Siyasal/demokratik tarih paradigması

20 Ekim 2017 Cuma

Bir kitap eleştirisi ile bir tartışma başlattım ve bunun sonucu olarak iki gün art arda Ümit Aslanbay’ın mektubunu yayımladım.
Bunun dört nedeni var:
1) Ümit Aslanbay, görüşleri burada tartışılmaya değecek çapta bir genç gazeteci/yazardır.
2) Ali Sirmen’le yaptığı nehir söyleşi yakın tarihimize ışık tutan değerli bir belge/kitaptır.
3) Bu kitap hakkında yazarken “Ümit Aslanbay’ın Sunuş bölümünde Doğan Avcıoğlu-İdris Küçükömer modelleri arasındaki kavga’ dediği ve söyleşinin teorik çerçevesi olarak sunduğu yaklaşım, her iki model de yanlış önermelerden oluştuğu ve demokratik seçeneği dışarıda bıraktığı için, eksik, dolayısıyla da yanlış! s. 8.” diye yazmış ve böylece kendisine söz hakkı doğurmuştum.
4) Bugünkü AKP/Erdoğan iktidarının baskıcı Tek Adam Yönetimi’ne karşı DEMOKRATİK olarak DİRENMEK, daha doğrusu DİRENEBİLMEK için, bu noktaya nasıl geldiğimizi, yapılan yanlışları ve önümüzdeki DEMOKRATİK DİRENİŞ seçeneklerini iyi anlamak gerekir.

***

AKP/Erdoğan iktidarı sadece Siyasal İslamcıların ve Tarikatçıların gücüyle oluşmadı:
Arkasındaki ABD ve AB desteğine ek olarak, bir kısmı Marxizmden, bir kısmı Liberalizmden, bir kısmı Darbecilikten, bir kısmı Milliyetçi/Mukaddesatçı gelenekten, bir kısmı Etnik Ayrılıkçı siyasetten gelen bir “Büyük Koalisyon” vardı.
Bunlar, aslında birbirlerine ters ideoloji ve siyasal eğilimlere sahip gruplardı ama ortak bir düşman hedefinde birleşmişlerdi:
Atatürk, Atatürk Devrimleri, Laik Demokrasi, Bağımsız Ulusal Devlet, kısacası “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti” niteliği taşıyan Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti yapısı, bunların düşman belledikleri bir hedefti:
Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı, şimdi artık yaldızları döküldüğü ve gerçek yüzü ortaya çıktığı için unutulmaya yüz tutan “İkinci Cumhuriyet” sloganı, bu amaçla icat edilmiş ve parlak bir “Demokratikleşme İdeolojisi” imiş gibi, topluma sunulmuştu!
Bu sunuşun arkasında, İdris Küçükömer’in bütünüyle yanlış olan tezlerinden etkilenmiş olan bazı cahil ve dar görüşlü Marxistler, Doğan Avcıoğlu’nun ayak işlerini yapan ve umduklarını bulamayan bazı kifayetsiz muhteris, “Pişman” Darbeciler, Etnik Ayrımcılığa adanmış bazı yazarlar, Liberalizm adı altında Siyasal İslam’a göz kırpan aymazlar, çok önemli bir rol oynamışlar ve AKP/Erdoğan iktidarının bugünlere taşınmasında (kendi deyimleriyle) “kullanışlı aptallar” olarak önemli katkılarda bulunmuşlardı.
Benim “Bir Eski Cumhuriyet İçin” adlı Ali Sirmen kitabının sunuşundaki paradigmayı eleştirmemin temel nedeni, Aslanbay’ın bu önemli ve güzel söyleşiyi, Küçükömer’in ve Avcıoğlu’nun her ikisi de yanlış olan tarih, toplum ve siyasal gelişme tezleri üzerine oturma çabasıydı.
Bu tezler niçin yanlıştı?
Demokratik bir seçenek yok muydu?
Bir dahaki yazıya!

***

DİREN TARİHSEL GERÇEKLER...
DİREN DEMOKRATİK/SİYASAL TARİH...
DİREN SEVİYELİ TARTIŞMA...
DİREN DEMOKRASİ!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları