AKP’nin ‘Yap işlet beklet’ modeli

Üç kere temel atılan ve 30 ayda biteceği belirtilen İzmir Şehir Hastanesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 29 Nisan’daki İzmir mitinginde “1 ay sonra açılacak” demesine karşın hâlâ açılamadı. İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, AKP hükümetinin 2013’te “yap işlet devret” modeliyle temeli atılan ve 2018’te açılacağı söylenen 2 bin 60 yataklı şehir hastanesinin açılmadığı her gün için kamu zararı verdiğini söyledi. 

HEKİM İHTİYACI OLACAK

İktidar tarafından verilen sözlere rağmen ne zaman hizmete gireceği hususunda hâlâ net bir tarihin olmadığını anlatan Prof. Dr. Kaynar, “Bu kadar büyük bir kompleksin gerçek anlamda faaliyete geçebilmesi için 2 bin 500 civarında farklı uzmanlık dallarında hekime ve 3 bin 500 civarında da hemşireye ihtiyaç var. Ve bunun yanı sıra da yaklaşık 50 farklı meslek grubundan çalışanın burada görev alması gerekiyor. Dolayısıyla 7 gün 24 saat faaliyete geçmesi için nereden bakarsak bakalım, 8-9 bin bandında alanında uzman çalışan ihtiyacımız var ki birçoğu uzman hekim ve hemşire. Bu işgücünün nasıl karşılanacağı hakkında da şu ana kadar bir açıklama olmadı” diye konuştu.

HASTA GARANTİLİ HASTANE 

Diğer kentlerdeki şehir hastanelerinden örnek veren Kaynak, “Diğer hastanelerin ya küçültülmesi ve yahut da kapatılması gibi bir politika da burada izleniyor. Şu ana kadar 14 şehir hastanesi faaliyete geçerken önemli bir kısmı Ankara’da olmak üzere 21 civarında sağlık tesisi kapatıldı. İzmir’de de bu yol izlenebilir. Tabii eski hastanelerin kapatılmasındaki bir başka gerekçe de şehir hastanelerinin “kamu-özel ortaklığı” dediğimiz bir şirket ile özel bir formülle bir sözleşme yapılanmasıdır. Bu sözleşme bütün ayrıntısıyla kamuoyu tarafından bilinmemesine karşın yaklaşık yüzde 70 civarında bir doluluk oranı bu hastanelerin işletmecisine vaatedilmiş olduğunu biliyoruz” dedi. 

İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak

“KAMU ZARARI YARATIYOR”

İzmir Şehir Hastanesi özelinde özel şirketlerle yapılan sözleşmelerin içeriğiyle ilgili detaylı bilgi sahibi olmadıklarını belirterek “Bu hastanelerin çalışmasıyla ilgili sözleşmelerin içeriğinde özel kurumlar hem hastanenin tıbbi hizmetlerini hem de diğer yan hizmetlerini üstleniyor. Bu süreç içerisinde de Sağlık Bakanlığı tıpkı bir kiracı gibi bu firmaya belirli ödemeler yapıyor. Fakat bu ödemeler ne zaman, nasıl başlıyor? Bu konuda çok bilgi sahibi değiliz. O nedenle bu konuda bir rakam vermemiz çok mümkün değil. Bu kadar büyük bir yatırımın çalışmadan durması günlük olarak çok yüksek miktarlara ulaşan bir maliyet kaybı oluyordur diye düşünüyoruz. Bu kadar büyük bir kompleksin bu kadar uzun süre açılamaması ciddi maliyet kayıpları ve kamu zararı yaratıyordur diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. 

“HİZMET KALİTESİ DÜŞER” 

Süleyman Kaynak, hastanelerde yatak sayılarının artması ile kurumların verimsizleştiğine vurgu yaparak “Şu anda bütün dünyada verimli hastane yapılanması 250 ile 600 yatak arasındadır 600 yatağın üzerine çıktığınız zaman çok hızlı bir şekilde verimsizleşir bu kurumlar. Çünkü hastane dediğimiz kurumlar 7 gün 24 saat çalışır. Hem son derece yüksek düzeyde bir otelcilik hizmeti verirler hem de son derece yüksek düzeyde bir sağlık hizmeti verirler. Dolayısıyla öyle çok kompleks yapıların çok büyük organizasyonlar içerisinde organize edilmesinde çok büyük verimsizlikler ve yüksek maliyetler söz konusudur” şeklinde konuştu.

Şehir hastanesinin açılamamasına dair yurttaşlar ise, “Bina hazır hâlâ açamadılar. Umarım diğer projeler gibi dışını yapıp içerisini boş bırakmazlar. Bu model artık, “yap işlet beklet” modeli oldu” diyerek hastanenin hizmete girmesini istedi.