Kadınların iş hayatındaki en önemli sorunu istihdam

Kadınların iş hayatında yaşadıkları en temel sorunların başında istihdam geliyor. Dr. Aylin Löle, güncel verilerin ışığında kadınların iş hayatında yaşadıkları en temel sorunun, ‘iş hayatında olmamaları’ olduğuna dikkat çekiyor.

Yayınlanma: 09.03.2023 - 12:12
Kadınların iş hayatındaki en önemli sorunu istihdam
Abone Ol google-news

Kadınların iş hayatında yaşadıkları en temel sorunların başında istihdam geliyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) İstatistiklerle Kadın 2022 verilerine göre, ülke nüfusunun yüzde 49.9’unu kadın, yüzde 50.1’ini ise erkekler oluşturuyor. Nüfus dağılıın istihdama göre dağılımı incelendiğinde ise, kadınlarda yüzde 28, erkeklerde ise 62.8 olarak açıkalandığı görülüyor.

Awen For Us adlı sosyal girişimin kurucusu Dr. Aylin Löle, bu verilerin ışığında kadınların iş hayatında yaşadıkları en temel sorunun, ‘iş hayatında olmamaları’ olduğuna dikkat çekiyor. Löle, “Kadınlar görünmeyen ev içi bakım emekleriyle ailenin, toplumun çarkını döndürüyor. Ev içi ücretsiz bakım emeğinin büyüklüğü yılda 10.8 trilyon dolardan daha fazla bir değer yaratıyor. Karşılığı ödenmeyen, sadece toplumun size cinsiyetinizden dolayı otomatik olarak yüklediği ve yapmakla yükümlü olduğunuza inandırıldığınız yemek, temizlik, çocuk, yaşlı ve engelli bakımı...” dedi.

Dr. Aylin Löle

‘KADININ DEĞİL TOPLUMUN SORUNU’

Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı’nın (KEDV) araştırmasına göre de, Türkiye de 22 milyon kadının 11 milyonu, ev içi ücretsiz bakım sorumlulukları nedeniyle ekonomiye katılamıyor. Özel sektör, devlet ve akademi üçgeninde bu sorunlara kalıcı ve sürdürülebilir çözümler üretilmesi gerektiğini belirten Löle sözlerini şöyle sürdürdü:

“Nüfusun yarısını oluşturan kadınları, toplumsal cinsiyete dayalı kodlarla üretimin dışında bıraktığınızda, hangi toplumsal refahtan söz edebileceğiz? Her mahalleye ücretsiz yuva, yaşlı ve engelli bireyler için bakım merkezleri kurmadan, ev içi eşitliği sağlamadan, eşit işe eşit ücreti vermeden kadını ekonomik hayata nasıl dahil edebileceğiz? Bunları yapmadan kadınları iş hayatında ne kadar tutabileceğiz? TÜİK istatistiklerine göre kadın büyükelçi oranı yüzde 27.2, kadın milletvekili oranı yüzde 17.3, kadın profesör oranı yüzde 33.2, yönetici olan kadın oranı ise yalnızca yüzde 20.7. Kadınların iş yerlerinde yaşadıkları aksaklıkları yansıtabilmek için araştırmacılar tarafından üretilmiş çok sayıda metafor var; cam tavanlar, cam merdivenler, labirentler, anne yolu, annelik duvarı, yapışkan zemin gibi. Tüm bu metaforların yansıttığı tek bir gerçek var, kadınların iş hayatına girmesi kadar iş dünyasında hak ettiklerini sürdürülebilir şekilde alması da inanılmaz büyük bir mücadele gerektiriyor. İş hayatındaki eşitsizlik sadece bir 'kadın sorunu’ değil, bir toplum sorunu." 

DEPREM KADINLARIN İSTİHDAMINI DÜŞÜRECEK

DİSK Türkiye’de ve dünyada kadın emeğinin durumunu güncel veriler ışığında incelediği rapor yayımladı. Raporda depremden etkilenen illerdeki kadınların çalışma hayatlarındaki durum öncelikli olarak incelendi.

Rapordan öne çıkan başlıkları şu şekilde oldu:

  • Deprem bölgesinde işgücünün yüzde 73’ü erkeklerden, yüzde 26,7’si kadınlardan oluşmaktadır. Deprem ile birlikte de kadın istihdamının çok ciddi bir şekilde düşeceği görülmektedir.
  • OECD verilerine göre, Türkiye’de kadın istihdamı yüzde 34,3 iken erkek istihdamı yüzde 70,7’dir.
  • 12.2 milyon kadıni ev işleri, ailevi ya da kişisel nedenlerle çalışma hayatına dahil olamıyor.
  • Kadın istihdamının yüzde 32.5’i kayıt dışı. Öte yandan 3.3 milyon kadın da sosyal güvenceden yoksun.
  • Erkekler kadınlardan yüzde 20 daha fazla maaş alıyor. 

İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler