Sürdürülebilir sanat Karaköy’de

Karaköy Perşembe Pazarı’nda, Haliç üzerinden Süleymaniye’nin görüldüğü benzersiz bir noktada Kale Grubu’nun ilk merkezi olan bina (1965-1985) şimdi Kale Tasarım ve Sanat Merkezi’ne dönüşmüş. Tasarımcı, seramikçi Özlem Tuna’nın “Geriye Dönüp Baktığımda” sergisinin açılışı için gittiğim KTSM’yi Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay ile gezme fırsatım oldu.

Yayınlanma: 12.02.2022 - 02:00
Sürdürülebilir sanat Karaköy’de
Abone Ol google-news

Babası İbrahim Bodur’un Çan’dan gelip yerleştiği binanın her katı, şimdi kültür, sanat ve tasarım alanlarında farklı bir konsepte ev sahipliği yapıyor.

Örneğin İbrahim Bodur’un yıllarca ofis olarak kullandığı altıncı katta “Kale Hafızası Karaköy” var.

Zeynep Bodur Okyay, tüm Karaköy’ün hafızasıyla ilgili çalışmalar yaptıklarını ve bu katın yakın bir gelecekte önemli bir görsel ve dijital arşive dönüşeceğini söylüyor. Ara katlarda 1500 kadar sanat, tasarım kitabının olduğu kütüphane, sanatçı atölyeleri ve söyleşiler yapılan mekânlar var.

En alt katta ise seramik sanatçılarına malzeme ve fırın tedarik edildiği atölyede halen SAHA’nın bir sanatçısı çalışıyor.

TASARIMIN YOLCULUĞU 

Binanın en üst katında atıksız mutfağa, yerel üretime gönül vermiş Roots Studio Kafe’de sebze artıklarından, meyve, kuruyemiş kabuklarından yapılan rengârenk kullanılabilir tabaklara gözüm ilişiyor. Alt katlarda ise Kale’nin, Çan fabrikasında 1970’lerin başında ürettiği seramikler, karolar sergileniyor.

“Geçmişten geleceğe tasarımın yolculuğu aynı çatı altında buluşmuş” diye düşünüyorum.

Ana maddesi kil olan seramikten ana maddesi atık olan tabaklara uzanan bir yolculuk.

Bir süreden beri “İyi Bak Dünyana” felsefesiyle hareket ettiklerini belirten Zeynep Bodur Okyay, “Dünyasına iyi bakan, yeryüzünün sağlığıyla ilgili kaygıları olan sanatçılarla çalışıyoruz, onlarla işbirliği yapıyoruz. Sürdürülebilir sanata sahip çıkıyoruz” derken bunu şöyle açıklıyor:

“Hem atığı kaynak olarak gören sanatçılarla işbirliği yapıyoruz hem sanatçıya malzeme, fırın tedarik edip onlara alan açarak sanata sürdürülebilir destek sağlıyoruz.”

Bu arada KTSM ekibi, pandemi boyunca atıkla çalışan sanatçı atölyelerini ziyaret ederek, çalışmalarını kayıt altına alarak kapsamlı dijital bir arşiv oluşturmuş.

YUMURTA VE FISTIK KABUKLARI

Kale Tasarım ve Sanat Merkezi, İbrahim Bodur’un yakın ilişki içerisinde olduğu Bedri Rahmi Eyüboğlu, Atilla Galatalı, Erdinç Bakla, Sadi Diren, Jale Yılmabaşar gibi sanatçıların eserlerine ev sahipliği yaparken, sürdürülebilirlikle meselesi olan sanatçıları ağırlıyor. Küresel iklim krizi, gıda israfı, atıkların dönüşümü gibi konulara el atmış sanatçıların sergilerini düzenliyor.

Geçen hazirandan bu yana KTSM’nin ağırladığı sergilerin bazıları şunlar:

Avusturyalı fotoğrafçı Klaus Pichler’in “Çöpe Atılmak Üzere” sergisi. Aslı Smith’in atıkların güneşle kazandığı rengi kâğıda aktarıp bir nevi dokuma yarattığı “Solar” sergisi. Cam sanatçısı Felekşan Onar’ın atık camlara “ileri dönüşüm tekniği” uyguladığı “Artakalan” sergisi. 11 Mart’a kadar devam edecek olan Özlem Tuna’nın tasarım yolculuğuyla ilgili sergisinden sonra Murat Germen’in iklim krizine dikkat çeken fotoğraf sergisi olacak.

Binadan ayrılmadan önce Roots Studio Kafe’de gördüğüm tabakların kimin üretimi olduğunu soruyorum. Ottan Stüdyo’nun kurucusu Ayşe Yılmaz adıyla tanışıyorum.

Meyve kabukları ve posalarından, kuruyemiş kabuklarından, yapraklardan ileri dönüşüm tekniğiyle malzeme ve tasarımlar üreten Ottan Stüdyo, Kale Tasarım ve Sanat Merkezi’nin girişindeki yumurta ve fıstık kabuklarından bankonun arkasındaki isim aynı zamanda. 

Günümüzde dünyamızın sancılarına ses veren sanatın, tasarımın bambaşka bir yöne gittiğine tanık oluyoruz.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler