UNICEF verilerine göre depremden etkilenen, Türkiye’de 2,5 milyonu çocuk olmak üzere en az 9,1 milyon kişinin, Suriye’de ise 2,6 milyonu çocuk olmak üzere en az 5,4 milyon kişinin yardıma ihtiyacı var. Bölgede özellikle çocukların sağlığı ve gelişimi bakımından uzun vadeli kalıcı iyileşme adımlarının atılması çok önemli. Çünkü bu gibi krizlerde en başta çocuklar zarar görüyor. 

Anne Çocuk Eğitim Vakfı'nın (AÇEV) kurucularından olduğu  “Uluslararası  Erken Çocukluk Barış Konsorsiyumu” (Early Childhood Peace Consortium) Türkiye ve Suriye’deki depremlerden etkilenen çocukların ve ailelerin korunması için kalıcı eylem ve destek çağrısında bulundu. 

Bağışçılar, “krizden etkilenen küçük çocukların gelişimini ve sağlığını korumak amacıyla finansman oluşturmaya öncelik vermeye” davet edildi. 

Yapılan çağrıda özellikle beyin gelişiminin en hızlı olduğu dönemlerde çocukların afet ve krizlerin olumsuz etkilerine karşı savunmasız olduklarına dikkat çekildi. Bu kritik dönemde, yeterli destek olmadan aşırı derecede strese ve yoksunluğa uzun süre maruz kalmanın, “ağır strese”  neden olabileceği, bu durumun çocuğun bedensel, zihinsel, sosyal ve duygusal gelişimi üzerinde uzun vadeli olumsuz etkilere neden olabileceği belirtiliyor. 

EYLEM ÇAĞRISI 

Erken Çocukluk Barış Konsorsiyumu’nun deprem bölgesi için hazırladığı kalıcı eylem ve destek çağrısı şöyle: 

1. İnsan haklarını ve bu krizin tehdidi altındaki her çocuğun haklarını savunun.

2. Çatışma, savaş ve yerinden edilme durumları yaşayanlar dahil olmak üzere tüm çocukların hayatta kalması, gelişmesi ve korunmasına yönelik yatırıma öncelik verin.

3. Daha huzurlu ve dayanıklı toplumlar inşa etmek için afete müdahale ve iyileştirme girişimlerinde Erken Çocukluk Gelişimi programları ve hizmetlerine yapılan yatırımları önceliklendirin.

4. Afete müdahale ve iyileştirme girişimlerinin merkezinde cinsiyet eşitliğinin, kapsayıcılığın ve çocukların, ailelerin ve toplulukların güçlendirilmesinin yer almasını sağlayın.

5. Erken çocukluk programlarının ve hizmetlerinin, Barış Kültürü’nü teşvik etmede ve barışı sürdürmede temel konular olmasını sağlayarak etkilenen tüm bölgelerde bilimsel verilere ve kanıtlara dayalı politikalar ve uygulamalar gerçekleştirin. 

DÖNÜŞTÜRÜCÜ GÜÇ 

Çağrıda, erken çocukluk gelişimi programlarının “dönüştürücü gücü”ne de dikkat çekiliyor ve dünyanın dört bir yanındaki çeşitli krizlerden elde edilen ve giderek artan bulguların, bu programların, olumsuz sonuçları haffetme ve iyileştirme potansiyeline sahip olduğunu gösterdiği belirtiliyor. Sonuç olarak risk altındaki bebeklerin ve küçük çocukların erken çocukluk gelişimi hizmetlerine erişimi yaşamsal önem taşıyor. Çağrının duyulmasını ve gerekenlerin yapılmasını umalım.