İktidar niçin anayasaya uymuyor?

26 Aralık 2023 Salı

Bu iktidar, 2007, 2010 ve 2017 tarihlerinde üç kez Anayasa’da çok önemli değişiklikler yaptı. 

Ama yine de kendi ürettiği Anayasa’nın hükümlerine bile uymuyor! 

Niçin? 

***

İktidarın Anayasa’ya aykırı davrandığı, yani Anayasa’yı açıkça ihlal ettiği pek çok örnek var. 

Bunların hemen aklıma gelenleri şunlar: 

1) Anayasa, yargı bağımsızdır diyor... İktidar yargıyı (en hafif tabiriyle) biçimlendiriyor, yönlendiriyor, hatta kimi zaman ona emir bile veriyor. 

2) Anayasa’ya göre Cumhurbaşkanı tarafsızlık yemini ediyor... Ama Cumhurbaşkanı sadece siyasal konularda değil, her konuda bütünüyle taraf olarak ve Anayasa’ya aykırı biçimlerde davranıyor. 

3) Anayasa, bir kişi ancak iki kez Cumhurbaşkanı olabilir diyor... Cumhurbaşkanı üçüncü kez Cumhurbaşkanı oluyor. 

4) Anayasa, aday olan memurların görevlerinden istifa etmelerini zorunlu kılıyor... 

Cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlar görevlerinden istifa etmeden aday oluyor.

5) Anayasa Uluslararası Anlaşmalardan doğan hükümler iç hukukla çatıştığı zaman, Uluslararası Anlaşma hükümleri geçerlidir diyor... 

İktidar, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin imzacı tarafı olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına uyması gerekirken bu kararları uygulamıyor. 

6) Anayasa Mahkemesi, milletvekili seçilen Can Atalay’ın salıverilmesine karar veriyor. 

Anayasa Mahkemesi kararlarına herkesin, bütün kurumların uyması gerekirken Can Atalay serbest bırakılmıyor. 

Yukarıdaki örnekler sadece kamuoyunda çok tartışılan ve hemen aklıma gelen örnekler. 

Yoksa daha pek çok uygulamada Anayasa’ya aykırı söylemler, eylemler, tutum ve davranışlar var. 

(Elbette bunların bir bölümü “kitabına uydurulmuş”, kendi atadığı yargıdan onay da alınmış olaylar.) 

***

Peki ama iktidar, kendi yaptığı Anayasa’ya bile niçin uymuyor? 

Çünkü Anayasa, Türkiye Cumhuriyeti’ni Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olarak tanımlıyor ama iktidar buna inanmıyor: 

1) İktidar Demokrasiye inanmıyor: 

Demokrasinin temeli olan ifade, muhalefet, ve medya özgürlüklerini baskılıyor. 

Demokrasinin gerekli ama yetersiz şartı olan seçimleri bile baskı altında, eşitsiz koşullarda ve yasalara aykırı sayımlarla yapıyor. 

Millete, ulusa, seçmene, halka değil, kendi yandaşlarına hizmet ediyor. 

2) İktidar Laikliğe inanmıyor: 

Bırakın yasaklanmış olan tarikat ve cemaatlerle işbirliği yapmasını ve onları devletin içine sokmasını, zaten Anayasa Mahkemesi tarafından “laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu” çoktan karara bağlanmış durumda. 

3) İktidar Sosyal Devlet’e, Sosyal Devlet’in temeli olan fırsat eşitliğine ve Sosyal Adalet’e inanmıyor. 

Sosyal Devlet yerine Sadaka Devleti yaklaşımını benimsiyor ve sadece kendi taraftarlarına destek veriyor. 

4) İktidar Hukuk Devleti’ne inanmıyor: 

Hukuku, siyasetin, daha doğrusu yürütme organı haline getirilmiş olan Cumhurbaşkanı’nın emrine veriyor. İşine gelmeyen kararları uygulamıyor; böyle kararları veren veya vermeye yönelen mahkemeleri dağıtıyor. 

***

Özetle, iktidar Anayasa’ya inanmıyor, Anayasa’ya uymuyor ve Anayasa’ya aykırı olarak ülkeyi zorla, zorbalıkla yönetiyor. 

Bu tür yönetimin tarihten gelen bir adı da “İstibdat”tır!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

1 Mayıs 2024 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları