Adaletin bu mu Belçika?

15 yaşına daha fiyakalı bir bisikletle girip okuluna bisikletle gidip gelmeye başlayan oğlum Emre, geçen günlerde ilk ciddi kazasını yaptı Brüksel’de ve Allah’tan hafif atlattı. Avukat olmayı kafaya koyduğundan olsa gerek, çarpan otomobil sahibi “Tamam aramızda hallederiz. Benim arabada bir şey yok. Senin bisikleti de yaptırırım” dediği halde “Her şey hukuka uygun olsun. Polis çağıralım” ısrarında bulunmuş. Polis de Emre’yi haksız görmüş ve adalet yerini bulmuş. Masrafları sigorta ödedi de harçlığından biriktirmek zorunda kalmadı...

Yayınlanma: 11.06.2023 - 03:00
Adaletin bu mu Belçika?
Abone Ol google-news

Bisiklet altyapısı geliştirilen Brüksel’de ulaşımda bisiklet kullanımı 10 yıl öncesinde yüzde 3 iken son yapılan araştırmada üç katı artarak yüzde 9’a çıkmış durumda. Otomobillerin ise krallık koltuğu sarsılıyor. Otomobil kullanımı yüzde 38’den yüzde 27’ye düştü. Brüksel’in kralı artık yayalar. Yürümek yüzde 36 ile Brüksel’in en popüler ulaşım şekli. 10 yıl önce bu oran yüzde 32’ydi.  

RESTORASYON KOLAY MI?

Brüksel’de “Adalet Sarayı”nın Brüksel kadar sürrealist restorasyon öyküsü ile girelim konuya isterseniz. Binanın ön cephesini restore etmek için yıllar önce kurulan iskele, inşaat başlayamadan eskidi ve yenilenmek zorunda kaldı. Gören turistler ön cephedeki iskeleyi de sarayın parçası sanmaya başladılar. Nihayet inşaata onay çıktı da tarihi bina 2024 yılında güzelliğine kelepçe vuran iskeleden kurtulacak.

“Adalet Sarayı”nın cephesi geç de olsa restore edilir. Ya hasar gören adalete güven duygusunu restore etmek kolay mı? Senegalli baba ve Belçikalı annenin 20 yaşındaki oğlu Sanda Dia’nın ölümüne neden olan Reuzegom adlı öğrenci kulübünün üyesi 18 üniversite öğrencisine verilen cezanın hafifliğini konuşuyor Belçika. Dia’nın 5 Aralık 2018’de içmeye zorlandığı ve iki gün sonra ölümüne yol açan yüksek miktarda tuzlu balık yağından bahsediyoruz. KU Leuven Üniversitesi’nde yeni başlayan “çömezlerin” bir tür hoşgeldin “vaftiz”i bu. 

4.5 yıl süren dava sonunda Anvers Temyiz Mahkemesi hali vakti yerinde ailelerin çocuğu 18 gence 400 Avro ve 200 saat ile 300 saat arasında değişen sosyal amaçlı çalışma cezası verdi.

(Sanda Dia)

YARGI HEDEFTE

Yargı “gençlerin bu tuzlu balık yağının ölümcül olduğunu bilmediklerini, rahatsızlanınca da hastaneye götürdüklerini” de dikkate alarak sadece ihmalle ölüme sebebiyet verdikleri için “Adalet olmasa da adet yerini bulsun” türünden bir ceza verdi. Yargılanan isimlerin sıkı sıkıya gizlenmesi ve bu kez medyanın isimleri açıklamaması insanlarda “Ayrıcalıklı davranılıyor” duygusu yarattı. “Sınıfsal adalet”ten yani insanların toplumsal statüsüne göre ceza almalarından bahseden çoğu genç Belçikalı, sokaklara döküldü. “18 öğrenci yoksul ya da yabancı olsaydı sonuç farklı olurdu” sesi yükseldi. Sosyal medya da protestolara dahil oldu ve YouTube fenomeni Acid, yargılananların  isimlerini deşifre etti ve daha fazla ceza alma riskini göze aldı. Gent’teki Grafitti sokağında duvarlara yazılan 18 öğrencinin isimleri anında silindi. Kendisi de üniversite öğrencisi olan kızım Sinem, “ Grafitti için ayrılmış sokakta bile duvara yazdırmadılar. Bu kara mizah baba. Üstelik polis devriye geziyor. Bu kadarı fazla!” diye serzenişte bulununca uzak durmaya çalıştığım bu vahşeti yazmaya karar verdim.

Flaman Hıristiyan demokratları CD&V Partisi başkanı, mahkeme kararını eleştirince hemen hizaya çekildi ve “Belçika’da kuvvetler ayrılığı olduğu ve yargıya müdahale edilemeyeceği” hatırlatıldı. Toplumsal tepki o kadar büyüdü ki Federal Adalet Bakanı, KU Leuven Üniversitesi öğrencilerine ilk fırsatta yanına yargıçları da alarak açıklama yapacağı sözü verdi. Yargı bağımsızlığının tartışılmaya başlanmasından rahatsızlık duyan Gent Mahkemesi, Gent şehrindeki orta dereceli okulların müdürlerine mektup yollayıp “yargı bağımsızlığının demokrasi için önemi ve kuvvetler ayrılığı” konusunda öğrencileri bilgilendirebileceklerini yazdı. Yargıya güvenin sarsıldığı yerde demokrasi olamayacağını vurguladılar.

“Erdinç haline şükret, ne güzel adaletteki en ufak haksızlık duygusu bile insanları sokaklara döküyor. Yöneticiler, medya ve yargıçlar alarma geçiyor. Kuvvetler ayrılığı tartışılıyor. Türkiye’de adaletin A’sı bile yok. Keşke adalet olsa da eksik olsa!” dediğinizi duyar gibiyim!

[email protected]


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon