Şarkıcı Seçil Çiftçi'nin yargılandığı 'külotlu çorap cinayeti' davasında yeni gelişme

Sancaktepe'de ormanlık alanda cesedi bulunan Semih Sevim'i babasıyla birlikte külotlu çorapla boğarak öldürdüğü iddiasıyla ömür boyu hapis cezası istenen Şarkıcı Seçil Çiftçi'nin yargılandığı davada yeni bir gelişme yaşandı.

Yayınlanma: 12.03.2024 - 11:43
Şarkıcı Seçil Çiftçi'nin yargılandığı 'külotlu çorap cinayeti' davasında yeni gelişme
Abone Ol google-news

Sancaktepe'de ormanlık alanda cesedi bulunan Semih Sevim'i babasıyla birlikte külotlu çorapla boğarak öldürdüğü iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Seçil Çiftçi ile yardım etmekle suçlanan babası Cemal Çiftçi'nin davasında, Adli Tıp Kurumu raporu mahkemeye ulaştı.

Raporda, maktuldeki yaralanmaların tamamının sanığın kendisi tarafından yapılabileceği gibi bir başkası ya da başkaları tarafından da yapılmış olabileceği, bunlar arasında tıbben ayrım yapılamadığı belirtildi.

Olayı tek başına yaptığını söyleyen Seçil Çiftçi, Takıntılıydı. Tokat'tan İstanbul'a geldi. Olaylara kendisi sebebiyet verdi diyerek tahliyesini istedi. Mahkeme tahliye talebini reddederek dosyanın mütalaasını hazırlaması için savcılığa gönderilmesine hükmetti.

TUTANAĞA GEÇİRİLDİ

İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 4'üncü duruşmaya, tutuklu sanık Seçil Çiftçi ile tutuksuz yargılanan babası Cemal Çiftçi katıldı. Semih Sevim'in ailesi ve avukatları da duruşmaya katıldı. Mahkeme Başkanı, Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporunun ulaştığını tutanağa geçirdi.

Raporda, otopsi raporuna göre maktulün zehirlenerek öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı, bilincini kaybettirecek veya azaltacak, kendisini savunmasına etki edecek herhangi bir maddenin de tespit edilmediği kaydedildi.

Maktuldeki yaralanmalarının tamamının boğma öncesinde meydana getirildiği ve yaralanmaların sert ve künt bir cismin (sanığın ifadesinde belirttiği şekilde kırık sandalye bacağı, sopa ve benzeri cisim) doğrudan vurulması ile oluşturulmuş nitelikte olduğu anlatıldı.

Kafa bölgesindeki yaralanmaların yaşamını tehlikeye sokar nitelikte olduğu belirtilen raporda, kafatasında ve yüzünde kemik kırıkları bulunan ve beyin kanaması bulunan maktulün ölümünün bağla boğmaya bağlı meydana geldiği vurgulandı.

Raporda, ölende meydana gelen yaralanmaların tamamının sanığın kendisi tarafından yapılabileceği gibi bir başkası ya da başkaları tarafından da yapılmış olabileceği, bunlar arasında tıbben ayrım yapılamadığı da belirtildi.

TAKINTILIYDI, OLAYLARA KENDİSİ SEBEBİYET VERDİ

Rapora karşı savunması sorulan sanık Seçil Çiftçi, raporun kendi sözlerini doğruladığını öne sürerek "Kafasının arkasına önce viski şişesiyle vurmuştum. Ancak herhangi bir şekilde etkilenmedi. Elinde bıçak olduğu için bu defa sopayla birkaç kez kendisine vurdum. Sağ kolundaki yaralanmalar muhtemelen bu sırada oluşmuştur. Aynı zamanda kurtulmak için kafasına ve başka yerlerine de sopayla vurdum. Darbe almasına rağmen etkilenmeyip tekrar kalkmaya çalıştı. Boğma olayına ilişkin olarak da sadece o anda yerde bulduğum külotlu çorap ile kollarını bağlamak istedim. O anda boğazına nasıl geldiğini hatırlamıyorum. Olay sebebiyle çok pişmanım" dedi.

Maktulün olaydan bir hafta kapısında yattığını belirten Çiftçi, "Keşke ailesi bu hassasiyeti yaşarken gösterseydi. Madem kardeşinizle husumetimin olduğunu biliyorsunuz engel olmadınız, kör öldü badem gözlü mü oldu! Ben istemeden bu durum yaşandı. Takıntılıydı. Tokat'tan İstanbul'a geldi. Olaylara kendisi sebebiyet verdi" diyerek tahliyesini talep etti.

Sanık avukatı Onur Kemal, maktulle müvekkilinin daha önceden husumetli olduklarını, daha önce müvekkilini tehdit ettiğine dair mesaj ve arama kayıtlarının dosyada bulunduğunu kaydederek meşru müdafaa koşullarının oluştuğunu ve tahliye talep ettiklerini belirtti.

BİRDEN FAZLA KİŞİ TARAFINDAN PLANLANARAK ÖLDÜRÜLMÜŞTÜR

Şikayetçi Sevgi Arslan, Seçil'in de sürekli olarak ağabeyini aradığını, barışmak istediğini ve rahatsız edildiği yönündeki beyanlarının doğru olmadığını söyleyerek her iki sanığın da cezalandırılmasını talep etti.

Diğer şikayetçiler de sanığın bu eylemi tek başına yapmasının mümkün olmadığını vurguladılar. Şikayetçi avukatı Selman Ok, gelen raporda maktul Semih Sevim'in önce acımasızca darp edildiğini ardından katledildiğini bu eylemi tek başına yapamayacağını ifade ederek “Birden fazla kişi tarafından planlanarak canavarca öldürülmüştür. Her iki sanığın da en üst hadden cezalandırılmasını, Seçil'in tutukluğunun devamını, sanık Cemal Çiftçi'nin tutuklanmasını talep ediyoruz" dedi.

TEK BAŞIMA YAPTIM

Yeniden söz alan Seçil Çiftçi, Eylemi tek başıma yaptım. Yanımda kimse yoktu. Yalnız yaşayan bir insanım. Deliller ortadadır, tahliyemi istiyorum dedi. Baba Cemal Çiftçi olayla ilgisinin olmadığını söyleyerek suçlamaları reddetti.

DOSYA MÜTALAAYA GÖNDERİLECEK

Mahkeme heyeti, mütalaanın hazırlanması için dosyayı duruşma savcısına gönderilmesine, sanık Seçil Çiftçi'nin tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 1 Ocak 2023'te Sancaktepe Sazak Çeşme Mesire Yeri yakınlarında kimliği tespit edilemeyen bir kişinin ölü bulunması üzerine soruşturmaya başlandığı, ölen kişinin daha önce hakkında kayıp ihbarı bulunan Semih Sevim (40) olduğunun tespit edildiği belirtiliyor.

İddianamede, sanık Seçil Çiftçi'nin tek başına tespiti yapılan yaralanmalara sebebiyet veremeyeceği ve babasıyla birlikte maktulün ölümüne neden olan fiilleri gerçekleştirdikleri yönünde kanaat oluştuğu anlatılıyor. Seçil Çiftçi ve babası Cemal Çiftçi'nin Tasarlayarak kasten öldürme suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları isteniyor.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler