Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yatırım ‘stratejimiz’ üzerine
Bu köşede son iki yazımızda Türkiye ekonomisinde milli gelirimizin çarpık ve sürdürülemez niteliklerinden bahsettik. Özü itibarıyla, “Türkiye’nin birikim öncelikleri üretkenlik ve inovasyon sağlayıcı faaliyetlerden ziyade, bir saman alevi gibi parlayıp sönen ve gelir yaratma sürekliliği bulunmayan inşaat yatırımlarına yöneltilmiş” olduğu tespitinden hareketle, “Türkiye ekonomisinde yurtiçinde katma değer üretmek yerine, dış borçlanmaya dayalı ve ithalata bağımlı bu tür büyüme sürecinin izlenmekte” olduğunu; ve bu sürecin de “her defasında dış ticaret açıkları, işsizlik ve yüksek enflasyon ile birlikte yaşandığını” vurguladık.
Bu satırların ardından, Ankara Üniversitesi SBF emekli öğretim üyesi ve 21. Yüzyıl İçin Planlama Grubu (http://21in ciyuzyilicinplanlama.org/) Başkanı Prof. Dr. Bilsay Kuruç Hoca’nın çok değerli öneri ve uyarıları oldu. Bilsay Hoca, Türkiye’nin dış borçlanmaya dayalı olan ve nihayetinde döviz yükümlülüklerini artırmakla sonuçlanan inşaata dayalı, dar ufuklu yatırım önceliklerinin sadece yerli burjuvazinin değil, aynı zamanda uluslararası sermayenin de küresel ölçekteki stratejik birikim tercihlerini yansıtmakta olduğunu vurguladı.
Bilsay Hoca önerilerinde, Türkiye’nin izlemekte olduğu sermaye yatırımı ve üretim biçimlerinin, nihayetinde Türkiye’nin uluslararası yeni işbölümünde taşeronlaştırılmış bir sanayi ve buna bağlı olarak istihdam edilen enformalleştirilmiş ucuz işgücü deposu ve bir ithalat cenneti olarak eklemlenme projesinin bir sonucu olduğunu özellikle aktarmaktaydı.
Bu yazımızda bu vurgulardan hareketle iki (resmi) veri setini sizlerle paylaşmak arzusundayım. Birincisi yerli sermayenin döviz dengesi ile ilgili: finans dışı şirketler kesiminin uluslararası net yatırım pozisyonu. T.C. Merkez Bankası verilerine göre (bankacılık dışı) finansal olmayan şirketlerin döviz varlıkları ile yükümlülükleri arasındaki farkı veren net yatırım pozisyonu, son on bir sene içerisinde net 250 milyar dolarlık bir bozulma göstermiş durumda. Söz konusu “denge” 2017 itibarıyla eksi 450 milyar dolara ulaşmış. Aşağıdaki grafik son on bir yılda bu bozulmanın seyrini izliyor ve bankacılık dışı (reel sektör) şirketlerin nasıl da uluslararası sermayenin kaprislerine bağımlı konuma sergilendiğini belgeliyor.
Bunu izleyen tabloda da Türkiye’nin son on yılda stratejik yatırım kararlarını değerlendirelim. (kamu artı özel, toplam) Sabit sermaye yatırımlarının seyri bize Türkiye’nin imalat sanayiine yönelik yatırımlarını hızla geriletmiş olduğunu (2006’da yüzde 38.7’den 2015’te yüzde 27.5’e) ve aradaki farkın inşaat ve hizmetler sektörlerinde yoğunlaştığını gösteriyor.
Kalkınma iktisadı yazınında daha çok gelişmiş ve sanayileşmesini tamamlamış ülkelerde gözlenmekte olan bu olgu, Türkiye benzeri yeni sanayileşme çabası içerisinde olması gereken ülkeler açısından olgunlaşmamış sanayisizleşme sorunu olarak değerlendiriliyor.
Bu hafta başında açıklanan “yeni” yatırım teşvik paketinin de bu yapıyı değiştirmekten uzak olduğunu; ve sadece yerli ve uluslararası sermaye şirketlerinin Türkiye pazarında yaşadıkları tıkanmayı kamu kaynaklarını devreye sokarak aşma çabasından ibaret kalacağını vurgulamakla yetinelim.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
En Çok Okunan Haberler
- Kepez Belediyesi'nde yeni başkan belli oldu
- AKP'li isimden istifa çağrısı!
- Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
- Dilan ve Engin Polat çiftinin yargılandığı davada karar
- Evlilikte şanslı olan 4 burç!
- 'Kapıdan içeri sokmayın'
- Milletvekili sayısı artacak
- Öğrenilmesi en zor dili açıkladı
- Soylu geri mi dönüyor?
- Çocuklar neden oldu: 75 yolcu hayatını kaybetti