Depremzedeye yaklaşım nasıl olmalı? Depremzedeler ile nasıl konuşulmalı?

Depremlerin travma oluşturma açısından çocukları, hamile kadınları, sevdiklerini kaybetmiş bireyleri ve ruhsal hastalıkları olan kişileri etkilediğini belirten Dr. Mert Akcanbaş, depremi yaşayan insanlarla konuşurken bazı söylemlerden uzak durulması gerektiğine dikkat çekiyor. Depremi yaşayan insanlara yaklaşımın öneminden bahseden Dr. Mert Akcanbaş, eleştirel ve suçlayıcı söylemlerden uzak durulmasını, ‘Zaman her şeyin ilacı’, ‘Dua et sen hayattasın’, ‘Senden beter durumda olanları düşün’ şeklindeki konuşmalardan kaçınılması gerektiğini söylüyor.

Yayınlanma: 17.02.2023 - 11:05
Depremzedeye yaklaşım nasıl olmalı?  Depremzedeler ile nasıl  konuşulmalı?
Abone Ol google-news

Ölüm, ağır yaralanma ve cinsel saldırıyla doğrudan karşılaşma, buna tanık olma, sevdiklerinin başına geldiğini öğrenme veya meslek gereği bu tür olayların ayrıntılarına maruz kalma sonrası ortaya çıkan durumun psikolojik travma olarak tanımlandığını belirten Dr. Mert Akcanbaş, “Travma herkesin başına gelebilir. Ancak bazı insanlar travma yaşadıkları halde Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) geliştirmezler. TSSB olasılığının kişilik yapısı ile olan bir bağlantısı olduğu bilinmiyor. Kişinin geliştirdiği TSSB belirtilerinin sıklıkları ve şiddetleri belirli testlerle ölçülebilir. Travmanın başlıca özelliği ansızın ve beklenmedik şekilde ortaya çıkmasıdır. Deprem riski olduğunu bilsek bile bunun zamanını bilemeyeceğimizden afet ansızın ortaya çıkacaktır” dedi.

Değişik ülkelerde meydana gelmiş çeşitli doğal afetler sonrası ortaya çıkan TSSB görülme oranların değişik çalışmalarda farklı veriler ortaya koyabilir. Örneğin yetişkinler için TSSB görülme oranları yüzde 4.1- 67.7 iken bu oran sel felaketleri için yüzde 2.07 – 37 ve büyük yangınlar için yüzde 9 – 36.7’dir. Travmatik olaylar sonrası önce akut stres reaksiyonları görülür ve bunlar olaydan 3 ila 30 gün sürerler. Ancak 30 günden uzun olması durumunda stres kronik hale gelip TSSB’ye dönüşünce tedavi ihtiyacı oluşur.

Depremlerde en riskli gruplar hamile kadınlar, kadınlar, çocuklar, sosyal yardım kurumlarında yaşayan çocuklar, fiziksel ve ruhsal hastalıkları olan kişiler, sevdiklerini yitirmiş bireyler, bağımlılık problemi olanlar ve bölgede yardım faaliyetlerinde bulunan personeldir. Dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanılan depremler sonrası depresyon ve intihar vakalarının arttıkları biliniyor.

Deprem sonrası belirtilerin 30 günden fazla sürmesi halinde 'Travma Sonrası Stres Bozukluğu' ortaya çıkmıştır.

DEPREMZEDELERE SÖYLENMEMESİ GEREKEN CÜMLELER:

Eleştirel ve suçlayıcı şekilde konuşulmamalı,

Konuşmalarda teknik terim kullanmaktan kaçınılmalı,

Mağdurların nasıl hissettikleri ile ilgili söylemler kullanılmamalı,

Deprem kaderde varmış, takdiri ilahi gibi açıklamalardan uzak durulmalı,

‘Zaman her şeyin ilacı’, ‘Allah insana kaldırmayacağı yükü vermez’, ‘Dua et sen hayattasın’, ‘Senden beter durumda olanları düşün’ şeklinde konuşmalardan kaçınılmalı,

Mağdurlara tutulamayacak sözler verilmemeli,

Mağdur insanlar konuşmaya zorlanmamalı,

Özel yaşamlarının gizliliği korunmalı

DEPREMZEDELERE GÖSTERİLMESİ GEREKEN YAKLAŞIMLAR

Mağdurlara saygıyla davranılmalı,

Her zaman ulaşılabilir olunmalı,

Yardımlar kaliteli ve hızlı şekilde yapılmalı,

Mağdurların gelenek ve kültürel değerlerine saygı gösterilmeli,

Mağdurların özel yaşamlarının gizliliği korunmalı,

Mağdurların gereksinimlerine odaklanılmalı,

Mağdurlar defalarca aynı soruyu sorsalar bile yanıtlanmalı,

Mağdurlara gelişim ve eğitim düzeylerine uygun yanıtlar verilmeli,

Mağdurların ailelerine, sevdiklerine ve onlara destek olabilecek sosyal çevrelerine ulaşabilmeleri için çaba gösterilmeli.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler