Cumhuriyet tarihimize askerisivil darbelerin yenilgileri kazılı...

08 Mayıs 2018 Salı

12 Mart’ın en karanlık günlerini, 46 yıl öncesini, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ın idam sabahını, hep tanıklık etmiş avukatları Sevgili Halit Çelenk’in gözlerine oturup kalmış buğulu bakışla okumaya çalıştım. Biz darbenin hemen arkasından, Nadir Nadi başta, İlhan Selçuk, yazarları, özdeşleşmiş çalışanlarının Cumhuriyet ailesinden koparıldıkları yılın içindeydik. Turhan Selçuk, İlhan Selçuk ağır işkencelerden geçirilmiş olarak, çok sayıda gazeteci aydınlardan sevdiceklerimiz, darbeci suçlamasıyla Madanoğlu Davası sanıkları arasında Mamak, Maltepe cezaevlerinde tutukluydular. Maltepe-Mamak tutuklu ziyaretleri koşturmacasında, cezaevlerinden gelen her karanlık haberde, sokaklardaki suskunluk, bir avuç siyasetçi, aydının insan hakları, adalet çırpınışları belleğimde.
46 yıl sonrasının 6 Mayıs’ında, ülkemiz için yine çok karanlık demokrasi, hak-hukuk ihlalleri, dünyada bir örneği yazılabilmemiş sivil otoriterleşmenin belgesi başkanlık rejimi, Tekadam, Saray dayatması referandum oylamasına gün sayılırken üç fidanın heykellerinin dikildiği, on binlerin anma etkinliklerine katıldıkları, protestolar için sokağa dökülmelerini düşünebilir miydik? Demek ki, baskı-şiddet hangi araçlarla olursa olsun halkın çoğunluğunu, tabanı, bir biçimde ağır ezip yaşamsal tepki patlamalarına sürükledikçe, tarihin sil baştan yazılmasına yol açan toplumsal dinamiklerin dengeleri tepetaklak oluyor..
Toplumsal dinamik dengeleri, Cumhuriyet değerleri, hak-hukuk-demokratik düzenden, Anadolu aydınlanmacılığı buluşmasından yana güçleniyor, işliyor...

***

23 Nisan Gazi Meclis’in açılışının ardından, Ankara’da Gazi Meclis’e bağlı üretim yapan İmalat-ı Harbiye Fabrikası önünde 1 Mayıs’ı kutlayan işçilerin, o tarihlerde henüz Yeni Gün olarak yayın yaşamını sürdüren Cumhuriyet’in sahibi Yunus Nadi ile çektirdikleri bu fotoğraf Cumhuriyet’in arşiv kayıtlarında hep vardı ama anlamı tam bilinmiyordu. Yunus Nadi’nin aynı fotoğrafın arka yüzüne el yazısı ile elbette eski Türkçe olarak düştüğü notun çevirisi ile ortaya çıkan bir gerçek.. “1 Mayıs’ta fabrika önünde alınmış bir fotoğraf” kaydı.. Ailesine gönderdiği birden fazla arkalarında not olmayan diğer karelerde ise, Ankara’daki diğer, askeri giysi üreten fabrikaların işçileri ile çekilmiş, fabrika içinden, kapı önünden karelerde Yunus Nadi yine yerini almış.

***

CUMOK’un karar kurulu üyelerinden Ufuk Yalçın, Türkan Erkin’in cenaze töreni için Bodrum’dan gelmekle yetinmedi, bizimle birlikte yaşadığımız bu güzel anıyı fotoğraflarıyla paylaştı.
“SEVGİLİ CUMOK’LULAR...
3 Aralık 1995’ten bu yana gönül verdiğim bu güzel birlikteliğin değerli üyelerine bir kez daha seslenmek ne güzel...
Sizler benim için, hayır salt benim için değil, gazetemiz için, hatta tüm dünya basını için ayrıcalıklı kişilersiniz. Söylesenize, ülkemizde dünyada böyle bir oluşuma benzer başka bir örnek gösterebilir misiniz?.. Böylesine yürekten katkısız bir oluşuma ben iki kez tanık oldum.
Birincisi, 3 Aralık 1995’te Sevgili Erol Geyran’ın o güzel girişimi ile gerçekleşti. Fenerbahçe’de Çelik Gülersoy’un o cennet bahçesindeki Romantika gazinosunun salonları da tanıktır buna...
İkincisi, o güzel insanı 2000 yılında yitirdikten sonra, bazı olanaksızlıklar nedeni ile kaybolmasından korktuğum bu güzel birlikteliği sürdürebilmek için gazetemize 2003 yılının Aralık ayında ilan verdim. Sanırım eskiler anımsayacaktır bunu. Çok kısa sürede iki yüze aşkın telefon aldım. 6 Aralık 2003’te Tünel’deki ÇATI Restoran’da yine iki yüzü aşkın Cumhuriyet sevdalısı gelmişti. Sevgili İlhan Selçuk’un ve değerli yazarlarımızın katıldığı bu güzel toplantıdan amacım salt sizleri bir araya getirip, bu gönüllü birliktelikleri, önerdiğim kahvaltı sohbetleri ile daha sık sürdürebilmekti..
CUMHURİYET kadınıyım ve yaşamım boyunca bununla övünç duydum…..
CUMOK’LARA VE TÜM CUMOK AİLESİNE MERHABA!!! Hepinizi çok iyi tanıyor ve çok seviyorum. 3.12.2008
Türkan Erkin”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bugün 23 Nisan... 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları