Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Küçük, büyük şeyler
Akın akın koşarcasına aynı
yöne doğru akıyorlardı.
St. James’s Park’a koşan
yaklaşık 52 bin Newcastle United
taraftarıydı bunlar. Üstlerinde
çubuklu siyah-beyaz formalarıyla.
Keşke havadan çekim imkânı
olsaydı da aynı anda bu kadar
insanın farklı sokaklardan
hep aynı yönde ilerleyişini
izleyebilseydik. Bugüne dek hiç
tanık olmadığım bir manzaraydı
bu. Ne İstanbul’da, ne Londra’da
ne de herhangi bir yerde.
NEWCASTLE
Çünkü bütün şehir Newcastle
taraftarıydı ve çok kalabalıktılar.
Ayrıca stat şehir merkezinde
olduğu için herkes aynı
dakikalarda buraya yürüyüşe
geçiyor. Tribünler ise zaten
İngiltere’nin belki de en iyi tribünü.
Ama son haftalarda santrfor
sakatlığı, şu bu derken takımın
bir türlü kazanamamasından
ötürü biraz canları sıkkın. Fakat
ne gam. Bournemouth’a karşı
son dakikalarda beraberliği
yakalamaları yine mutlu etti onları.
FULHAM
Aslında bir hafta önce izlediğim
Fulham maçında da rakip yine
Bournemouth’tu. Maçı sahaya
çok yakın bir yerden izledim.
Öyle daha fazla maçın içine
girebiliyorum. Uzun süre canlı
Premier Lig’i maçı izlemediğimden
belki futbolun hızı beni yeniden
çok şaşırttı. Hele Fulham’dan
Willian’ın 34 yaşındaki hızına,
çabukluğuna, becerisine hayran
oldum. Aslında bütçesi, stadı
küçük ama bağlılığı büyük
takımları sevmenin ayrı bir tadı
var. Fulham’ı çok yazdım bu
bağlamda. Bournemouth da öyle
aslında.
BOURNEMOUTH VE LUTON
Küçük çok sevimli bir kıyı
kasabasının takımı o da. Son
favorim ise yine unutulmuş bir
şehrin takımı olan Luton Town.
Sıra işçi evlerinin arasında 11
bin kişilik çok sevimli bir statları
var. Hocaları Rob Edwards ise
çok cesur ve seyir zevki veren
top oynatıyor. Takımı Luton
Town büyük, küçük her takıma
kök söktürüyor. Özellikle kendi
sahasında. Üstelik çok genç ve
yakışıklı. Takıma girse kimse
yadırgamaz. İşte tüm bu futbol
güzelliklerinden bahsettikten sonra
bizim buraların futbol ortamına
gelecek “Ah, vah” diyecektim
ki benden önce arkadaşım
Zeki Demirkubuz Twitter’da
çok güzel özetlemiş her şeyi:
“En az yüzyıllık bir statta son
derece mütevazı futbolcularla
yenilmesine rağmen inanılmaz
güzel ve onurlu futbol oynayan
Luton Town gibi takımları
gördükçe kendimi aldatılmış
hissediyor, Türk futbolu denilen
işkenceye ve beş para etmez
düzenine neden katlandığımı
sorguluyorum”.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Ergin Yıldızoğlu ABD başkanlık seçimlerini değerlendirdi
- Yaz salgınına dikkat! Uzmanından kritik uyarı...
- Sıcak ve gergin olimpiyat, Paris 2024 başlıyor
- “Herkes yattıktan sonra gece çocuk gibi ağlıyorum”
- Uzmanlar uyarıyor: 'Besin alerjileri, giderek artıyor'
- Doğa Parkı sakinlerinin ilginç serinleme yöntemi
- Meyve sebze yıkarken dikkat edin!
- Dünyanın en eski ve en küçük memeli hayvanı!
- Yıllardır E-5 karayolunda yürüyen adamın hayat hikayesi
- 'Dünya Kebap Günü'nde mevsimlik işçilere kebap dağıtıldı
En Çok Okunan Haberler
- AKP'li Külünk: 'Erdoğan sosyolojisi eriyor'
- İBB'den flaş 'SGK borcu' açıklaması
- İktidara yakın anketçiden 'CHP' açıklaması
- 'Oflu duruşuna, ellerine sağlık…'
- 'Erdoğan'ın talimatıyla darbe girişimi var'
- 'Bu işi çözün, sorumluları hesaba çekin' talimatı
- ‘15 büyükşehirin borcu yok’
- Özgür Özel'den savcılığın TÜİK kararına jet yanıt
- Tuğrul Türkeş Bakan Tunç'u hedef aldı
- Hibrit araçlarda ÖTV düzenlemesine gidildi