Büyük savaş olur mu? Ankara ateşten uzak durmalı!

12 Nisan 2018 Perşembe

“Amerika’yı ulusal inşa” ana politikası çerçevesinde “büyük savaş çıkarmak” var mı? Doluya koy, boşa al, yanıt bulmak zor. Ama hayır! Yapacağı daha önceki gibi birkaç füze atmak için gök gürültüsü çıkarmak.
Dünya yeni bir egemenlik yapılanması içinde.
Kimsenin kuşkusu olmasın, Doğu (Rusya, Çin vb.) ile Batı karşı karşıya. İngiltere ve Fransa da havlıyor Ortadoğu’da. Trump’ın poposuna takılmış boy gösteriyorlar.
Bunu biliyoruz, zamanı gelince tüm eski kanlı vahşi sömürgecilikleri canlanıyor. Mesele İslam dünyası olunca, parçalayıp yok edeceksin! Bu amaçla Rusya’yı da bahane olarak kullanacaksın.

Suriye ve emperyalist kuşatma
Orası toparlanmamalı. Parçalanmış kalmalı. Savaş hali sürekli olmalı. Bölgenin ekonomik, savunma ve politik enerjisini durmadan yutmalı...
Bunun bir nedeni de hedefteki İran. Suriye ne kadar “sürünürse” İran da o kadar enerjisini tüketecek. Suriye bir ön savaş cephesi Batı için.
Bu nedenle, Batı ve ABD için bölgenin en büyük müttefikleri, IŞİD, El Nusra, El Kaide artığı ne kadar cihatçı terör örgütü varsa hepsi; varlıklarını sürdürmeli.
Amerikan sahtekârlığı: “IŞİD’i gözden kaçırmayalım.”
İki - üç küçük bölgede sıkışıp kalmış örgüte dokunmuyorlar, dokunmayacaklar. Çünkü tüm bu örgütlerin Esad’a karşı varlıklarını sürdürmeleri gerekir.
Parçalanmış Suriye, en iyi Suriye’dir. Ayrıca: Şam, ülkesini işgalden kurtarmak için bu örgütlere saldıracak, Batı da “Vay sinir gazı - kimyasal kullandılar” diye bahane yaratacak. Ve Şam’ın ülkesine egemen olmasını engelleyecek... Değişmeyen hikâye.

Emevi Camii’nde namaz, canlı
Ve ilginçtir ki Ankara’nın ana fikrinde, Batı’nın bu politikasıyla büyük ölçüde örtüşme var. Orta vadede bile asla gerçekleşmeyecek, sonuçta ülkemize ters tepecek, “küçük çıkarlar” için. Kahramanlık beyitleri söylemek ve iç politikada geçici bir araç olarak kullanmak için. “Emevi Camii’nde namaz kılacağız” masalı üstü örtülü yaşıyor başka biçimlerde.
ÖSO denen örgüt “komutanı”, Amerika’nın, İsrail’in, Fransa’nın, İngiltere’nin Şam’ı bombalamasını istiyor. Böylece onlar da “ellerinden çıkan toprakları” Şam’dan geri almak için saldıracaklarmış.
Esad - Şam düşmanlığının herkesi attığı yer, sadece emperyalizmin yanıdır. Sadece bu bile iktidar - lider hikâyesinin yaldızını kazımaya yeter.
Tüm terör örgütlerinin yaratıcısı ABD ve Batı’dır ve onların İslam dünyası içindeki diktatörleri, işbirlikçileri, zavallıları, uşakları...
Ve, yine terörün yaratıcısı, Batı’nın yönettiği, koruyup kolladığı, sömürüye, savaşa, üstünlüğe, tahakküme dayalı dünya düzeni.

Batı karşısında büyük güç
Pardon, Rusya imparatorluğu çökmeden önce, Batı - Rusya çatışmasının kılıfı “hür dünya komünizme karşı” idi. Türkiye 60 yıl bunun aleti olarak kullanıldı.
Rusya çöktü, durumda bir değişiklik yok.
Kapitalist Rusya yine düşman!
Demek mesele ülkeleri, bölgeleri, tüm piyasaları emperyalist sömürü mengenesi içinde tutmakmış!
ABD / Batı’nın karşısında şimdi, ekonomik - bilimsel - teknolojik olarak önünde durulamayacak bir şekilde büyüyen Çin var.
İşi zor Batı’nın.
İlk karşılarında, bu kez kapitalizmin tüm araçlarını merkezi olarak kullanan, onu kendi silahlarıyla vuran, piyasayı tamamen merkezi olarak planlayan, düşük maliyetli üretimle dünyanın şirketlerini ülkesine çeken, büyük ekonomik güç yaratan bir ülke var.
Üstelik, uzay programları ve askeri bakımdan da.
Batı hegemonyası giderek zayıflıyor, kaçınılmaz olarak sona erecek.

Macron, May ve Merkel
Batı’da aklı başında, en azından kendi çöplüğünde liderlik yapacak politikacı yok gibi.
Veya birisi var: Merkel? Tek “sağduyu” gösterebilecek lider gibi gözüküyor.
Ne yeniyetme Macron gibi “vuralım, yıkalım” diye öne atılıp sözde dünya lideri görüntüsü veriyor. Ne de İngiliz başbakanı May gibi, ABD savaş çığırtkanlığına ebedi destek politikasına ek olarak, kadın lider de büyük savaş ağasıdırı kanıtlamak gibi bir fonksiyon üstleniyor.
Ankara, Türkiye’yi ateşe atmamalı, ateşten de kesin uzak kalmalı, kaypak değil güven verici tutumda ısrar etmeli. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları