Nail Güreli Ustamızı Anarken

30 Ekim 2017 Pazartesi

Bir yıl oldu ve onun ani ölümüne alışamadık. Gazeteci kimdir diye sorulduğunda, ki son yıllarda bu soruyu çok sık soruyoruz, Nail Abi’dir” yanıtı verilirdi. Onun gazeteciliği haber üzerine kuruludur. Hep bunu anlattı, öğütledi ama bir şey daha anlattı. Haberin peşini bırakmayın. Metin Göktepe’nin öldürülmesi sonrasındaki haber takipçiliği, olayın kapatılmasını önlemesi, eksiksiz tüm duruşmalarda bulunması, iletişim fakültelerinde anlatılması gereken bir ders niteliğindedir.
Bu davada Nail Abi, yalnızca haberi, süreci yakından izlemekle yetinmiyor, doğrudan müdahil oluyordu. Bir adım daha ileri gidelim; okurlarını da müdahil olmaya çağırıyor ve bunu başarıyordu. Bu sıradan habercilikten farklı bir gazeteciliktir. Bir yıl sonra Nail Güreli’yi, ustamızı, abimizi anarken, onun gazeteciliğe kazandırdığı önemli bir belgeden de söz etmeden geçemeyiz.Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi bugün mesleklerini ciddiye alan gazetelerin yayın ilkelerine büyük katkı yaptı. Cumhuriyet gazetesi yayın ilkeleri hazırlanırken de hep masanın üzerindeydi ve ilkelerin her cümlesinde bu önemli belgeye başvuruldu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde Başkanlık da yapmış olan Nail Güreli ustamızın bu bildirgenin uygulanmasını da sıkı bir şekilde izlediğini biliyoruz. Genç meslektaşlarına sürekli olarak anlattığı da bu haklar ve sorumluluklardı.
Nail Abi’nin gazeteciliği daha çok “hak gazeteciliği” kavramına yakındır. Kadınlar, çocuklar, mağdurlar bir habere konu olmuşlarsa onlara pozitif ayrımcılık yapılması, olayın haberin öncelikle bu insanlar açısından ortaya serilmesi gerekir... Ama bunun haberde nesnelliği ortadan kaldıran değil, tam tersine güçlendiren bir tutum olduğunu unutmamalı. Nail Güreli ile bu konuda bir sohbetimiz olmadı, ama onun özellikle Metin Göktepe’nin öldürülmesi olayında linççilerin açığa çıkartılması, duruşmaların sürekli yerleri değiştirilse de izlemesi bu tür gazetecilik anlayışına yakın olduğunu gösteriyor.
Onun katkısıyla hazırlanan Haklar ve Sorumluluklar Bildirgesi de organize kötülüğün kol gezdiği günümüzde bu türden bir gazeteciliğe kapı açan ilkelerle bezenmiştir. Örneğin gazetecilerin basın o¨zgu¨rlu¨gˆu¨ nu¨, halkın dogˆru haber alma, bilgi edinme hakkı adına du¨ru¨st bic¸imde kullanmaları zorunluluğuna dikkat çeker. Sansu¨r ve otosansu¨rle mu¨cadele etmenin ve daha önemlisi, halkı da bu yo¨nde bilgilendirmek gerekliliğinin altını çizer. Kimi zaman nesnelliğin “eşitlik kaygısı” kılıfı altında haksızlığa yol açabileceğini biliyoruz. İşte pozitif ayrımcılık gerçek bir nesnelliği güvence altına almanın bu nedenle biricik yoludur.
Nail Abi’yi özlemle anarken, yine bildirgeden çok önemsediğimiz bir ilkeyi aktararak kapatalım bu yazıyı. Bu ilke özdeşleşmeye karşı çıkar ve şöyle der: “Gazeteci, uzmanlık alanı ne olursa olsun öncelikle gazetecidir. Polis muhabiri, polis veya sözcü, spor muhabiri kulüp yöneticisi veya zcü, herhangi bir partiden sorumlu muhabir onun üyesi veya zcü gibi davranmamalı ve bu nde, yayın yapmamalıdır.”

Şu ilan meselesi
Gazetenizde gördüğüm ayakkabı reklamlarınızdan aldığım ayakkabılar bozuk çıktı.
Web sayfasındaki ilanda ulaşabilceğim hiçbir telefon ya da e-mail adresi bulunmamaktadır. İnternette birçok kez şikâyet edilmesine rağmen bu sahtekârların reklamı sizin ve sizin gibi birçok gazetede yayımlanmaya devam ediyor. Bu reklamlar sizin gibi güvenilir gazetelerde çıktığı için bizler de onlara güvenip ürünleri sipariş ediyor ve alıyoruz. Genellikle sipariş ettiğimiz ürün değil başka ürünler çıkıyor paketlerden. Sizden ricam bu sahtekârların ilanlarına yer vermemenizdir... Saygılar. Adnan Çiğdem
Okur Temsilcisinin notu: Bu konu gerçekten de artık internet sitelerinin büyük derdi haline geldi. Bildiğiniz gibi bu ilanlar doğrudan ilgili siteye verilmiyor. Genellikle Google üzerinden sitelere tıklanma sayılarına göre dağıtılıyor. Bu da ilanlar üzerindeki denetim mekanizmasını ya imkânsızlaştırıyor ya da ilanların reddedilmesi zaman alıyor. Ama gerçekten tuhaf ilanların sitelerde bu arada cumhuriyet. com. tr’de yer alması can sıkıcıdır. Sanırım arkadaşlarımız bu soruna bir çözüm bulacaklardır. Bu arada okurlarımızı da bu türden ilanlar konusunda daha titiz olmaya çağırıyoruz.

KISA KISA
Facebook’ta paylaşmakta zorluk var
Gazetenizin haberlerinden seçip Facebook’ta paylaşım yapmak istiyorum ama paylaşamıyorum. Güvenlik kodu ile, daha doğrusu ENGEL olarak kullanılan okunamayan harflerle uğraşmak zorunda kalıyorum. Bu nedenle paylaşımdan vazgeçiyorum. Diğer gazetelerde paylaşımlar için böyle bir engel yok. Saygılarımla... Özel Ünlü

Bu sözcüklerin Türkçeleri yok mu?
Gazetemizde ambiyans, lansman, konfigürasyon gibi sözcükler görüyoruz.
Bir de lapsus var ama yanına “dil kayması” diye bir açıklama konmuş artık ne demekse. Bunlar bir günde rastladıklarım, yani dahası da var. Acaba bir sözlük eki mi verseniz! Saygılar. İhsan Gökçen

Aynı kişilerden bıkmadınız mı?
Ben Kuveyt’te yaşayan bir vatandaşım. Yıllardır Cumhuriyet okurum, son aylarda internet sitenizden haber okurken gözüme çarpan bir konuyu dile getirmek istiyorum. Hep aynı kişileri günlerce haber yapıyorsunuz, günlerce sayfalarınızdan kaldırmıyorsunuz. Örnek vereyim, sporcu Caner Erkin ve köşe yazarı Abdülkadir Selvi, haber yapacak başka birilerini bulamıyor musunuz? Erdal Karaçal  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları