Yap‘Mış gibi yapma zamanı...’

07 Ekim 2017 Cumartesi

Kitlelerin güdülenmesi, en güçlüsü kör inançların peşinde kul köle yaparak, güce biat ettirerek haklarına, çıkarlarına ters kullanılabilmeleri, insanlık tarihi kadar eski. İnsanlığa ödetilen ağır bedellerin üzerine, dünyayı tüm canlıları ile birlikte yaşanamaz kılmak.. İçine düşülen kaos, karabasanı geri dönüşü olamayacak bir veri olarak kabul edip, başka dünyalara kaçma arayışları ya da başka bizden akıllı uzaylıların dünyadan gelebilecek kötülüklere karşı bir an önce yok edilmesi senaryolarını tartışmak...
Ayağımızı yere basmaya çalışarak görmezlikten gelip kendi güncellerimizin sorunlarına, karabasanlarına dalsak deyince de.. Yap“Mış gibi yapma zamanlarını...” yaşamakta olduğumuz, gerçeği üzerinden gerçek yaşananları öğrenebilme, canımızı, yaşamımızı, geleceğimizi, bildik ne kadar anlamlısı varsa değerlerimizi, önceliklerimizi kurtarma çırpınışları karabasanımız oluyor... Önceki gün önce saf saf, ciddiyetle Meclis görüşmelerinin canlı yayınından neler olup bittiğini anlamaya çabaladım.. Aynı anlarda sosyal medyadan, Çince gibi içeriklerini kavramakta zorlandığımız tartışmaların, ilgili meslek uzmanlıkları, kimi düzgün hakların savunuculuğunda öncülük yapmış, güvenilir toplumsal, siyasal örgütlenmelerin, somut verilerle açıklamaları yağmaya başladı..
Hillesi, hurdası yok.. 16. yılına girilen İktidarlarının eğitime ilişkin raporları, istatistikleri bir bütünlük içinde, en çok çocuklarımızın yeni kuşakların geleceklerinin nasıl da karartıldığını ortaya koyuyor. Müftülerin şeriat değerleri üzerinden nikâh kıydırma yetkileri yetmedi, derslere girdiler, yakında ameliyatlara da girecekler. Okullarda Diyanet’in hazırladığı program çerçevesinde müftülükçe görevlendirilen kişilerin ders vermesi, veliler için Kuran kursu açılması, anaokullara giriş için bile protokol imzalanması.. Erken okul terk oranı, erken yaşta evlenme, kız çocuklarının okula gönderilmemesi doğrudan ilişkileri çarpıcı veriler. İlköğretim düzeyinde bile okullaşma oranı düşmüşken, eğitimde içerik, kalite yerlerde..

***

Bütçe delik deşik, vergiler silaha. Saray odaklı hesaplanması bile yasaklı, saklı harcama kalemleri, kayıtlara geçmiş olabilen boyutlarıyla dahi dudak uçuklatıcı. Aile bütünlüğünün güçlendirilmesi sloganıyla, kadını dudak uçuklatan yeni düzenlemeleriyle korumasız, en güçsüz hallere, erkek şiddetine terk eden.. Şeytana pabucunu ters giydirecek yeni geriye gidiş düzenlemelerini en çarpıcı örnekleriyle kamuoyuna açıklamaya çalışan kadın hakları savunucularının Meclis’e ulaşabilen temsilcilerine bile Meclis’e giriş en şiddetli biçimde engelleniyor. Kadın için yılların savaşımı kazanılmış pek çok yaşamsal hak “Mış” yöntemli okus pokuslarla yasalardan bir bir ayıklanmış oluyor... Kadına yönelik şiddet yüz kızartıcı boyutlarda katlanmışken, kadının şiddete karşı korunmasındaki bugüne kadar çok da bir işe yaramamış önlemler lüks sayılarak, erkek şiddetine kucak açılıyor. Yetmiyor aile danışmanlık hizmetleri bile Diyanet İşleri’ne, tek mezhepli inanç örgütlenmesine teslim edilmek isteniyor.
Tek adam iradesine, tek mezhep inancı üzerinden teslim edilmeye kalkışılan, akıl alır gibi olmayan, her koldan siyasal İslamcı, cemaatçi yeni saldırılarla atakların gündeme sokulduğu satır arası torba yasalar maddelerinde neler neler yok ki.. İnsan, talanın kimi kamu alanları, yaşamsal değerler için geçerli olamayacağına inanmak istiyor. Maddeler içine sokuşturulmuş satır aralarına bile gelen şok vurgun yağma kapılarından birkaç örneğe olsun bakmamak olur mu? Tek adam bağlanmış otoriter modelde, bakanlıklar, ilgili uzmanlık kurumları olmazsa olmaz görevlerini yapmazlarsa... Yani yaşamsal değerde çevre yağmasına konu olacak vurgunlar için ÇED raporlarını zamanında hazırlamazlarsa, talanın önü istenilen yandaşlara kolaylıkla açılıyor... İşte size bir başka sonuç çığlığına örnek: Halkımızın elinde kalmış son varlıkları Türkiye Taş Kömürü ile Türkiye Kömür İşletmeleri de elden gidiyor..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bugün 23 Nisan... 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları