Hafız...

09 Ekim 2023 Pazartesi

Arapça bir sözcük “hafız”; koruyan, saklayan demek.

Dinsel anlamda “Kuran’ı baştan sona ezberleyen, okuyan kişiye verilen sıfat” oluyor.

Okulda konuyu anlamadan ezberleyen öğrencilere “hafız” denirdi, yaptıklarına da “hafızlama” diye bakılırdı.

Gazetemizdeki habere göre;

“Bursa’da 1843 hafız için icazet töreni düzenlendi.

Törene Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve vali Mahmut Demirtaş katıldı. Erbaş, 100 bine yakın gencin hafızlık eğitimi aldığını söyledi.”

“Hafızlık”; eğitimi yapılan bir iş, bir meslek kabul ediliyor demek ki. “İcazet töreni” bir anlamda yeterlilik belgesi, diploma oluyor.

“Hafız”, kutsal kitap Kuran’ı baştan sona ezberleyen, gereken yerde ve zamanda da okuyan yetkili kişi.

Kuran’ın ne dediğini anlıyor mu? Hayır. Arapça bilmeden anlaması olası değil. Arapça bilse de “Kuran dili” diye ayrı bir konu var. 

“Hafız”, Kuran’ın ne dediğini biliyor mu? Hayır, bilmiyor. Zaten bilmesi de gerekmiyor. Okuması yeterli.

Yüz binlerce genç, hafızlık eğitimi görüyor, törenlerle icazet alıyorlar.

Aslında sorgulanması gereken, böyle bir işe gerek olup olmadığı.

Kuran’ın yazılı olmadığı zamanlarda surelerin ezberlenmesi önemliydi, kaybolmasının önlenmesi için “korunup saklanması” gerekiyordu.

Ama artık Kuran yazılı olarak her yerde bulunuyor.

Arapçası var, Türkçesi var, İngilizcesi var, Almancası var.

İsteyen yazılı Kuran kitabını açar, okur.

Hafızlık, gerekli olmasından çok sembolik bir varlığın kanıtlanması olarak sürdürülüyor.

Törenler, sarıklar, cüppeler, tesettürlü genç kızlarla toplum yaşamının diniyle var olduğunun kanıtlanması.

Milletin ümmete dönüştürülmesinin simgeleşmesi.

MEDRESELER NEDİR?

Sürekli “medreseler” açılıyor.

“Medrese”; İslam ülkelerinin yüksek öğrenim kurumları.

İptidaiye (ilköğretim), rüştiye (ortaöğretim), idadi (lise öğretimi) sonrasında “medrese eğitimi” geliyor.

“Medrese eğitimi”, öncelikle İslami ilimler eğitimini tamamlıyor. Din eğitimi bütün İslami eğitim kurumlarının temelini oluşturur.

Bazı medreseler, İslami eğitim yanında matematik, tıp, astronomi eğitimi de yapmışlardır.

Ancak günümüzde eğitim tümüyle bilimsel bilgiye dayalı bir nitelik kazanmıştır:

Sorma-sorgulama

Tartışma

Eleştirme

Seçenekler oluşturma

Deneme-kanıtlama

Bilgiyi sürekli yenileme.

Bu süreçte gelişen eğitim “evrensel uygarlık” temelinde, laik bir ortamda yapay zekâya uzanan bir ivme kazanmıştır.

Medrese eğitimi; dogmatik yapısıyla sorgulamaya, eleştiriye, tartışmaya kapalıdır. 

Ezberlenmiş bilginin nakledilmesine dayalı “dogmatik eğitim” artık çağın gerisinde kalmış bir geçmişin yinelenmesi demektir.

Günümüzde medreselerin yeniden açılması, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda kabul ettiği “laik eğitim”e karşı bir meydan okumadır.

Böylece, milletin ümmete dönüşmesi amacına yönelik bir alan daha kazanılmakta, ülkenin İslam cumhuriyeti olmasına yönelik süreç yürütülmektedir.

TEK ADAM YÖNETİMİ

Bütün bunların sağlanabilmesi için de “tek adam yönetimi” yeni yasal dayanaklara kavuşturulmak istenmektedir.

AKP’nin yeni anayasa girişiminin arkasındaki amaç da budur.

Recep Tayyip Erdoğan iktidarının sonuna kadar sürmesi sağlanırsa bu dönüşümün tamamlanması güven altına alınacaktır.

Bu arada toplumun İslami simgelerle yönlendirilmesi de hız kazanmıştır.

Küçük çocuklara Kuran kursları açılması gibi, okullarda din derslerinin saatlerinin artırılması gibi, Arapçanın seçmeli adı altında okullarda özendirilmesi gibi girişimler bilerek yapılan sistemli çalışmalardır.

Bu girişimler hız kazanırken birçok konu da tartışma alanının dışına çıkarılmaktadır:

Artışı durdurulamayan enflasyon,

Emekçilerin-emeklilerin sefalet çizgisine sürüklenmesi,

Hukukun yönetimin emrine girip adaletten uzaklaşması,

Her alanda sadakatin liyakatin yerini alması,

Büyük Millet Meclisi’nin işlevsiz bırakılması.

GELECEĞİ HAK ETMEK

Geleceği hak etmek, yanlışlara karşı çıkmakla olacaktır.

Siyasal partilere bırakmadan bütün toplum örgütlenerek mücadele edecektir.

Sendikalar, meslek kuruluşları, bilim sanat dernekleri öncülük ederek bütün toplum “evrensel uygarlık için” mücadele edecektir.

Geleceği hak etmenin bedeli de budur...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024
Özeleştiri?... 8 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları