Kalmadı kimsede tahammül

21 Temmuz 2023 Cuma

- “Ekmek sekiz lira olmuş Ali Bey”

Makbure Hanım’ın bakkal dönüşü kapıdan girerkenki feryadına tepki veremiyor, yüzüne boş boş bakıyorum. Tepkisizliğim onu endişelendiriyor, merakla soruyor:

- İyi misiniz?

Ne cevap vereceğimi bilemiyorum. Her gün haberleri izlerken yeni baştan panikliyorum.

İnsanlarda garip bir şaşkınlık hali... Artık zam ve yeni vergi haberlerini kanıksamış, boş bakışlarla karşılıyor, nasıl olduklarını sorduğunda tuhaf boş bir gülümsemeyle yanıtlıyorlar:

- Heee iyi!...

İktidar, 20 yıllık yağma talan, yolsuzluk yalan dönemiyle her alanda iflas etmiş, Türkiye’nin en dinamik, en ileri, en üretken, en donanımlı bölgelerinde seçimleri yitirmiş, vatandaşın yarısını bıktırmış; bütün bunlara karşın rahat, partinin içinde herhangi bir çatışma, çekişme yok.

Bütün bu hengame içinde, niza, uzlaşmazlık CHP’de; Türkiye tarihinin en büyük krizinde, en koyu iflası içindeki AKP’de tık yok, CHP ise allak bullak, beşli çeteciler, durumu gülerek izliyorlar:

- Neyse ki CHP var!

***

Birkaç gündür CHP içinde Ekrem İmamoğlu önderliğinde değişim isteyenlerin yaptıkları çevrimiçi toplantının sızdırılması üzerine ana tartışma konusu olan bu toplantı, değişim isteyenlere karşı “Partiyi güvenli limana götürecek kaptanlık isteğini ve yükümlülüğünü ileri süren Kılıçdaroğlu’na ihanet mi değil mi” sorusunu getirdi gündeme. Değişimcilerin önderi olan İmamoğlu’nun toplantı çağrısını içeren sözlerine ve öbür çıkışlara bakılınca bu toplantının ihanet olarak nitelenmesinin abartının da ötesinde bir davranış olduğu söylenebilir. Söz konusu olan genel başkan Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önderliğindeki iki grubun CHP’deki iktidar savaşımıdır. Bu durumda tarafların her ikisi için de böyle toplantılar yapmak, olağanüstü kurultay çağırısında bulunmak haklarıdır. Tıpkı, seçimden yenilgiyle çıkan genel başkanın ve kadrosunun değişmesini istemek gibi...

Aynı şekilde genel başkanın da istifa yerine, sorunu yakında toplanacak kurultaya götürme hakkı olduğu gibi.

Görülüyor ki ortada bir ihanet filan yok. Söz konusu toplantıya katılan isimlere bakıldığında görünen bir diğer husus da CHP’de “Kılıçdaroğlu artık gitsin!” diyenler cephesinin hayli kalabalık olduğu ve taraflar arasında İmamoğlu’nun daha güçlü göründüğüdür.

Toplantıya katılan isimlere bakılınca bunların çoğunun Kılıçdaroğlu’nun geçmiş politikalarının ortakları olduğu görülmekte ve bu husus da değişim istemlerinin içtenliği konusunda kuşkular oluşturmaktadır. Zaten Ekrem İmamoğlu da şimdiye dek değişim söyleminin altını dolduracak herhangi bir açıklamada bulunmuş değildir.

Değişimi istediklerini söyleyenler, isim değişikliğinin ötesinde neleri kastettiklerini artık açık seçik ortaya koymalıdırlar.

Gemiyi güvenli limana götürecek kaptan rolüne aday olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu’na söylenecek ilk söz, güvenli limana ulaşmanın en emin yolunun son seçimleri kazanmakla sağlanabileceğiydi ki Kılıçdaroğlu, onları kaybederek bu rolü talep hakkını da yitirmiştir.

Partide değişim isteyenlerle gemiyi güvenli limana götürmek isteyenlerin hepsi de amaçlarına köklü bir yenilenme ile varabilirler. Önümüzdeki kurultay bunun için en güzel fırsattır. Bu fırsatla partide üye kayıtları yeniden düzenlenip, sakıncaları görülmüş delege sistemi aşılarak parti içi demokrasi oluşturulabilir ve parti ile tabanı arasındaki bağ güçlendirilerek güvenli limana da iktidara da varmak kolaylaşır.

Kırk yıldır CHP içinde herkesin (son kurultayda Kılıçdaroğlu da) bunu istemiş fakat yaşama geçirememiş olduğunu görünce insanın kendi kendine “CHP’de aslında parti içinde demokrasiyi istemiyorlar mı?” diyesi geliyor.

Şu anda CHP’deki çekişme daha ziyade koltuk kavgası izlenimi veriyor. Bunun da mart yerel seçimlerinde CHP’ye de Türkiye’ye de faturasının çok ağır olacağını şimdiden söyleyelim.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları