Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Derin dondurucudaki Atatürk
Gerici, Atatürk’ün, “…benim
duygularımı fikirlerimi anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir”
sözlerinden çok ürkmüş olmalı. O’nun geleceğe olanca tazeliğiyle taşınmasını
engellemek için yıllar içinde elinden geleni ardına koymamıştır.
Bu anlamdaki ilk aksiyonunu, Ata’yı rafa kaldırmakla almıştır. Önü açık, tabanında kenarı oyalı dantel tabak altlıklarının olduğu bir dolaba yerleştirmiştir. Varlığıyla her an kullanıma hazır olmasını istemeyeceği ama arandığında da, “İşte buradaydı ya!” diye rahatça gösterilebileceği bir rafa…
Sonra, din sömürüsünün oya tahvil olduğu yıllarda daha da cesaretlenip, tel dolabını gündeme getirmiştir. Aklınca onu haşeretten korumakta ama bozulmasını engelleme adına herhangi bir girişimde bulunmamaktadır.
Ardından, yurttaşın tekrar ona sarılma gereksinimi duyduğu yıllar gelip çatınca buzdolabını keşfetmiştir. Serin dursun, gerektiğinde çıkarılıp kullanılabilsin diye.
Kinini dipdiri tutunların son nesillerinin iktidarında ise, programın son yazılımı olan derin dondurucu sürüme girmiştir. Kullananlar bilir, derin dondurucuda saklanacak olanı parçalara ayırarak yerleştirmek daha akıllıcadır. Amaç öğünlük olanı çıkarıp çözmektir.
Ortadan kaldıramayacağına kanaat getirdikleri, açıkça karşı çıkmaya devam ettiklerinde de zararlı çıkacaklarını anladıkları için, Atatürk’ü parçalı özellikleriyle ve yeri geldiğinde kullanmak üzere hazırda tutmuşlardır.
Ata’yı insani zaafları ya da askeri dehası ile bolca kullanırken, en önemli özelliği olan devrimciliğini ağızlara bile almamışlardır. Dahası ödleri patlamıştır, uyuyan kitleler farkına varır diye.
Gericinin durup durup onu dondurucudan çıkarmasında, mutlaka tazeliğini bozma isteği de vardır. O’nu çözüp kullanıma açma, daha doğrusu övüyormuş gibi yapıp üstünden tartışma yaratarak gündemi başka yere taşıma isteğinde, mutlaka yıpratma niyeti de vardır. Her çıkarılışında özelliğini kaybedeceğini ummaktadır.
Kendisine malzeme olarak seçtiği Atatürk’ü, akşamdan derin dondurucudan normal buzdolabı katlarına indirir muhtemelen. Bunu da büyük bir hünerle ilan eder ki, devrimleri bir bir yok edilirken sesini çıkarmaktan aciz olan kitle, yalnızca buzdolabından dışarıya çıkarıldığında ona sahip çıkmaya kalkar.
Ki o sahiplenme, sınırlarını siyasi otoritenin çizdiği bir alan içinde kalır. Türkiye’nin daha demokrat ve laik geçinen insanları bayrak zinciri oluşturarak, balkonlardan istiklal marşı söyleyerek aklınca iktidara karşı koyuş içindedir. Mutlaka bu tür davranışlar gücü istiflemek, karşı duruşu tahkimlemek adına önemlidir ama Atatürkçü’nün Atatürkçü’ye propagandası dışına pek çıkmaz.
Söyleyeceğim, derin dondurucunun da işlevi bir yere kadardır. Gerçi, gerici Atatürk’ü toptan ve aniden çürümeye terk ederse başına geleceği şeyi iyi bilir. Eğer Ata’nın gücünden uyarı alınıyorsa, yalnızca iktidarın onu dolaşıma soktuğu anla bu direniş sınırlı kalmamalı, her daim ve her platformda güçlü karşı çıkışlarla sürmelidir…
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Özel'den '1 Mayıs' açıklaması
- Tuncer Bakırhan'dan Saraçhane'de '1 Mayıs' mesajı
- Taksim'de 1 Mayıs ablukası
- Ekrem İmamoğlu'ndan 1 Mayıs mesajı...
- Bir süredir kendinizi kötü mü hissediyorsunuz? Depresyon
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
En Çok Okunan Haberler
- Otopsi görüntüleri ortaya çıktı
- DİSK ve KESK Taksim'den vazgeçti
- 'Asgari ücrete zam yapılmadığı takdirde...'
- Valilikten açıklama geldi
- Eylemcilere polis müdahalesi!
- Erkan Baş'tan polise: 'Bağırma'
- Erdoğan ve Özel görüşmesi...
- Özgür Özel, polislere çağrı yaptı!
- Diyanet'ten 'Audi A8' açıklaması
- Şırnak'ta 2 asker şehit oldu!