi Şabi karşılıklı güç yığıyor.
Bu koşullarda ABD, BM ve Britanya heyetleri referandumu hiç olmazsa Irak’ta gelecek yılki parlamento seçimlerinden sonraya erteletmek üzere kolları sıvadılar. Böylece İbadi üzerindeki baskıyı azaltacaklar. Başarırlarsa kriz ötelenecek. Başaramazlarsa, resim bulanık.

***

Irak’taki durum aslında Suriye sahasının da yansıması. Zira ABD, Suriye’deki başarısızlığı yüzünden Ortadoğu’da ‘tek belirleyen’ olmaktan çıktı. Irak’ta diğer müttefikleri ve rakip güçleri dengelemek durumunda.
Kürtlere en güçlü desteğin İsrail’den gelmesi ise tesadüf değil. İsrail de Suriye çatışmasının ‘kaybetmekte olanı’. İran ve Hizbullah’ın etkileri ‘patlamışken’, tarihi ilişkilerinin derinliğiyle Kürtlerin bağımsızlık projelerine destek vermelerinden daha doğal olanı yok.

***

Türkiye’nin rolüne gelince, en karışığı. Ankara’nın, Iraklı Kürtlerin bağımsızlığına karşı beyanlarına rağmen, şunu unutmamalı: Barzani’nin Ankara’nın onayı olmadan referandum yapmasını tahayyül etmek zor. Erbil ekonomik olarak Türkiye’ye bağımlı, enerji kaynaklarının tek çıkışı Türkiye. IKBY’deki Türk askeri varlığını ekleyelim. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun, Erbil’e son gidişinde ne sınırı kapatmak ne de ticaret yahut para transferini askıya almaktan bahsetmemesi dikkat çekiciydi.
İşin aslı, Ankara da Suriye’de kendisini köşeye sıkıştıracak bir pozisyona sokan ülke. ABD’nin müttefiki Suriye Kürtlerine kırmızı kart gösterirken, Iraklı Kürtlere ‘yeşil ışık’ yakamayacak halde.

***

Kanımca Ortadoğu’nun Balkanlaştırılmasının tek sonucu istikrarsızlık olabilir. Bırakın Ortadoğu’yu bugün Avrupa’nın göbeğinde faşizmden AB çatısı altında bir demokrasi olarak çıkmış ispanya’nın, Katalonya’daki ayrılıkçılık ile macerasına bakmak bile geç uluslaşma projelerinin kolay işler olmadığının ıspatı. Sınırlar dünyanın pek çok yerinde adil çizilmemiştir. Yeniden çizilmesinin neresinde adalet bulunacağı sorusu da meçhul.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD’de darbe tehdidi 7 Eylül 2018
Zaharçenko darbesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları