Özgürlük ve ekmek için demokratik direniş

04 Nisan 2023 Salı

Dün yine enflasyon oranları ilan edildi:

Emekçilerin, işçilerin, memurların, emeklilerin ücretlerine yapılacak zamları etkileyeceğinden dolayı artışları engellemek ve halkı da yanıltmak için gerçekte olandan çok daha düşük resmi oran açıklayan TÜİK’e göre enflasyon Mart ayında yüzde 2.29, yıllık bazda ise yüzde 50.51 oldu.

Gerçeğe daha yakın olan ama TÜİK ile aynı sepeti kullandığı için o da yaşanandan daha düşük çıkan oranlar ilan eden uzmanlar grubu ENAG ise mart ayı enflasyonunu yüzde 5.8, yıllık enflasyonu ise yüzde 112.51 olarak açıkladı.

Aslında halkın yaşadığı enflasyon yani fiyat artışları çok daha yüksek.

Sakın iktidarın “enflasyon düşüyor” söyleminin aldatmacasına inanmayın:

Fiyatlar artmaya, yoksulluk derinleşmeye devam ediyor.

Hem de fiyatlar ilan edilen oranlardan çok daha fazla artmaya, yoksulluk da daha derinleşmeye devam ediyor.

Tam bu noktada Demokrasi ve Özgürlük için Direniş devreye giriyor:

Çünkü kişisel hak ve özgürlüklerimizin sınırlanmasını ve Demokratik Rejimin baskılanmasını, doğrudan doğruya ekmeğimizi küçültmek isteyenler yapıyor.

Ekmeğimizin küçültüldüğünü anlamayalım, anlarsak da sesimizi çıkaramayalım diye baskılarını artırıyorlar.

Ekmeğimizin küçülmesini engellemek için Temel Hak ve Özgürlüklerimizi koruyacağız, Demokrasi için Direneceğiz...

Bunun için de bağıracağız, çağıracağız, yürüyeceğiz, 14 Mayıs 2023’teki seçimlerde de bu yönetimi iktidardan yollayacağız!

***

İnsanlığın yaşam serüveni aslında bir direniş öyküsüdür:

Doğaya karşı direniş...

Öteki insanlara karşı direniş...

Baskıya karşı direniş...

Sömürüye karşı direniş...

Özgürlük için direniş!

Özgürlük kutsaldır...

Özgürlük için Demokratik Direniş de!

***

İşçi Sendikaları için yapılan seminerlerde anlattıklarımı özetlemek için yazdığım ve birkaç sendika tarafından ayrı ayrı basılan “Demokrasi İşçinin Ekmeğidir” isimli kitabıma şöyle başlamıştım:

“Demokrasinin iki güzelliği vardır:

Birinci güzelliği iktidarın barışçı yollarla değişmesini sağlamasıdır.

İkinci güzelliği ise iktidara muhalif olanların da insanca yaşamasını, düşüncelerini serbestçe yaymasını ve iktidara gelmek için çalışma yapmasını olanaklı kılmasıdır.

Pek doğal olarak bu iki güzellik, aynı zamanda demokrasinin sınırlarını da çizer.

Yani bir rejim, ancak iktidarı barışçı yollarla değiştirebildiği ve iktidarda olanlara ters düşenlerin de bu inançlarını serbestçe yaymalarına ve iktidara hazırlanmalarına olanak tanıdığı sürece demokratik olur.”

Türkiye’de örgütlü emek, 12 Eylül 1980 Askeri Müdahalesi ile ezilmiş, askeri dönemi izleyen Özal döneminde de hakları sınırlanmış ve kısıtlanmıştır.

Demokratik Rejim’den gittikçe uzaklaşan bugünkü otoriter yönetimin temelleri de o zamanlar yapılan düzenlemeler ve işlenen cinayetlerle atılmıştır.

Adını andığım kitabımda emekçilerin milli gelirden aldıkları payların askeri darbe dönemlerinde azaldığını, Demokratik Rejimin işlediği zamanlarda arttığını matematiksel olarak göstermiştim.

Bu hesaplamada çok basit bir formül kullanmış, işçi ücretlerindeki artış ile fiyat oranlarındaki yükselişi mukayese ederek işçinin ücret artışının fiyat yükselişinin altında kaldığı yılları belirlemiştim.

***

Türkiye karartmacı (obskürantist) bir rejimin karabasanında yaşıyor:

Kimi zaman doğrudan, kimi zaman oligarşi aracılığı ile yapılan bu soygunu saklamak için her türlü resmi bilgi karartılmış, kamuya ilişkin ekonomik ve mali bilgiler halktan saklanmaya başlanmıştır.

Toplum ve devlet ayrıca milli eğitim ve sağlık hizmetlerinde tarikatların egemenliğine terk edilmiş, paramiliter örgütler gündeme getirilmiş, yargı bütünüyle siyasetin denetimine alınmıştır.

Elbette bu arada televizyonlara uygulanan karartma kararları, televizyon ve gazetelerdeki haberlere getirilen erişim yasakları iyice artmıştır.

İşte bütün bu yasakların ve baskıların nedeni küçülen ekmeğimizi elimizden alanların bu gerçeği saklamak istemelerinden kaynaklanmaktadır.

Ekmeğimize ve özgürlüğümüze kavuşmamızın tek yolu Demokratik Direniş hakkımızın bütün yöntemlerini kullanmak ve 14 Mayıs 2023 seçimlerinde bu yönetimi iktidardan uzaklaştırmaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

1 Mayıs 2024 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları