Demokratik direniş zayıflamamalı

31 Ekim 2023 Salı

Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti için direnmek zordur:

Bu tehdit ve tehlikenin bilinci yoksa, direniş de olmaz!

Tehdit ve tehlikenin önlendiğine ilişkin yaygın bir kanı varsa, direniş yine gerçekleşmez! 

Halkın Cumhuriyetin yüzüncü yılını CHP’li belediyelerin öncülüğünde büyük bir katılımla kutlaması sizi yanıltmasın:

Var olduğunda herkesin ittifak ettiği tehdit ve tehlike önlenmiş ya da geçmiş filan değil...

Tam tersine, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini sarsan mevcut iktidar, bu kutlamalardan da ders alarak, daha ciddi ve daha etkili politikaları, projeleri, uygulamaları devreye sokacak! 

Çünkü yakın tarihimizdeki her üç büyük Demokratik Cumhuriyetçi Direniş gösterisi de böyle sonuçlar verdi… Demokratik Direniş, DD, güçlendirilerek sürdürülmeli!

Mitinglerin, yürüyüşlerin, kitle gösterilerinin en önemli etkisi, bireyin yalnızlığını gidermesi, belli bir ideolojinin, inancın, siyasetin ifadesinde halkın, milletin, genel duygu ve düşüncelerini ifade etmesidir.

Otoriter iktidarların en büyük korkusu bu tür Demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi özlemleri dile getiren, adalet arayan kitle hareketleridir.

Bu gösterilere katılan bireyler genellikle kendi fikirleri, inançları ideolojileri için, önemli bir çalışma yaptıkları düşüncesiyle, anlamlı bir eylemin bir parçası oldukları duygusuyla tatmin olurlar…

Bu tatmin yanlış da değildir; üstelik yararlıdır da.

Ama insanlar, bir eylemle özgürlüğe, eşitliğe, adalete karşı tehdit oluşturan otoriterliğin, baskının önlendiğini, engellendiğini sanarlarsa çok yanılırlar.

Çünkü diyalektik olarak, bu gösterilerden en çok korkanlar, bu nedenle de en etkin önlemleri devreye sokanlar, otoriter iktidarlardır.

Böyle Demokratik miting ve gösterilere katılanlar, bunlardan elde ettikleri tatminle rahatlarken...

Bu miting ve gösterilerden rahatsız olan otoriter ve baskıcı iktidarlar, çok daha etkin ve kapsamlı tedbirler alarak toplumda tam ters sonuçlara yol açan uygulamaları devreye sokarlar.

Bu nedenle, bu miting ve gösteriler, bireyleri rahatlatarak Türkiye Cumhuriyeti’ni, otoriterliğe karşı korumak için sahip olunan Demokratik Direniş, DD, iradesini zayıflatmamalı, tam tersine daha da güçlendirmelidir.

Sevgili okurlarım, yakın geçmişte Cumhuriyet ve Demokrasi eksenlerinde yapılan, özgürlük, eşitlik ve adalet arayışlarını seslendiren kitlesel hareketlerin sonuçlarını düşünün ve DD İradenizi gevşetmeyin:

Adalet, Özgürlük, Eşitlik, Laiklik, Hukuk Devleti arayışlarını seslendiren üç büyük Demokratik Direniş, DD eyleminin üçünün de sonuçları, iktidarın, rejimimizi tam ters yönde değiştirmesi biçiminde oldu:

2007 Cumhuriyet Mitingleri, 2013 Gezi Parkı Direnişi ve 2017 Adalet Yürüyüşü ile gelinen nokta bugünkü “ŞAHSIM DEVLETİ” rejimidir! 

DEMOKRATİK DİRENİŞ, DD, GÜÇLEDİRİLEREK SÜRDÜRÜLMELİDİR!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları