Balbay'dan mektup var

02 Eylül 2009 Çarşamba

İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC), 6 aydır tutuklu bulunan Cumhuriyet gazetesi Ankara temsilcisi ve İGC üyesi Mustafa Balbayın özgür yargılanmasını istedi.

1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle düzenlediği basın toplantısında, Balbayın kendisine gönderdiği mektubu basınla paylaşan İGC Başkanı Atilla Sertel, bir gazetecinin arşivine el konulmasının çok tehlikeli olduğunu vurguladı. Sertel, Balbayı cezaevinde ziyaret edeceklerini kaydetti.

Balbayın mektubu şöyle:

Çok sevgili dostum, kardeşim Atilla Sertel,

İki mektubunu aldım. İlkinde 20 Temmuzda başlamasını beklediğim davanın savunmasını hazırlıyordum. Dava biraz hızlı sürerse belki özgürlüğüme kavuşur, seni ararım diye düşündüm. Senin de izlediğin gibi süreç uzuyor ve karmaşıklaşıyor.

11 Ağustos Salı günü ikinci mektubunu alınca hemen bir yanıt yazmaya koyuldum. Her şeyden önce ilgine çok teşekkür ediyorum. Senin başkanlığını da bir kez daha kutluyorum. Mektubunu alınca, senin ilk aday olduğun günler geçti gözümün önünden. Sonunda hedeflediğin bir yere ulaşmış olman çok güzel.

Sevgili kardeşim,

Benimle ilgili birkaç konuyu da seninle özellikle paylaşmak istiyorum. İkinci ve üçüncü iddianame birleştirildi. İddianameye ve eklerine benimle ilgili olarak konanların büyük çoğunluğu tartışmalı. Notlar ya da medyada kullanılan deyimle günlükler benim bilgisayarımdan çıkan orijinal metinler değil. Bütün bunlar bir yana ben şunlarla suçlanıyorum:

. Belge bulundurmak

. Not tutmak

. Asker-sivil üst düzey bürokratlarla görüşmek

Bunlar bir gazetecinin, köşe yazarının, Ankara temsilcisinin mutlaka yapması gereken şeyler. Bunları yapmazsa görevini yapmamış olur.

Benimle ilgili bir başka durum da şu: Bir gazetecinin arşivine el konuyor. Bu çok tehlikeli bir şey. Bugün bana yapılan, yarın bir başka gazeteciye yapılabilir. Bence meslek örgütlerimizin konuya biraz da böyle bakması gerekiyor.

Bana yöneltilen suçlamalardan biri de 2003 yılındaki Genç Subaylar Tedirgin manşetiyle ortalığı karıştırdığım, hiçbir huzursuzluk yokken böyle bir haber yaptığım yönündeydi. Üçüncü iddianamede eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök aynen şöyle diyor:

Bazı rahatsızlıklarımız vardı. Ben bunları Başbakana ilettim.

O dönemin Meclis Başkanı Bülent Arınç da 6 Ağustos günü şu demeci verdi:

Bize de bazı duyumlar geliyordu. Bunları Başbakana ilettik. Kamuoyu ile paylaşmayı uygun bulmadık.’

Yani beni doğrulamış oluyorlar.

Ben 2005te bir rahatsızlık olduğunu gazeteci olarak yazmış bir kişiyim. O dönemin en sorumlu kişileri de bunu doğruluyor. O dönemin gerçeklerini yazan kişi olarak, belki de ödül alabilecekken şu anda tutuklu bulunuyorum.

Sevgili dostum,

Gelinen noktada hakkımda bunca iddia ortaya atılmışken, Ben yargılanmamalıyım diyemem. Tam aksine bir an önce yargılanmalıyım ve gerçekler ortaya çıkmalı. Yani yargıdan kaçtığım yok. Ama bu tutuksuz olmalı. Çünkü tutuklama fiili bir cezaya dönüşmüş durumda. İkinci iddianamenin 985-989 sayfaları arasında benimle ilgili delil durumu var. Bu üç sayfayı okuyabilirsen iddianamenin ruhunu daha iyi göreceksin diye düşünüyorum.

Daha fazla başını ağrıtmak istemem. Benim sık kullandığım sözlerden biri şudur: En kötü Meclis bile kapalı bir meclisten iyidir.Bunu söyleyen, yazan bir kişi, her gün özgürce yazı yazan yorum yapan bir kişi darbeci olabilir mi?

Benim durumumu yukarıda aktardığım gerçekler çerçevesinde değerlendirdiğinden şüphem yok. Cemiyet başkanı olarak birkaç somut bilgiyi de dağarcığına eklemek istedim. Seni ve mesleğe birlikte başladığınız dostlarının kafasında en ufak bir şüphe kalsın istemem. Mektupta yazdığım bütün özlemler içimde nasıl birikti anlatamam. En kısa zamanda özgürlüğüme kavuşmak ve çok sevdiğim mesleğimi sürdürmek arzusuyla yanıp tutuşuyorum. Haftada 2 gün yazı gönderiyorum ama hiç kesmiyor. Hem az, hem de 4-5 gün önceden yazmak gerekiyor.

Gerçekleri ve özlemlerimi özetle paylaştım. En kısa sürede özgür bir ortamda kucaklaşmak dileğiyle.

Tüm dostlara selam

Mustafa Balbay / Silivri...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024
Istakozgiller! 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları