Gülengül Altınsay

Futbol milli spor mu?

29 Mart 2018 Perşembe

Beni umutlandırdı bu Milli Takım; gençleştirilmiş pırıl pırıl yeni kadrosuyla. İki hazırlık maçında alınan bir galibiyet bir beraberlik nedeniyle değil bu sözlerim. Zaten zayıf iki takıma karşı oynanan futbol da henüz birbirine alışmış bir oyuncu grubunun akıcı, hızlı oyununu edinmiş değil. Ama örnek kaptan Mehmet Topal’ın önderliğinde samimi çabaları umut etmeye yetti de arttı bile. Bu takımda ısrar etmek gerek.
Tabii futbolumuzun asıl ölçüsü 2020 Avrupa Kupası grup maçları olacak. Ne var ki olası kötü başlangıçlarda sabırlı olmalı, gençleri ezdirmemeli, eleştirilere karşı Milli Takımı yine yap-boz tahtasına döndürmemeliyiz. Milli Takımı kendi egoları için kullananlardan arındırılmış bu yeni takımı koruyup kollamalıyız.
Aslında Milli Takım o ülke futbolunun bir sonucu sadece. Başarılı bir iki sonuç da kriter olamaz. Şu açık; bizim futbolumuz hızla geriye gidiyor. Futbolcu yetiştiremiyoruz bir kere. Bu yüzden tüm umudumuzu Avrupa’da yetişmiş Türk asıllı oyunculara bağlıyoruz. Kulüplerin yerli statüsünde oynattığı oyuncuların ezici çoğunluğu da Avrupa ülkelerinin altyapılarından geliyor zaten. Bir de şimdilerde istisnai bir kulüp var umut bağladığımız; Altınordu Kulübü. Yetiştirdiği oyunculara bakılırsa altyapıda kimsenin yapamadığı ya da yapmadığı şeyler yapıyorlar.
İşin aslı bizim futbol ortamımız futbol yetiştirenlere destek olan ödüllendiren bir ortam değil. Mesela bir dönem neredeyse Milli Takım’ın yarısını oluşturmuş, Mehmet Topal’ın da yetiştiği sistem takımı Çanakkale Dardanelspor büyük kulüplerin kötü kopyaları takımlar arasında tutunamıyor. Büyük olasılıkla amatör küme yolcusu. Yazık ki ne yazık…

Yerli de değil
Bu arada yeni Milli takıma yeni formalarıyla birlikte “Ne milli ne de takım” eleştirileri yapanlar var. Bir kere futbolun kendisi milli bir oyun değil. Hani güreşten falan söz etseniz canım yanmayacak.
Her bir şeye milli çerçeve çizer kendimizi sınırlarsak daha da geriye gideriz. Oynayacaksan uluslararası seviye neyse o futbolu oynayacaksın. Milli futbol diye bir şey yok. Almanya mesela ‘tipik Alman futbolu’nu bırakınca, bırakma cesareti gösterip çağa ayak uydurunca toparlanıp nereden nereye geldi. Bu millilik meselesine aşırı takıntı tüm yeniliklerin, çağdaşlığın karşısında ezikliğin bir mazereti oldu artık ne yazık ki.

Özgür kafalar
Yeni formalar da hiç milli bulunmadı nedense. Geçen senenin formaları başarısızdı tamam da bu senenin formalarını, özellikle beyaz olanını çok beğendim ben. Klasik formanın bir çeşit çağdaş versiyonu olmuş. Ayrıca kaliteli de gözüküyorlar. Yerli olabilmeye gelince:
Bu ülke çocuklarına ne kadar uygun koşullarda spor yapma özgürlüğü tanıdığınıza bağlı bu. Artık sporcu yetişmesi için birinci ve en gerekli şart özgür kafalı hocalar ve özgür kafalı gençler. Bu ise insanların gölgesinden korktuğu ortamlarda çok zor.
Yerliliğin ikinci kıstası da Milli Takımın tüm halkın sevgisini ne kadar kazanıp kazanmadığı. Kendi adıma konuşayım; kişisel egoları için Milli Takımı kullananlardan arınmış bu gelecek vaat eden centilmen, rakibine saygılı, futboluna odaklanmış pırıl pırıl gençleriyle yeni Milli Takım benim de takımım. Maç kaybetseler de finallere gidemeseler de onlar bizim çocuklarımız çünkü.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ha hakem ha referee 25 Nisan 2024
Kim çürümüş? 18 Nisan 2024
Süper kriz 11 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları