Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bu kavgayı görmüştük
AYM ile Yargıtay arasında yaşananları düşününce, Marx’ın deyimi geliyor aklıma: “Geçmiş karabasan gibi uzanıyor şimdinin üstüne...”
Ne demek istediğimi anlatmak için şimdiyi değil, geçmişi yazacağım...
Yıl: 2014.
Anayasa Mahkemesi, Ergenekon davası tutuklusu eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un yaptığı bireysel başvuruyu görüştü. Mahkeme, Başbuğ’un kişi hürriyeti ve güvenliğine ilişkin haklarının ihlal edildiğine hükmetti.
Aynı gün...
AKP’nin Fethullahçılarla savaşının kızıştığı günlerdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, özel yetkili mahkemeleri kaldıran yasayı onayladı. Herkes İlker Başbuğ’un ve diğer tutukluların tahliye olmasını bekliyordu.
Öyle ya, Başbakan Erdoğan bile “Hayırlı olsun dileklerimi özellikle ifade etmek isterim” demişti.
Lakin...
İstanbul Özel Yetkili 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bir açıklama yaparak TBMM’nin kendilerini kapatamayacağını iddia etti. Yani bir anlamda meydan okudu.
Yetmedi... İlker Başbuğ dahil Ergenekon sanıklarının tahliye talebini reddetti. Mahkeme, sanıkların tutuklu değil AİHM ve Yargıtay Genel Kurulu kararına göre hükümlü statüsüne geçtiği için bu konuda yeniden bir karar verilmesinin mümkün olmadığını iddia etti.
Yetmedi... Kendisini halen yetkili gören özel yetkili mahkeme, tahliye taleplerini değerlendiren nöbetçi ağır ceza mahkemelerine dosya hakkında bilgi de vermedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise tahliye taleplerini değerlendiren nöbetçi mahkeme heyetlerine, UYAP’tan Ergenekon dava dosyasına erişim hakkı tanıdı. Böylelikle 13. Ağır Ceza dışındaki nöbetçi mahkemelere başvuran sanıkların talepleri hâkimlerce dosyalar yerine bilgisayarlar üzerinden dijital ortamda incelendi ve tahliye kararları bu şekilde verildi.
Hal böyle olunca AKP, “Neler oluyor?” demeye başladı. Adalet bakanından HSK daire başkanlarına kadar herkes AYM kararını tanımayan ağır ceza mahkemesini topa tuttu. Ağız birliği etmişlercesine “Yetki gaspı yapılıyor” dediler.
Yetmedi...
HSK 3. Dairesi, kapatılan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı Hasan Hüseyin Özese, üyeler Sedat Sami Haşıloğlu ve Hüsnü Çalmuk hakkında soruşturma başlattı.
Sonrasını biliyorsunuz... 15 Temmuz oldu, Fethullahçıların devleti nasıl ele geçirdiği ancak anlaşıldı ama yine ders alınmadı.
Her şey ne kadar da benzer değil mi?
Gelin görün ki... Dün AYM’nin kararına “Hayırlı olsun” diye sahip çıkanlar, bugün Can Atalay için benzer karar alan AYM’yi kapatmayı konuşuyor. Nasıl da düşünemiyorlar, hedef aldıkları sadece muhaliflerini arada gülümseten bir oyuncak değil, kendilerinin de soluk borusu.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- Korhan Berzeg olayında yeni gelişme
- Savunma sanayi firmalarının ürünleri, Din dersinde!
- Akşener'den kurultayda 'veda' konuşması
- Polis meslektaşlarına ateş etti
- Kadınlara 'Cehennemde yanacaksınız' diye bağırdı
- Müsavat Dervişoğlu İYİ Parti Genel Başkanı oldu
- 'Türkiye ilk etkilenenlerden olacak...’
- İYİ Parti'de tarihi kurultay: Seçim üçüncü tura kaldı!
- Mert Hakan Yandaş'dan sosyal medyada çok sert tepki!
- Rakı fiyatlarına büyük zam