Artık Atatürk yok... Karşıtları egemen!

22 Ağustos 2023 Salı

Ey halkım...

Ey seçmen...

Ey yurttaşlar...

Ey vatandaşlar...

Ey kadınlar...

Ey çocuklar...

Ey işçiler...

Ey köylüler...

Ey memurlar...

Ey adalet arayanlar...

Ey özgürlük arayanlar...

Ey fırsat eşitliği arayanlar...

Ey gelir adaleti arayanlar...

Ey uygarlık arayanlar...

Ey çağdaşlık arayanlar...

Ey Demokrasi arayanlar...

Ey Antiemperyalistler...

Kendinize gelin...

Haklarınıza sahip çıkın...

Adalet, özgürlük, fırsat eşitliği ve gelir adaleti için mücadele etmeniz gerekiyor:

Çünkü size bu hakları, özgürlükleri, Devlet eliyle, yukarıdan aşağı doğru veren...

Cumhuriyeti kuran...

Çağ gerisi kalmış bir Din-Tarım toplumundan çağdaş bir Ulusal-KentselEndüstriyel toplum yaratan...

Mustafa Kemal Atatürk yok!

***

Tam tersine, sizin bütün bu haklarınıza el koymak isteyen Atatürk karşıtları, “Şahsım Devleti”ni kurarak topluma egemen oldu.

Dolayısıyla, sizin, hiç emek vermeden, Cumhuriyet tarafından yukarıdan verilen haklarınızı ve özgürlüklerinizi korumak için artık mücadele etmeniz, savaşım vermeniz gerekiyor.

***

Adalet için, özgürlük için, fırsat eşitliği için, gelir adaleti için...

Çağdaşlık için...

Uygarlık için...

Savaşım: Siyasete küserek değil...

Tam tersine siyaset yaparak kazanılır!

***

1) Devleti de eline geçirmiş olan siyasal iktidar, adalet, özgürlük, eşitlik arayanların kullandığı bütün geleneksel iletişim kanallarına el koymuş durumda:

Radyoların, televizyonların ve gazetelerin yüzde doksanından fazlası iktidarın emrinde.

Buralardan sürekli olarak toplumun beyni yıkanıyor. İktidarın dilini kullanmayanlar susturuluyor.

2) Yurttaşlar bütün hizmet alanlarında, ama özellikle eğitim, sağlık ve adalet konularında, devlet adına hizmet veren veya bu hizmetlere ortak olan tarikatların, cemaatlerin ellerine mahkûm edilmiş.

Bu iki nedenle bütün toplum, iktidarın siyasal ve ideolojik dilini kullanmaya, onun tutum ve davranışlarını benimsemeye mecbur ediliyor.

Böylece toplum gittikçe çağdaş, uygar Cumhuriyet değerlerinden uzaklaşıyor ve “Şahsım Devleti”nin çağ gerisi otoriterliğine uyum sağlıyor.

***

Peki siz ne yapıyorsunuz?

Siyasete, muhalefete, haberlere, olaylara özellikle de özgürlük ve adalet için savaşanlara küsüp kabuğunuza mı çekiliyorsunuz?

İktidarın yaptıklarını olağan kabul edip, toplumun tarih içinde geri gidişine uyum mu sağlıyorsunuz?

Siyasete küsüp, iktidarın ensenizde boza pişirmesine boyun mu eğiyorsunuz?

Kişisel yaşamınızda, hayat biçiminizin özgürlük alanlarının gittikçe sınırlanmasını ve kısıtlanmasını kabul mu ediyorsunuz?

***

Asıl “kutlu dava”, asıl “kutlu yürüyüş” insanlığın, adalet, hak, özgürlük ve eşitlik yürüyüşüdür...

Ne dün başlamıştır...

Ne de yarın bitecektir!

Atatürk, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet bu topraklarda bir dönüm noktasıydı:

Onu geri çevirmeye çalışıyorlar!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

1 Mayıs 2024 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları