Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İngilizce
KONYA’NIN Balcılar beldesinde çöken Kuran kursundaki küçük öğrenciler sorumluları korumak amacıyla kendilerine öğretilmiş ezberi şaşırınca “Biz orada İngilizce Kuran kursu görüyorduk” diye ifade vermişler.
Farkında olmadan başka öğrenci velilerine çok “yararlı” bir fikir vererek.
İngilizce Kuran kursu! Müthiş bir buluş değil mi? Bir taşla iki kuş vuracaksınız; çocuğunuz hem Kuran öğrenecek, hem İngilizce.
Üstün başarılı lise mezunlarına da “İngilizce öğretim” yapan yüksek puanlı üniversite fakültelerini seçmeleri tavsiye edilmiyor mu? Ne güzel, ek süreli hazırlık sınıfları da okunacak olsa, sonuçta hem mühendis, doktor falan olunacak, hem altın bilezik olarak bir de İngilizce edinilecek.
Oysa, birkaç istisna dışında, İngilizce ders veren bazı Türk öğreticilerin öğrettikleri bilimde ne hayır vardır, ne de doğru dürüst anlamadan ve soru sormadan üniversite dersi izlemiş öğrencilerden hayır gelir. O İngilizce ise, belirli terminoloji kazancı bir yana, biraz gelişmiş bir tarzancadan öteye geçmez.
Üstelik, o bilim dalında Türkçenin geliştirilerek gerçek bir bilim dalına dönüştürülmesi yarım bırakılmış bir dava olarak kalır. Üniversitelerin başlıca davalarından biri olması gerekirken.
İstanbul Teknik Üniversitesi Dil ve Devrim Tarihi Bölümü emekli öğretim görevlisi Nadiye Sarıtosun’un Denizli’deki bir konuşmasında söylediği gibi, “Bir toplumda devlet dili ayrı, bilim dili ayrı, eğitim dili ayrı olamaz; bunları ulusal dil bütünlüğü içinde oluşturma gereğini duymayan ve yeni sözcükler üretme yeteneğini kazanamayan diller çarşı pazar dili olarak kalmaya ve zamanla yok olmaya mahkûmdur.”
Ama, yabancı dil öğreniminin değil de “yabancı dilde öğretim”in gerisindeki asıl tehlike, daha ulusal dilin yok olma aşamasına gelmeden de “ulusal düşünce bağımsızlığının” yok olmasıdır.
Şu aşamada bile, bu tehlikenin belirtileri görülmekte. Bir yabancı dilde üniversite öğretiminden geçmiş insanların o dilin özündeki yaşam felsefesinden, düşünce tarzından, olaylara bakışından etkilenmeden kalmaları mümkün mü?
Aslında, başlı başına bir tehlike unsuru olmayabilir ve hatta kazanılmış bir kültür zenginliği de olabilir bu. Belirli bir ulusal bilince sahip öğreticiler elinde yoğurulmuş ve yabancı dildeki öğretim kitaplarının yansıttığı ulusal kültür etkisini aşabilecek duruma getirilmiş olmak koşuluyla.
Üstelik, söz konusu yabancı dilin etkisi de dilden dile farklıdır. Örneğin, Fransızca siyasal olaylara Kemalist yaklaşımla bakmayı kolaylaştırırken, İngilizce’nin etkisi genç zihinleri bambaşka yönlere daha kolayca çekebilir.
Kim bilir, İngilizce’nin özellikle Türkiye’de modalaştırılma nedenlerinden biri budur belki de!
[email protected]Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- Kayyum rektörün paylaşımına tepki
- Milletvekili sayısı artacak
- Kadınları 'çarşaf'a çağırdılar
- Taksim bombacısı için karar çıktı
- Altın fiyatları güne nasıl başladı?
- Metin Külünk'ten, Şimşek'e 'fotoğraflı' uyarı
- Mersin’de hasat başladı: 150 bin ton rekolte bekleniyor!
- Özgür Özel 'kırmızı motosiklet' sözünü tuttu
- Nihal Candan için yeni karar
- Perinçek’in danışmanı Adanur tutuklandı