Daha neler olacak?

25 Şubat 2024 Pazar

Sevgili,

Tok açın halinden anlamazmış. Sağlıklı da sağlıksızın halinden anlamıyor. Hasta adam, harikalar atfettiği ilaçlarına bağımlı. Sanki onlar kesilse bugünden yarına ölecek veya yatak döşek serilecek gibi görüyor kendini. Tuhaf bir ruh hali. Kaç kez hasta dostlarıma nasılsın dediğimde, dostlarımın “Bu hazır oldukça şimdilik iyiyim” der gibi ilaçlara doğru kaçamak bir bakış fırlattıklarını gördüğümü hatırlıyorum. Neyse ben de bir süredir öyleyim. İlaçlara bağımlı bir yaşam.

İlaç tedarikinde herhangi bir aksaklık oldu mu hemen bir telaş: “Acaba bizim temel ilaç bulunabilecek mi?”

Dövizin değerinin durmadan yükselmesi ya da daha doğrusu Türk Lirası’ndaki baş döndürücü düşüş ilaç tedarikini güçleştiriyor. Çoğu dışarıdan gelen ilaçların döviz olarak karşılığı ödenmediğinden ithal ilaç getirtilemiyor. Bu durumda devlet ilaç ithalatına özgü döviz kurunu saptıyor, akış sağlanıyor.

***

Tabii ülkemizde her konu cumhurbaşkanının kararına bağlı olduğundan bu işi cumhurbaşkanı yapıyor. Resmi Gazete’de yayımlanan son Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde ilaç fiyatlandırılmasında kullanılacak sabit Avro kurunun bu yılın bütçesinde artırılamayacağı belirtildi. İlaç fiyatlarının her yıl şubatın ikinci haftasında güncellendiğinin altını çizen Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti Üyesi Taner Ercanlı, “Geçen yılın aralık ayında tekrar bir kur düzenlemesi olmuştu. İlaç sanayisine döviz kuru dünyadaki ilaç girdi madde fiyatlarının üretim ve işçi maliyetlerindeki artışlara paralel olarak şiddetli bir artış yansıtmıştı. Birçok ilacın bu nedenle Türkiye’ye alımları durduruldu” diyor ve ekliyor: “Türkiye’de otuz bin eczacımız 7 gün 24 saat ilaç hizmeti veriyor. İlaca erişim aksamaktadır. Önümüzdeki günlerde durum daha da ağırlaşacak. Bu duruma bir çare bulmak lazım.”

Bu uyarıyla çokça karşılaşıyoruz. Hasta ya da sağlıklı herkes gelecekte düzenli şekilde ilaca ulaşıp ulaşamayacağını merak ediyor. 

Hastalar bir yana sağlıklılar da ekmek kuyruklarında bile yeni güçlüklerle karşılaşabilirler. 10-11 yaşındaki küçücük kızların elinden ekmek paralarının herkesin gözü önünde zorla çekilip alınması kuyruklarda yeni olayların habercisidir. 

Türk Lirası’nın düşüşü durmuyor. Fiyatlar bu durumda bir türlü istikrara kavuşmuyor. Şimdilik olay fiyatlarda görünüyor. Ama bir de bir adım daha ileri giderse...

***

Bu sağlık sisteminin AKP’ce “sağlıkta devrim” diye sunulduğunu ve bütün dünyadan övgüler aldığının söylendiğini dün gibi hatırlıyoruz. Sağlık sisteminin büyük bir çöküşe gittiği hep söylenmiş, şehir hastaneleri fiyaskosunun da akılları başlarına getirmediği görülmüştür. AKP enflasyonu kontrol edemiyor, sağlık sistemini çalıştıramıyor. Her alanda kendini gösteren bu iflas böyle sürdükçe AKP sandığa nasıl gidecek? Bu halktan nasıl oy isteyecek? Şimdilik bindirilmiş yığma kitlelerin yaratacağı baskı ve teröre bel bağlamış görünüyor. Tarikat, cemaat oluşumlarını gençleri kullanarak ileri sürmeye çalışıyor. Bu çok tehlikeli bir politikadır. Herhangi bir alanda herhangi bir kıvılcım şiddetle ateş alabilir. Onun için gerginliği daha fazla derinleştirmemekte yarar var. 

O da güç. Şu İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı Kurum’un düştüğü hallere bakın! Geçmişi peşini bırakmıyor ki!... Mecburen sürekli somurtuyor ve hamasi nutuklar atıyor. Hastane, eczane, ekmek kuyruklarında durum ağırlaşırken AKP’nin kışkırtıcı politikaları da popülizm dozunu çoğaltıyor. Bunlar enflasyonu denetlemeye yaramayacaktır. Seçimlerden sonra durum daha da vahimleşecektir. Bu durumda sokakta ve kuyruklarda kontrol edilemez sıçramalara yol açması muhtemel kışkırtmalardan kaçınmak ilk yapılacak şeydir. 

Görülüyor ki toplumun ortak değerlerine saldırı sonuç vermiyor. Osmanlı’yı kullanarak yapılmak istenen kışkırtma bizzat Osmanlı ailesinin tepkisini çekmiştir. Kimsenin desteğini alması da beklenemez.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları