Biz demokratız: Hem eleştiririz hem oy veririz

25 Nisan 2023 Salı

Bu yazımın başlığı belki de “Biz Oy Verdiğimiz İçin Eleştiririz” veya “Biz Eleştirebileceğimize Oy Veririz” biçiminde olmalıydı.

***

Erdoğan/AKP iktidarının bu topluma pek çok kötülüğü var: En başta, herkesi yoksullaştırdı...

Kendisinin bir avuç “oligarkını” (oligarşi mensubunu) zenginleştirdi.

Daha doğru bir ifadeyle, toplumun gelir ve servet dağılımını bozdu, kritik noktalara koyduğu hortumlarla milletin gelirini ve servetini kendi yandaşlarına aktardı.

İstanbul ve Ankara belediyelerinde, sırf bu hortumların kesilmelerinden sağlanan kaynaklarla, her türlü kısıtlama ve sınırlamalara rağmen, mucizeler yaratılıyor.

***

Yirmi yıl boyunca, tutum ve davranışlarıyla, garip yasalarla, haksız ve hukuksuz uygulamalarla, baskılarla, siyaset diliyle, yaşamımızı ve kültürümüzü yeniden biçimlendirdi:

Özgürlükleri sınırladı ve kısıtladı...

Hak isteyenleri teröristlikle suçladı...

Yargıya güveni sıfırladı...

Ortak değerleri yok etti...

Toplumu birbirine düşman gruplara böldü...

Terbiyeyi ve nezaketi yok etti... Hoşgörüyü sildi süpürdü...

Eleştiriyi ihanet saydı...

Tartışma ve uzlaşma kültürünü öldürdü...

Düşünce ve konuşma dilini düşmanlık üzerine, hainlik, teröristlik, ayrıştırma üzerine yeniden kodladı, böylece toplumu yeniden biçimlendirdi.

***

Elbette hem siyasetin hem de medyanın dili ve davranışları ile topluma empoze edilen bu yozlaşma bütün toplumsal ilişkileri bozdu:

İnsanlar, başta politikacılar, kendilerine yönelik eleştirilere karşı hoşgörülerini yitirdiler.

İktidar kendisine yönelik eleştirileri, protestoları, yürüyüşleri, mitingleri, gösterileri, açıklamaları, polis gücüyle engellemeye, bastırmaya, yargı gücüyle de cezalandırmaya başladı.

Muhalefet etmek, eleştirmek iktidar tarafından hainlikle, teröristlikle, itham edilmeye başlayınca ve bu yirmi yıllık bir dönemde toplumda, medyada, siyasette egemen kılınınca herkes bundan etkilendi.

Bütün toplumda, özellikle de siyasette ve medyanın dilinde, ama daha vahimi hemen hemen herkesin zihninde, eleştiri adeta düşmanlık olarak algılanmaya başladı.

Özet olarak, iktidarın biat kültürü, toplumun Demokratik eleştiri kültürünü öldürdü ve insan ilişkilerini bozdu.

***

Otoriter ve totaliter rejimlerde biat kültürü egemendir...

Demokratik rejimlerde ise eleştiri kültürü!

Yukarıda özetlediğim yozlaşma, sağ iktidarların zirve noktası olarak yaşadığımız otoriter “Şahsım Devleti”nin marifetidir.

Ben bütün hayatını, eleştirilerek ve eleştirerek yaşamış ve kişiliği böylece biçimlenmiş, akademik kariyer mensubu bir toplumbilim öğrencisi olarak:

BİAT KÜLTÜRÜNÜ ŞİDDETLE REDDEDİYORUM VE DEMOKRATİK ELEŞTİRİ KÜLTÜRÜNÜ SAVUNUYORUM!

***

Elbette “Millet İttifakı”nı, onun mimarı ve lideri olan Kılıçdaroğlu’nu, oradaki bütün liderleri ve partileri eleştireceğim...

Çünkü bu yapı iktidar oluyor... Bu yapı beni yönetecek!

***

Elbette “Millet İttifakı” içinde yer alan eski AKP’lilerin, örneğin Babacan’ın tarikatları ve örneğin Yeneroğlu’nun Silivri kumpas davalarını savunan görüşlerini, bu görüşlerin simgelerini, örneğin Sadullah Ergin’i aday göstermelerini eleştireceğim...

Elbette CHP’nin sağa kaydığını söyleyecek, Yüksel Taşkın gibi bir Atatürk karşıtını İzmir’de birinci sıra adayı yapmasını eleştireceğim...

Elbette Kılıçdaroğlu’nu, Laik Cumhuriyeti, Atatürk’ü yeterince savunmadığı, 16 Nisan 2017 günü YSK’nin yasadışı, haksız ve hukuksuz kararına karşı yeterince enerjik biçimde direnemediği, oylarımıza sahip çıkamadığı için eleştireceğim...

Çünkü bu yapı benim oyumu da alarak iktidar oluyor!

***

Çünkü ben otoriterliğin bunaltıcı baskısından kurtulmak ve yeniden demokratik rejim altında nefes alabilmek için:

OYUMU KILIÇDAROĞLU’NA VERECEĞİM...

VE DEMOKRATİK REJİM İSTEYEN HERKESİN DE KILIÇDAROĞLU’NA OY VERMESİNİ İSTİYORUM.

***

Ben Kılıçdaroğlu’na onu eleştirebildiğim için oy vereceğim...

Çünkü ben seçtiğim lidere biat etmem, onu eleştirmeyi, böylece katkıda bulunmayı, bir görev sayarım...

BU BENİM HEM KİŞİSEL HEM SİYASAL AHLAKIMIN BİR İLKESİDİR!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

1 Mayıs 2024 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları