Her yerde kin var

14 Haziran 2016 Salı

Biz daha Muhammed Ali’nin cenaze töreninde neler oldu, Recep Tayyip Erdoğan’ın talepleri kim tarafından geri çevrildi, Reis törene gitmekle mi iyi etti, yoksa yarıda bırakıp dönmekle mi, sorularıyla dikkatlerimizi Louisville’e yoğunlaştırdığımız sırada, haber Orlando’dan geldi.
ABD’nin Orlando kentinde, Afgan kökenli Amerikan vatandaşı Ömer Sıddık Metin, ünlü eşcinsel kulübü Pulse’ı basmış, tüfek ve tabanca ile 50 kişiyi öldürmüş, 53 kişiyi de yaralamıştı. Bu olay, 11 Eylül 2001’den sonra meydana gelen en büyük saldırıydı.
Gerek ABD yetkilileri yaptıkları açıklamalarda, gerekse, Başkan Obama halka seslenişinde saldırıyı IŞİD ile bağlantıladı, terör örgütü de sorumluluğu üstlendiğini açıkladı.
Bu sırada ABD Ortadoğu’da İslami terör örgütü ile mücadele ediyor, PYD’nin de yardımıyla IŞİD’i geriletiyordu.
Bölgeden gelen haberlerin verdiği mesaj şuydu:
- IŞİD yenilgi yokuşundan yuvarlanmaya başlamıştır. Artık sonun başlangıcındayız.
Orlando’dan gelen haber bir anda bu öngörülerin kuşkuyla karşılanmasına neden oldu.
Acaba gerçekten sonun başlangıcında mıydık, yoksa yeni bir başlangıcın eşiğinde mi?

***

Acaba IŞİD gerçekten kaybediyor muydu, yoksa kazanmakta mıydı?
IŞİD bölgede silahlı çatışmayı kaybederken, küresel çapta nefret yarışını kazanmakta mıydı?
Orlando olayının dünyayı bir kin gezegeni haline sokma sürecine etkisi ne olacaktı?
Bu soruya yanıt vermek için Ömer Sıddık’tan Donald Trump’a uzanan çizgiyi iyi izlemek ve Ömer Sıddık’ın cinayetlerinin Donald Trump’un başkanlık şansını nasıl etkileyeceğini görmek gerek.
Bilindiği gibi, bu yılın kasım ayında yapılacak Amerikan başkanlık seçimleri için iki aday çekişecek: ABD ölçütlerine göre ılımlı ve sağduyulu Hillary Clinton ile kampanyasını ırkçı, İslam karşıtı, popülist bir çizgiye oturtmuş olan, bu yönleriyle başarı sağlayarak, başlangıçta kimsenin şans vermemesine karşın Cumhuriyetçiler’in adayı olmayı beceren Donald Trump.
Hillary Clinton, kadın aday olmasına, birikimine, deneyimine karşın geniş kitlelere fazla heyecan vermiyor.
Kimi aşırı sağcıları bile zaman zaman endişelendiren Donald Trump ise kin, nefret, saldırganlıkla bezenmiş, küstah üsluplu kampanyasında her geçen gün yol alıyor.
Gerçi anketler Hillary’i önde gösteriyorlar ama gün geçtikçe aradaki mesafenin kapanmakta olduğu da bildiriliyor.
Gözlemciler bu durumda Ömer Sıddık’ın saldırısının, kampanyasını ırkçılık ve İslamofobi üzerine bina edenTrump için bir nimet olduğunu, söylüyorlar.
Trump’a bir Ömer Sıddık lazımdı. O da Orlando’da arzı endam ederek, üstüne düşeni yaptı.

***

Artık Amerikan başkanlık kampanyası daha ırkçı, daha İslam düşmanı, daha kin dolu olacak.
Bu da ilk aşamada, Trump’un işine yarayacak.
Bundan böyle küstah ırkçı Trump’u tutabilene aşk olsun!
Hele hele maazallah tırmanan kin ve nefretin etkisiyle Trump yarışı kazanır da Beyaz Saray’a girerse, rüzgâr eken ABD artık fırtına biçmeye başlayacak.
Böylelikle, IŞİD’in yapmak istediği Trump ve ABD eliyle yaşama geçecek.
İlk bakışta birbirlerinin karşıtı gibi görünen Trump ile Ömer Sıddık’ın birbirlerine destek olmalarıyla her yerde nefret tohumları yeşerecek, her yerde kin olacak.
Bravo! Doğrusu ikisinin de tek başlarına güçleri bir sonucu almakta yetersiz kalabilirdi.
Tam başarı için, Trump’a bir Ömer Sıddık, Ömer Sıddık’a da bir Trump lazımdı.
Birbirlerini buldular.
Artık seyreyleyin gümbürtüyü!..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları