Çağdaş devlet halkıyla inatlaşmaz; inatlaşamaz!

03 Nisan 2018 Salı

Hayatın ilk çelişkisi insan-doğa çelişkisidir:
Bu çelişki teknolojiyi doğurur. Hayatın ikinci çelişkisi insan-insan çelişkisidir:
Bu çelişki ideolojileri doğurur.

***

İnsan bu her iki çelişki sonunda, gerek doğayla, gerekse birbirleriyle mücadele ederken, devleti üretir:
Devlet, insanlara hizmet etmek için icat edilmiştir!
Doğada devlet yoktur:
Devlet insan icadıdır!
İnsan, doğayla olan mücadelesinde daha güçlü olabilmek, birbirleriyle de barış, güven ve refah içinde yaşayabilmek için devleti icat etmiştir.

***

Devlet insan icadı olduğu için, insanlığın geçtiği aşamalara göre biçimlenir:
İlkel toplumlarda devlet, bir kabile/ aşiret devletidir:
Kabile/aşiret reisi ne derse o olur!
Tarım Devrimi ile ortaya çıkan Feodal Din/Tarım Toplumlarında devlet, toprak ağalarının ve din adamlarının denetimindedir:
Kral, imparator, şah, padişah, papa, patrik, şeyhülislam ne derse o olur!
Sanayi Devrimi ile oluşan Kentsel/ Endüstriyel Toplumlarda devlet, halkın seçtiği yöneticilerin denetimine girmeye başlar:
Başkan, başbakan ne derse o olmaz! Çünkü bu toplumlarda temel hak ve özgürlüklere dayalı Demokrasi, gelişmektedir!
Halkın, milletin iradesi, başkanlara, başbakanlara yol gösterir.

***

Her toplum, insanlık tarihinin bu aşamalarından geçerken değişik gelişme hızları sergilediği için, dünyada, Kabile/Aşiret devletleriyle, Feodal Din/ Tarım Toplumu devletleri ve Kentsel/ Endüstriyel Toplumların devletleri birlikte, aynı anda görülür:
Kabile reisleri, krallar, imparatorlar, başkanlar, başbakanlar, farklı toplumlarda aynı anda hüküm sürerler...
Hatta uluslararası toplantılarda bir araya gelip fotoğraf bile çektirirler.

***

Endüstri Devrimi, insanlığın icadı olan devlet yapısını da değiştirmiş, onu babadan oğula geçen ceberut hanedanların ve din adamlarının yerine, seçilmiş yöneticilerin eline vermiştir:
Seçilmiş yöneticiler, halkın ensesinde boza pişiren, insanlara nispet yaparak ortalığı yakıp yıkan, belli düşünce ve ideoloji sahiplerini en temel vatandaşlık haklarından mahrum etmeye kalkışan ceberut diktatörler değil, halkın hizmetkârlarıdırlar.
Halka hizmet etmek yerine onu bölenler, aşağılayanlar, itip kakanlar, hiç kuşkunuz olmasın, bir süre sonra hizmetkârlık görevlerinden affedilirler!
YAŞASIN TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER...
YAŞASIN HUKUK DEVLETİ...
DİREN DEMOKRASİ!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları