İktidar Sentezi Akıl İşidir...

30 Haziran 2014 Pazartesi

Türkiye’de sandıktan çıkan sonuca göre koalisyon kurmak çileli olduğu için iktidar odaklı partiler kendi içlerinde koalisyon oluştururlar. Böylece farklı eğilimlerden seçmenlerin oy verdiği, tek başına iktidara ulaşmış partiler siyasi yaşamımızın öteki ülkelerde fazla görülmeyen deneyimleri arasındadır.
Yakın tarihimizden örnek vermek gerekirse, 12 Eylül 1980 öncesinin toplumsal çatışmalarından ve darbe sonrasının baskıcı tutumundan sıyrılmak isteyen seçmen, iki elini havada birleştirip “Bende her eğilim var” diyen Özal’ın partisi ANAP’ı yüzde 45.1’le tek başına iktidar yaptı.
Özal, bir yanına eski Dev-Yol davasından yargılanmış kişiyi, bir yanına tarikatların gölgesinde büyümüş kişiyi aldı, hemen onların yanına MHP davasından bir kişiyi aldı, sağını-solunu yine farklı renklerle doldurdu, küresel gidişe bağlılığını da ilan etti, iktidara geldi.
İktidar bitince Özal’ın partisi de bitti. Çünkü kuruluş ruhunda iktidar odaklı bir toplama yapı vardı.

***

Benzer durum AKP için de geçerli. 14 Ağustos 2001’de kurulan, 15 ay sonra yüzde 35 oy alarak tek başına iktidara gelen AKP de geldiği kökenleri koruyarak etrafını şekillendirdi. Toplumun bütün kesimlerinden oy alma hedefine dayalı bu şekillendirme İzmir’de CHP Genel Sekreterliği yapmış bir kişiyi, Kayseri’de MHP kuruculuğu yapmış bir kişiyi, Diyarbakır’da da tamamen yerel motiflerin parçası olarak bilinen bir kişiyi Meclis’e taşıdı. Özellikle ilk seçimlerde, siyasi partiler mezarlığındaki yerini almış olan ANAP ve DYP’den ağırlığını koruyan kişilere kadrolarında yer verdi.
AKP her seçim döneminde bu yelpazeyi yeniledi ama Başbakan ipleri hep elinde tuttu, sistemin bir parçası olan hükümetin yanı sıra kendine özel iç kabine oluşturdu.
Çankaya seçimleriyle birlikte iktidar odaklı oluşmuş AKP yapısının nasıl dengeleneceği henüz belli değil. AKP’nin sadece önde gelenleri değil her yerde gelenleri Başbakan’ın Köşk’e çıkmasıyla hükümette herhangi bir sarsıntı olmayacağını söylüyorlar ama, bunun nasıl başarılacağını henüz kamuoyu ile paylaşmıyorlar.
ANAP’ın yaşadığı sonun AKP’yi de bekliyor olabileceği elbette o kadroların da kafasının bir yerinde duruyor.

***

AKP’ye karşı böyle bir iktidar sentezi oluşturulabilir mi?
Son 3 yerel ve genel seçimde muhalefet partileri böyle bir yapıyı seçmenin önüne koyamadı.
2015 seçimlerinde bunun oluşabileceği bir zemin yaratılabilir.
CHP böyle bir hedefi benimseyip gerçekleştirebilir.
Sadece iktidar hedefli toplama partilerin sonunda dağıldığını ANAP örneğinde aktardık. Bu çok sağlıklı bir yol değil.
CHP, kuruluş temellerini güçlendirerek, sosyal demokrat kimliğini sağlamlaştırarak, bir kitle partisi yaklaşımı içinde tüm Türkiye’den oy alma hedefini önüne koymak durumunda. CHP kadroları “kimliğini iyi koru, toplumun her kesiminden oy iste” ilkesini benimseyip kitlelerdeki gelecek beklentisini artırmanın yöntemlerini geliştirmek durumunda.
Böyle bir iktidar sentezi yaratmak refleks değil, akıl işidir. Refleks, bir dış etken ya da olumsuzluk karşısında bilinçdışı olarak verilen tepkidir. O nedenle iktidar sentezi refleksle değil, akılla oluşturulabilir.
Cumhurbaşkanlığı süreci bu yolun önemli bir kilometre taşıdır. Bu sürecin birlik içinde aşılmasıyla hedefe varılabilir. Elbette bu yolda yanlış kararlar alındığını düşünenler de olacaktır. Bunun tartışılacağı yer kurultaydır.
Gerçek bir CHP’li bilir ki, kimse CHP’den büyük değildir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları