Ahmet Saltık

85 yıldır onu niçin anıyoruz?

09 Kasım 2023 Perşembe

Yarın 10 Kasım, Gazi’nin vedasından bu yana 85 yıl geçti. Ölen insanları anma sevgiyle, vefa, şükran borcuyla veya tarih bilinci ile olabilir. Gazi için hepsi geçerli.

Kemal Paşa, Söylev’de vurgular: Sevr Antlaşması salt bir yenilgi dayatması değildi. Batı’nın yüzyıllardan beri hazırladığı soykırım tasarımıydı! Türkleri Anadolu’da yok etme, tarihten silme. Birkaç milyon “kılıç artığı” idiler, hasta, yoksul ve eğitimsizdiler. Karasabanın sapına yapışmışlardı cılız öküzleri, katırları ile. Birkaç kuşağa kalmaz asimile edilir, biyolojik olarak tükenirlerdi.

İşte Kemal Paşa’yı, biz Türk ulusunu soykırımdan kurtardığı için anıyoruz.

Saltanatı kaldırıp Cumhuriyete geçerek padişahın kulu olmaktan bizi kurtardı, yurttaşlığa yükseltti. 

Hiçbir altyapı olmamasına karşın, Batı’nın yüzlerce yıl çok kan dökerek başardığı Rönesans, Reform, Anadolu Aydınlanmasını 15 yılda büyük ölçüde gerçekleştirdi; Tarihçi A. Toynbee’nin itirafları bunlar. 

Halkın kendini yönetme hakkı “egemenlik” unutturulmuştu. Mutlak monarklar “doğal hukuk” uydurarak, kiliseyi yedeğe çekip “tac”ı kutsamış, dokunulmaz kılmışlardı. Aristokrasi, ruhban ve feodal beyler üçlüsü, halkı acımasız sömürmekteydi. Kemal Paşa’nın buna itirazı vardı. İngiliz, ABD, Fransız, Çin, Rus devrimlerini çok iyi incelemişti. Gasp edilen egemenlik, analarının ak sütü gibi halkın hakkıydı. Bu amaçla 23 Nisan 1920’de ilk Meclis açıldı ve “Hakimiyet bila kayd u şart milletindir” ilkesi duvara kazındı. İnsanlık tarihinin en büyük devrimi, egemenliğin gökten yeryüzüne indirilmesi ve sahibine teslimidir. Kemal Paşa bir yandan Batı işbirlikçisi ve Oğuz köklerinden koparak hanedanlaşmış Osmanlı saltanatına, bir yandan yedi düvele meydan okuyarak başardı bu en büyük devrimi. Üstelik Türk Devrimi, tarihin en kansız devrimi. Son ve hain padişah Vahdettin, İngiltere’ye sığınarak ülkeyi terk etti. Hanedanın kanı akıtılmadı, sürgüne yollandı. Atatürk Devrimi insancıldır. 

Özgün ve bütüncül bir ideoloji üretmiştir Devrim ve adını Batılılar koymuştur: Kemalizm! Atatürk “6 Ok” ile

- Cumhuriyetçilikle monarşiyi,

- Halkçılıkla oligarşiyi

- Devletçilikle, kamuculukla özelleştirmeciliği ve serbest piyasacılığı,

- Laiklikle teokrasiyi,

- Milliyetçilikle, ulusçulukla ümmetçiliği,

- Devrimcilikle tutuculuğu ve statükoculuğu yıkmıştır.

Laiklik, ulus egemenliğinin ana ilkesi. Batılılar yüzlerce yıl kanlı mezhep savaşlarından sonra çareyi seküler düzende buldu. Kemal Paşa, 1937’de anayasaya koydu. 

- Laiklik yoksa cumhuriyet-demokrasi olmaz, dinbaz yönetim olur. 

- Laiklik yoksa ruhbanın, halifenin, şeyhülislamın, ulemanın, tarikat-cemaatin egemenliği olur. 

Devrimci Atatürk, emperyalizme karşı “tam bağımsızlık”, saltanata karşı “ulusal egemenlik”, yobazlığa karşı bilimsel akılcılıkla “çağdaş uygarlık” savaşımı vermiş; ezilen-sömürülen halklara özgürlük, bağımsızlık ve çağdaşlık yolunu göstermiş, “Yurtta barış dünyada barış” felsefesiyle insanlığa örnek olmuş, uluslararası “kurtuluş öncüsü”dür. 

85 yıl sonra bile insanlığı aydınlatıyor ve emperyal oyunları bozuyor. Düşün ve eylemi, hâlâ canlı, geçerli. Ulusun, bağlılığının büyüyerek sürmesiyle, karşıtlarının onu halkın gönlünden ve tarihten silmek istemesinin nedeni burada. 

Atatürk, ölümü göze alarak padişahın, halifenin, tarikatların, şeyhülislamın, ulemanın düzenine karşı çıktı. 

Aklı, bilimi, felsefeyi ve sanatı eksen alan devrimler yaptı. Hitler, Stalin, Mussolini, Salazar, Franko diktatörken Atatürk, Yurttaş İçin Medeni Bilgiler kitabını yazdı; demokrasiyi, düşünce özgürlüğünü, hak ve özgürlükleri belletti halkına, 1930’larda.

Ulusu etnik ve dinci temelde bölerek “şeriata dayalı gerici-yobaz darbe” gündemde ve Batı güdümünde.

Ulusal kaynaklar talan edildi, dinci ve yabancı sermayeye peşkeş çekildi, halk yoksullaşTIRıldı.

Kurucu irade “6 Ok” birer birer kırılarak, bu yıkım sürsün isteniyor!

Oysa Kemalizm-6 Ok; tüm mazlum uluslara hâlâ evrensel reçete, güncel, bu saldırılara çelik kalkan!

Atatürk, Kemalist ideoloji ve onun özü “6 Ok” ile başarıya ulaşmış, dünyaya örnek olmuş Türkiye Cumhuriyeti ile yok edici saldırılardan bizi korumayı sürdürmekte. “Bilhassa kimsesizlerin kimsesi” Cumhuriyetimiz, tüm hain saldırılara karşın yüz yaşını doldurdu. O, gurur ve güvenle, “Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” demişti. Ulusu için yapmak istediklerinin kavranacağını ve gereklerinin yerine getirileceğini biliyordu.

İşte tüm bunları bir kez daha vurgulamak, ulus ve küresel kamuoyu ile paylaşmak, kararlılığımızı belirtmek, tuzağın bilincinde olduğumuzu duyurmak için Atamızı, 85 yıl sonra gene anıyoruz ve anacağız.

Çok iyi bilinsin ki: 

-“...Bir gün, istiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersek vazifeye atılmak için içinde bulunacağımız vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceğiz...”

-“...Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunsa da hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit etse de... Millet, fakru zaruret içinde harap ve bitap düşürülmüş olsa da...”

Yarın 10 Kasım 2023’te, tüm 10 Kasım’larda, her nefes alışverişimizde Atatürk Devrimlerine, laik Cumhuriyete kol kanat gererek sonsuza dek yaşatacağımızı dünya âleme haykırmak için onu anıyoruz!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları