Biden’a mektup 4

04 Mayıs 2023 Perşembe

Sevgili okurlarım, 14 Mayıs 2023 seçimleri sonrasında beklenen Bahara 10 gün kaldı...

Bu arada dün TÜİK’in hormonlu, ENAG’ın gerçek enflasyon oranları açıklandı.

TÜİK’e göre, tüketici fiyat endeksi Nisan ayında, bir önceki aya göre yüzde 2.9 bir önceki yıla göre ise yüzde 43.68 arttı.

Bağımsız akademisyenlerin ve uzmanların oluşturduğu ENAG’a göre, Nisan ayı enflasyonu 4.86 yıllık enflasyon da TÜİK’in açıkladığı oranın iki mislinden fazla, neredeyse üç katına yakın, yüzde 112.51 oldu.

Değerli okurlarım, seçimlerde beklenen sonuçla enflasyon arasında doğrudan bir ilişki vardır:

Enflasyon ne kadar yükselirse, iktidarın seçimleri kazanma olasılığı o kadar azalır...

Çünkü seçmen, yaşadığı geçim sıkıntısının faturasını iktidara keser.

***

Ben bu arada hâlâ ABD’deki Türklerin Biden’a, “Ermeni Soykırımı İddiaları” hakkında yolladığı mektubu yayımlamaya devam ediyorum.

Çünkü Türkiye’nin karşılaştığı bütün siyasal ve ekonomik sorunlar 14 Mayıs seçimlerinden sonra Demokratik kurumlar ve kurallar aracılığıyla tartışılma yoluna girecektir...

Ama dünya kamuoyunun önyargılarından dolayı, haksız ve hukuksuz olan “Ermeni Soykırımı İddialarının” tarih önünde, bilimsel bir biçimde tartışılmaları konusunda pek bir olanak görülmemektedir.

Tam tersine, dünyanın bütün ülkelerine dağılmış olan Ermenilerin siyasal etkileriyle, pek çok ülke, önyargılı siyasal bir tutumla, meclislerinden “Ermenilere soykırım yapılmıştır” diye kararlar almaktadırlar.

Bu kararların sonucu olarak, pek çok ülkede bu “Soykırım” iddiaları çocukların eğitiminde kullanılmakta, gelecek kuşaklar, kin ve nefret aşılanarak, Türkiye ve Türk düşmanı olarak yetiştirilmektedir.

Bugün ATAA’nın, Biden’a yazdığı mektubun, çok önemli mesajlar içeren, 4. bölümünü yayımlıyorum.

***

Sayın Başkan, özellikle Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı Kaliforniya’da, Türk Amerikalıları hedef alan nefret suçlarını, zorbalıkları ve sataşmaları incelemenizi istirham ediyoruz.

Adalet, eşitlik ve adil yargılanma prensiplerine değer veren bir toplum olarak biz Türk Amerikalı kökenli halk, sizden 24 Nisan mesajınızı tekrar gözden geçirmenizi ve 1915 olaylarının doğru anlaşılması için, daha dengeli adımlar atmanızı rica ediyoruz. 

Etnik kökeni ve mazisi ne olursa olsun, tüm bireylerin yasalar karşısında adil ve tarafsız muameleyi hak ettiğine inanıyoruz. 

Sayın Başkan, 2020 seçim kampanyanızda çok sayıdaki benzer söylemlerinizi takiben, uzun zamandır çürütülmüş politik bir iddia olan Ermeni Soykırımını, yalanlanması mümkün olmayan tarihi bir gerçek olarak öne sürdünüz.

Bu mesajınız, Türk Amerikalıları haksızca ve gerçeklere aykırı olarak, cezalandırılmayı hak eden kötü bir toplum olarak damgaladı ve lekeledi.

24 Nisan 2022 mesajınızla yaptığınız, Amerikan Anayasasına ve iç hukukuna göre, tam bir “yargısız infaz”dır (extrajudicial execution). 

24 Nisan 2022 mesajınız pedagojik olarak da hatalıdır, çünkü Ermeni Soykırımı tezine şüphe ile bakmak için elimizde yetkili bir mahkeme hükmünün olmaması da dahil, çok çeşitli nedenler vardır. 

Bütün bunlara ek olarak, 24 Nisan 2022 mesajınız, Ermeni Soykırımına karşı görüşlerin açık ve dürüst tartışma ortamını boğmakta, “görüş ayrımcılığı” yapmakta ve bu suretle Amerikan Anayasasındaki ifade hürriyetini emreden Birinci Değişiklikle (First Amendment) çatışmaktadır. 

Sayın Başkan, 24 Nisan mesajınız, soykırımın gerçekleşmiş olduğu gibi çok yanlış bir görüşü peşinen kabul ederek akademik özgürlüğün kısıtlanmasına neden olacaktır.

Halbuki birçok önemli ve saygın bilim insanının araştırmaları ve çalışmaları, soykırım iddialarının uydurma ve saptırılmış tarihten ibaret olduğunu açıkça göstermiştir.

Örnek vermemiz istenirse, Princeton Üniversitesi’nden Bernard Lewis, Massachusetts Amherst Üniversitesi’nden Gunter Lewy, Louisville Üniversitesi’nden Justin McCarthy ve daha birçok profesörün yapmış olduğu son derece ciddi ve ayrıntılı bilimsel çalışmalar, kitaplar ve makaleler, soykırım suçunun oluşmadığını ve işlenmediğini ortaya koymaktadır.

Karşı görüşler eğitim dünyasında çok kıymetlidir, çünkü onlar yalanları açığa çıkarır, yarı-doğruları düzeltir ve tam doğruları test ederek daha da kuvvetlendirir.

Ancak sizin 24 Nisan mesajınız bütün bunları durdurur, eğitim ve gerçekler büyük zarar görür ve sonunda önyargılarla algılar hâkimiyetlerini sürdürür.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

1 Mayıs 2024 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları