Kışkırt, çatıştır, kalabilenle anlaş...

17 Ekim 2017 Salı

Bize sözde savaşın içinde değilken bile çok pahalıya patlayan, sonuçlarıyla en fazla yakacak, Irak-Suriye gelişmelerinde, Kerkük’ten gelen önceki gecenin son haberlerinde Haşdi Şabi silahlı Şii güçleri ile PKK ağırlıklı çatışmalarda uyuyakalmıştık. Dün sabah yetkili Kürt komutanlardan birinin açıklamasına göre çatışmaların şiddetlenmesi, kayıplar karşısında Barzani’nin peşmergelerini çekme, petrol rafinerilerini Irak Hükümeti adına gelen akeri güce teslim etme kararının verildiği haberi ile uyandık. Amerika’dan gelen resmi açıklamada da uzlaşma koşullarına uyma içeriği daha bir belirgindi. Uzun zamandır PKK destekli peşmerge güçleri elindeki kimi merkezlerde yönetim Bağdat güçlerine teslim edilmekteydi. Satır aralarını daha iyi izleyen uzmanların öğlen saatlerine doğru öne çıkan değerlendirmelerine göre ise taktik olarak peşmergeler çekiliyor, günün dünya dengelerinde öne çıkmış Irak bütünlüğünün korunması uzlaşması koşullarına uygun, Bağdat yönetimine devir teslim yapılırken, sonrasına ilişkin güç çatışmasında bölgede PKK ile Haşdi Şabi güçleri çatışması ağırlık kazanıyordu.
Amerika’nın siyasal İslamcı terör örgütleri ile yerinde savaş, Saddam diktatörlüğünü durdurma, nükleer silah tehdidi yalanı üzerinden gerçekleşen Irak işgalinden günümüze Irak içinde yaşanan kanlı mezhepler, ırklar ağırlıklı iç savaşın, terörün kör karanlığında kaç yüz binlerce Iraklının öldüğü, kaç milyonlarcasının insanca yaşam koşulları dibe vurmuş olarak, yaralı, hasta, yoksunlukta insanlık dışı yaşam sürdürdüğü hakkında bir fikrimiz var mı? Aslında bölgenin tarihten uzmanı İngiltere başrolde, AB ülkeleri bulaşmış olarak, insanlığın utanç belgesi fotoğraf karelerindeki görüntüler Iraklıların kaderi imiş gibi dünyayı, insanlığı sarsmaz oldu.
Gelin görün ki dünyanın çok zengin enerji yataklarının istenen emperyal şirketler tarafından çok daha kolay paylaşılabiliyor olması emperyal güç odaklarına, çokuluslu şirketlere öngörüldüğü boyutlarda kazanç getirmedi. Yoksul güney, İslam dünyası ağırlıklı paramparça oluş, beslenen terör, gelir dağılımı çarpıklıkları göreceli aynı ölçeklerde olmasa da bütün dünyayı sallayan, sarsan boyutlara ulaştı...

***

Bilindiği üzere Ortadoğu, hele de Irak- Suriye odaklı, bal gibi de Türkiye, İran’ın da bir bölümlerini içine alan yeni haritaların çizimi, bölge enerji kaynaklarının paylaşımı üzerinden, hele de en yüksek kapasiteli Kerkük içinde istenen paylaşım dengeleri kurulamayınca, Irak işgali İran ve Rusya’ya da çok yaramıştı. Amerika doğrudan işgali kaldırmış gibi yaparken, bölge terör örgütlerine destek vermenin yanında IŞİD, El Kaide türevi örgütlenmelerin taşınmalarında, bölgenin tarihten hiç ders almamış mezhepleri, ırklarının siyasal paramparça diktatörlerinin iktidar hırslarında, yolları açmışlardı. Rusya-İran güçlenmiş olarak hem Irak hem de ağırlıklı Suriye üzerinde güçlerini pekiştirmişlerdi. Irak-Suriye üzerinden, BM, dünya dengeleri, en çok Amerika- Rusya-İran, sonra bölgede en ağır bedelleri ödeyen Türkiye ile, kuşkusuz uzaktan hep etkin İngiltere, Çin, AB ülkeleri daha fazla kan akıtılmamasında olumlu katkı yapabilecekler mi? Yoksa kirli çıkarlar savaşlarında yoksul halklar, Ortadoğu üzerinden daha da çok mu kan akacak, dünyaya yayılacak?
Ilımlı İslam, Yeni Osmanlıcılık projeleri, düşlerinde, ülkemiz siyasal İslamcı güçleri, cemaatlerin, Cumhuriyet rejimi, Atatürk devrimleri, ulus devletin tarihe gömülmesi karşıtlığında kışkırtılmış olarak stratejik ortaklığa çekilme süreci, Irak işgali hazırlık günlerine denk düşmüştü. 16 yıllık İktidarları, 14 yılı Cemaat ortaklığı sorumluluklarında, yalpalanan dış politika siyasetleriyle düşülen ağır tehdit noktasından ders alınabildi mi? Kuşkusuz en ağır bedelleri Irak, Suriye, Türkiye savaşa tam girmemiş olsa da tıpkı Pakistan gibi en ağır bedelleri ödeyenler olduk. Kaddafi’nin Libya’sı devlet olmaktan çıkmış, Mısır, pek çok İslam dünyası ülkesi darmadağın... İnsanlık adına bir soluk alma, akıl devşirme sürecine geçilebilecek mi?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bugün 23 Nisan... 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları