Sanat Güncesi

Sanatın büyüsü: haftanın en etkileyici gösterimleri...

Yayınlanma: 14.05.2024 - 11:33
Sanat Güncesi
Abone Ol google-news

 

Tiyatro

 

İstanbul DT “Rumuz Goncagül”

 

Oktay Arayıcı'nın kaleme aldığı "Rumuz Goncagül" oyunu, 70'li yılların sonlarında değişen sosyal yapının etkisi altında çaresizlik içinde varlığını sorgulayan kadınların hikayesini anlatıyor. Zafer Algöz'ün yönetmenliğinde sahnelenen oyun, Türk tiyatrosunun önemli eserlerinden biri olarak dikkat çekiyor.

İstanbul'un tarihi semtlerinden birinde, geçim sıkıntısı içinde kıvranan İnsaf Hanım'ın hikayesine odaklanan oyun, toplumsal baskılar ve ekonomik zorluklarla mücadele eden bir kadının içsel çatışmasını ve yaşadığı çıkmazı anlatıyor. İnsaf Hanım, kızı Gülsün'le birlikte yaşadığı evde kiracı olarak kalmak zorunda kalır ve geçimini sağlamak için çeşitli yollar arar.

Gülsün'ün bir ev ve bir yuva sahibi olması için "Goncagül" rumuzuyla gazete ilanı veren İnsaf Hanım, beklenmedik bir ilgiyle karşılaşır. İlandan gelen yüzlerce mektupla başa çıkamayacağını anlayan İnsaf Hanım, kiracısı Sıtkı'dan yardım ister. Ancak işler, beklemediği şekilde gelişir ve olaylar birbirini izleyen sürprizlerle dolu bir hal alır.

 

Türk müziğinin ünlü ismi Timur Selçuk'un müzikleriyle zenginleşen oyun, sevgi, umut ve çaresizlik dolu bir hikayeyi seyirciyle buluşturuyor. "Rumuz Goncagül", 14-18 Mayıs tarihleri arasında saat 20.00'de Şinasi Sahnesi'nde seyirciyle buluşacak.

 

Erzurum DT “İpucu”

 

Sundy Rustin'in kaleme aldığı "İpucu" oyunu, Jonathan Lynn'in "CLUE" adlı sinema senaryosundan esinlenerek, Hasbro masa oyunundan uyarlanmıştır. Hunter Foster ve Eric Price'ın katkılarıyla yazılan oyun, gizemli bir malikane, sırlarla dolu bir ev sahibi, çeşitli karakterler ve gizemli cinayetlerle dolu bir hikayeyi izleyiciye sunuyor.

 

Nazlı Gözde Yolcu'nun çevirisiyle sahneye taşınan oyun, altı cinayet aletiyle işlenen sırlarla dolu bir cinayetler dizisini konu alıyor. Bir İngiliz kahya, bir Fransız hizmetçi, bir aşçı ve altı davetli misafir, gizemli malikanede katilin kim olduğunu çözmeye çalışıyorlar. Ancak herkesin sırları ve korkularıyla dolu olduğu bu ortamda katilin kim olduğunu bulmak hiç de kolay olmayacaktır.

 

Gökçe Yurtsal'ın yönetmenliğinde sahnelenen "İpucu", izleyicilere gerilim dolu bir deneyim sunuyor. Cinayetlerle dolu bu karmaşık hikaye, izleyicilere katilin kim olduğunu bulma heyecanını yaşatıyor. Erzurum Devlet Tiyatrosu Sahnesi'nde 16, 17 ve 18 Mayıs tarihlerinde saat 19.30'da seyirciyle buluşacak.

 

Sivas DT “YirmiBirOnBeş Treni”

 

Toygun Orbay'ın kaleme aldığı "YirmiBirOnBeş Treni" oyunu, yaşamın süreçten keyif almayı ve anı yaşamayı vurguluyor. Burcu Aksakal'ın yönetmenliğinde sahnelenen oyun, bekleyişin ve umudun hikayesini anlatıyor.

 

Yaşamın anlamını keşfetmek ve farklı dünyalara adım atmak için bekleyişin ötesine geçmek gerektiğini anlatan oyun, 21.15 treni bekleyen insanların hikayesini konu alıyor. Beklenti ve umudun merkezindeki bu tren, aslında insanların kendi dünyalarını yeniden keşfetmelerini sağlayacak bir fırsattır.

 

17 ve 18 Mayıs tarihlerinde saat 19.30'da Atatürk Kültür Merkezi Sahnesi'nde sahnelenecek olan "YirmiBirOnBeş Treni", izleyicilere yaşamın akışını ve anın değerini hatırlatan etkileyici bir deneyim sunuyor.

 

Bursa DT “Uçurtmanın Kuyruğu”

 

Savaş Dinçel'in kaleminden çıkan "Uçurtmanın Kuyruğu" oyunu, hayata, geçmişe, acılara, neşelere, hayallere ve zamanın kıymetine dair naif bir eser olarak öne çıkıyor. Serap Uluyol Karanfilci'nin yönetmenliğinde sahneye taşınan oyun, insanın hayatla olan mücadelesini ve yaşamın değerini sorguluyor. Oyun, bir kişinin hayatına odaklanırken, geçmişte yaşananlarla, acılarla, mutluluklarla ve hayallerle dolu bir yolculuğa çıkarıyor izleyiciyi. "Evet… Gerçekten… Avuçlarımdan kayıp gidiveren benim hayatımdı değil mi? Yaşayıp tükettiğim ya da yaşamayıp kendimi tükettiğim hayatım…" cümleleriyle başlayan hikaye, bir uçurtmanın kuyruğunda hayata tutunmanın özlemini dile getiriyor.

 

Savaş Dinçel'in duygusal derinliği ve naif üslubuyla kaleme aldığı oyun, 17 ve 18 Mayıs'ta saat 20.00'de Ordu Devlet Tiyatrosu Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak. "Uçurtmanın Kuyruğu", izleyicilere insanın hayata olan bakışını ve yaşamın değerini sorgulatan etkileyici bir deneyim sunuyor.

 

Opera ve Bale

 

Ankara DOB Modern Dans Topluluğu “Enternasyonal III”

 

Tavşan Deliği

Karanlık ve gizem dolu bir dünyada gerçeklik ile fantazi arasındaki çizgiyi bulanıklaştırarak büyüleyici bir atmosfer sunuyor. Dansçılar, gizemli tavşan deliğine indikçe, gerçeküstü bir alemde sınırları aşan bir yolculuğa çıkıyorlar. İnsanın merakının özünü ve bilinmeyenin cazibesini keşfederken, sıradanlığın ötesinde mistik bir dönüşüm yaşanıyor.

Heyecan

Dong Kyu Kim'in koreografisini yaptığı "Heyecan" ise, kuralların ve düzenin içinde özgürce keyif almayı ve birlikte hareket etmenin önemini vurguluyor. İnsanın doğası gereği tek başına değil, toplum içinde mutlu olabileceği bir varlık olduğunu aktarıyor. Yıkıcı bir tayfunun içinde, birlikte büyük bir teknede yol almanın metaforu üzerinden, denizin gücüne karşı gelmek yerine, uyum içinde hareket etmenin gerekliliğini anlatıyor.

 

Ankara DOB Modern Dans Topluluğu'nun bu gösterisi, 15 Mayıs Çarşamba günü saat 20.00'de Opera Sahnesi'nde sahnelenecek. " Enternasyonal III " adlı eser, görsel olarak çarpıcı ve duygusal olarak etkileyici bir dans deneyimi sunacak. Bu muhteşem gösteriyi kaçırmamak için biletlerinizi şimdiden ayırmayı unutmayın!

 

Konser

 

CSO Ada Ankara / Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile Pazartesi Konserleri: Eren ve Elif Kuştan

 

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Pazartesi Konserleri serisinde bu hafta müzikseverleri iki yetenekli kardeşle buluşturuyor: CSO keman sanatçısı Eren Kuştan ve Bilkent Senfoni Orkestrası viyola sanatçısı, aynı zamanda Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi'nde öğretim görevlisi olan Elif Kuştan.

 

Programları, Wolfgang Amadeus Mozart'ın keman ve viyola için yazdığı 1783 yılında iki düetle başlıyor. Sol majör ve Si bemol majör tonlarında seslendirilecek olan bu eserler, kardeş ikilinin muhteşem performansıyla Ankaralı müzikseverlere sunulacak.

 

Ayrıca konserde, döneminde Beethoven kadar ünlenen Ludwig Spohr'un, Almanya dışında bilinen adıyla Louis Spohr'un Mi minör tonundaki Keman ve Viyola için düeti de yer alacak. Bu eser, klasik müziğin özgün ve etkileyici atmosferini dinleyicilere aktaracak.

 

20 Mayıs Pazartesi günü saat 20.00'de CSO Ada Ankara Mavi Salon'da gerçekleşecek olan bu özel konser, Eren ve Elif Kuştan kardeşlerin eşsiz performanslarıyla dolu unutulmaz bir müzik ziyafeti sunacak. Kaçırmamanızı tavsiye ederiz!

 

CSO Ada Ankara / 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı Özel Konseri “Türkülerle Gençlik Bayramı”

 

Ankara Devlet Türk Halk Müziği Korosu, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nı özel bir konserle kutluyor. Kurtuluş mücadelesinin ilk adımının atıldığı bu anlamlı günde, Ankara seyircisiyle buluşacak olan koromuz, seçkin ve etkileyici türkülerle dolu bir program sunacak.

19 Mayıs 1919, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin başlangıç tarihi olarak tarihe geçti. Atatürk, bu önemli günü "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak ilan ederek Türk gençliğine armağan etti. Bu bayram, milli birlik ve beraberliğin pekiştirildiği, unutulmaz duyguların yaşandığı anlamlı bir kutlamadır.

 

Şef Ahmet Mustafa Yelden yönetimindeki Ankara Devlet Türk Halk Müziği Korosu, konserde Ayten Ekin Uluğ, Cengizhan Akar, Kağan Alptekin, Nahide Saygün Akkal, Nilgün Kızılcı ve Sıtkı Akın gibi seçkin solistler eşliğinde unutulmaz bir müzik ziyafetini 19 Mayıs Pazar günü saat 20.00'de CSO Ada Ankara Tarihi Salon’da dinleyebilirsiniz.

 

Sergi

 

Çağdaş Sanatlar Merkezi / Yüzyılın Tanığı: Cumhuriyet

 

Cumhuriyet gazetesinin 100. yıl sergisi, gazetenin özgün ve ilkeli duruşunun yüz yıllık öyküsünü ziyaretçilere sunuyor. Atatürk'ün adını verdiği ve Yunus Nadi tarafından kurulan Cumhuriyet gazetesi, tarih boyunca birçok zorlukla karşılaştı. Ancak bu zorluklar, gazetenin direncini ve bağımsız tutumunu daha da pekiştirdi.

 

Gazete, sıkıyönetim yasakları, yazarların tutuklanması, işkence görmesi ve hatta öldürülmesi gibi zor zamanlardan geçti. Ancak Cumhuriyet'i Cumhuriyet yapan ilkeler ve düşünceler, her defasında güçlü bir şekilde ayakta durdu. Gazete, okurlarının ve ilkelerinin desteğiyle, basının özgürlüğünü ve bağımsızlığını korumak için mücadele etti. Cumhuriyet gazetesi, aynı zamanda gazetecilik alanında kendini geliştirmek isteyenler için bir okul işlevi gördü. Yıllarca, yazılı ve görsel basın alanı, Cumhuriyet okulundan yetişmiş gazetecilerle beslendi.

 

1992'de kurulan Cumhuriyet Vakfı'nın desteğiyle, Cumhuriyet gazetesi patron olmaksızın tek başına varlığını sürdürdü. Bu, dünya basın tarihinde benzerine pek rastlanmayan bir durumdur. Gazetenin varlığını sürdürmesinde en büyük etken, okurları, çalışanları, yazarlarının direnci ve çabasıdır. 100. yıl sergisi, 27 Mayıs tarihine kadar, Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde ziyaretçilerle buluşacak. Nice 100 yıllara ulaşma dileğiyle.

 

Galeri Siyah Beyaz "Bunu Siz Yaptınız" Ali Kotan – Murathan Özbek

 

Galeri Siyah Beyaz, 40. yılını kutladığı 2023-2024 sezonunda sanatçı eşleşmelerine ev sahipliği yapıyor. Bu sezon, sanatçı ikilileri tarafından birlikte üretme pratiğinin bir yansıması olarak zaman ve mekân paylaşımını işliyor. Ali Kotan ve Murathan Özbek, bu birlikteliği sergilerine yansıtarak izleyicileri farklı bir okuma deneyimine davet ediyorlar.

 

Galeri Siyah Beyaz'da gerçekleşecek olan "Bunu Siz Yaptınız" isimli sergide, iki farklı kuşaktan ve disiplinden gelen sanatçılar bir araya geliyor. Ali Kotan'ın geleneksel malzemeyle olan diyaloguyla Murathan Özbek'in çağdaş malzemelerle kurduğu ilişki, serginin merkezini oluşturuyor.

Kotan ve Özbek, bir yıl boyunca Ankara ve İstanbul gibi farklı şehirlerde sürdürdükleri bir araya gelme pratiğini sergilerine taşıyorlar. Geleneksel ve çağdaş sanat arasındaki uyum ve zorluklar, fotoğraf ile resim arasındaki ilişki üzerinden ele alınıyor. Sergi, izleyiciyi işlere daha derinlemesine bakmaya teşvik ederken galeri mekanını da parçalara ayıran bir yaklaşımla kurgulanıyor.

 

Galeri Siyah Beyaz'da 1 Haziran 2024 tarihine kadar ziyaret edilebilecek olan "Bunu Siz Yaptınız" sergisi, sanatseverlere sanatın farklı boyutlarını keşfetme fırsatı sunuyor. Pazar günleri haricinde her gün 11.00-19.00 saatleri arasında sergiyi ziyaret edebilirsiniz.

 

Zülfü Livaneli Kültür Merkezi / "Spadium" Adnan Avni Denizer

 

Adnan Avni Denizer’in "Spadium" serisi, insanın kendini yenileme ve yeniden üretme yeteneğini yitirdiği, çökmüş bir medeniyetin sembolik izlerini araştırıyor. Sergi, kargaların perspektifinden insanlığın içsel ve dışsal çöküşünü ele alarak, mitolojik öykülerdeki rolünden ilham alıyor. Kargalar, ölümle yaşam arasında bir köprü olarak insanın gerçekliğini ve doğasını hatırlatıyor.

 

"Spadium", ölümle yaşam arasında bir bilinç hali olan bir mekânı simgelerken, serginin ana teması insanın içsel yolculuğu ve dönüşümüdür. Sanatçı, bu dönüşüm sürecini kargaların rehberliğinde yansıtarak, izleyiciyi derin bir iç sorgulama ve tefekkür yolculuğuna çıkarıyor.

Adnan Avni Denizer, doğa ile kurduğu yakın temasın etkisiyle yaratımlarına odaklanmış bir sanatçıdır. Sergide, doğanın ve medeniyetin kesişim noktasında insanın varoluşsal krizi ve doğaya dönüş arayışı temaları işlenmektedir. "Spadium" serisi, izleyiciye insanın kırılganlığını ve doğanın kudretini hatırlatırken, içsel bir dönüşüm ve farkındalık çağrısı yapmaktadır.

22 Mayıs 2024 tarihinde Zülfü Livaneli Kültür Merkezi'nde açılacak olan sergi 10 Haziran'a kadar ziyaret edilebilecek. Bir karganın gözünden dünyayı keşfetmeye davetlisiniz.

 

Kitap

 

Bilim ve Sanat Yayınları "Aşk Bu Ya Seni Bende Unutmuş" – Uğur Üstündağ

 

Uğur Üstündağ, duyguların en derin izlerini satırlara döken bir şairdir. "Aşk Bu Ya Seni Bende Unutmuş" adlı eseriyle okurlara duygu dolu bir yolculuk vaat ediyor. Kitap, bir yandan aşkın hüzünlü dokunuşlarını, diğer yandan umudun sonsuz kıyılarını sergiliyor. Her dizede hissedilen derinlik, okuru içine çekerken, Uğur Üstündağ'ın kaleminden dökülen her söz, okurda iz bırakacak nitelikte.

 

Uğur Üstündağ, 1974 Ankara doğumlu bir şair ve muhasebeci olarak hayatın içinden yola çıkıyor. İlk ve ortaokul eğitimini tamamladıktan sonra ticaret meslek lisesinde ve Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde muhasebe eğitimi aldı. Ancak içindeki sanat sevgisi hiç solmadı. TRT halk müziği sanatçılarından nota ve müzik eğitimi alarak müzik dünyasına adım attı. Albüm çalışmaları yapmak istedi ancak hayatın getirdiği zorluklar bu hayalin gerçekleşmesine engel oldu.

 

Kitap, Üstündağ'ın aşkın derinliklerine yolculuğunda onun yaşamından ilham alıyor. Onun hayatındaki zorluklar, umutlar, ve hayaller kitabın her satırında hissediliyor. Muhasebeci kimliğiyle iş dünyasında var olurken, şiirle tanışması ve kalbine dokunan aşkla yazdığı satırlarla okurlara ulaşıyor.

"Aşk Bu Ya Seni Bende Unutmuş", her dizesinde duygunun en ince ayrıntılarını sunuyor. Okuru, aşkın içinde bir yolculuğa çıkarırken, aynı zamanda hayatın sıradanlığına ve acılarına da dokunuyor. Uğur Üstündağ'ın kaleminden çıkan bu eser, okuru duygusal bir serüvene davet ediyor.

İstanbul’un harlı sokaklarında

Telaşsızca dolaşan, derin soluklu bir öyküdür

Selma Güneri…


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler