Güneş Aksüs

Çocuklar duyduğunu değil gördüğünü yapar

05 Aralık 2023 Salı

Geçenlerde bir danışanım dedi ki “Odasında gizli bir kutu bulduk, tüm abur cuburları oraya saklamış inanabiliyor musunuz Güneş Hanım! Bunu nasıl yapar!“  Küçücük kızının bunu akıl etmesine, bu yiyecekleri ondan saklayıp gizli yemeye çalışmasına şaşırıyordu. “Pelin Hanım siz sever misiniz atıştırmalıkları?” diye sordum. “Yooo ben sağlıklı besleniyorum.” “Evet tamam ama atıştırmalık sever misiniz? Abur cubur kutunuz veya dolabınız var mı?” Durdu, yanakları kızararak dedi ki “Yani tabii var ama kızım görmedi, o uyuyunca yiyoruz biz.” 

Biz çoğu zaman kötü alışkanlıklarımızı onlardan saklamaya çalışsak da onlar her şeyin farkındadırlar. Görürler, kaydederler, duyarlar ve anlamadığını zannettiğimiz birçok şeyi anlarlar. 

Sizin bir davranışınızı çok rahat kopyalarlar. Onların iyi beslenmesini istiyorsanız iyi beslenin. Onların abur cubur yemesini istemiyorsanız siz de yemeyin. Eğer bu ikisi arasında denge kurmayı öğrensin diyorsanız, siz de bu dengeyi kurun. 

Çocukların yeme alışkanlıkları ve aslında tüm davranışların kökeni, 0-6 yaş arasında oluşuyor ve yerleşiyor. Bu dönemde onunla beraber masada oturanları düşünelim. Kiminle yemek yiyorlar ise onun yeme davranışlarından etkileniyorlar. Okul dönemi başladığında arkadaşları ile bir etkileşim başlıyor. Hızlı yeme, seçici yeme, tat ve kokulara tepkiler… Bir kısmı doğuştan geliyor ama bir kısmı da çevreden etkilenerek değişiyor. Anne, baba en etkili kişiler ve bebeğinizi büyüten ve onunla yemek yiyen kimler var ise bu kişilerden de etkileniyorlar. 

Kendinizi de düşünün. Eğer çocuğunuzda yeme sorunları var ise sizde veya sizin çocukluğunuzda benzer bir hikâye vardır. Siz ne kadar çözebildiyseniz çocuğunuz için de en az o kadar umut var demektir. Çocukken hiç yemediğiniz şeyleri düşünün. Ya da ne kadar sağlıklı beslendiğinizi. Bugün nasıl? Neler değiştirebildiniz? Değişim ailece başlar. Sadece çocuk üzerine baskı kurmak sizi daha da strese sokar. 

CÜMLELERİNİZ VE TEPKİLERİNİZ ONLARI ETKİLİYOR 

Bazen ilginç geliyor. 40 yaşında, 50 yaşında bir danışanım ''Ben sebze asla yemem" diyor ama sonra da devam ediyor ''Ama çocuğum sebze yesin''… Nasıl olacak? 

Her besin grubundan belli miktarlarda, ihtiyacımızı karşılayacak kadar her gün yemeliyiz. Bedenimizdeki işleyişin düzenli çalışması için bedeninize enerji kaynaklarını, besin çeşitliliği ile düzenli olarak vermeliyiz. Diyelim ki sebze çok sevmiyorsunuz, hadi her gün olmasın da iki günde bir olsun.. Hadi diyelim ki et yemek istemiyorsunuz, azaltın ama haftada birkaç gün iyi bir protein aldığınıza emin olun. Yani siz yetişkin olarak eksiksiz beslenmeye çalışın ve yiyemediklerinizin yerine en uygun seçenekleri koyun. Bunu yapın ki çocuklarınız da yemek istemediği besin grupları olduğunda bir çözüm olduğunu görsünler. Yani babam sebze yemeklerini çok sevmiyor ama salata yiyor desinler. Annem balık çok sevmiyor ama tavuk ve köfte yiyor desinler. Yani, sağlıklı beslenme çabası sizin evde var ise elinizden geleni yapıyorsanız onlar da yapıyor haberiniz olsun. Eğer siz, masada sebzeyi görür görmez ''Bu ne ya, yemek yok mu bu akşam?'' derseniz, çocuğunuz sebze hakkında sizinle aynı fikirde olabilir. Ve bunu değiştirmek kolay değil, zaman ve sabır ile çözülebilir. Ama neden bunun olmasına sebep olalım ki? Siz siz olun, onların yanında yemekler hakkında negatif tepkiler vermeyin. Bir yemeğe iğrenç, berbat vb yorumlar yapmayın. ''Ben sevmedim'' diyebilirsiniz, ''Bunun yerine ne yiyebilirim?'', ''Bunu başka nasıl yapabiliriz'' diyebilirsiniz... Ama ''Ben bunu istemiyorum, başka yemek yok mu?'' dediğinizde bebeğiniz bunu hemen kopyalar. Çünkü bu şekilde en sevdiği yemekler ile devam edebilir. Bu şekilde son yıllarda artan ''seçici yiyici'' çocuklar maalesef 3-4 yemek ile günlerini haftalarını aylarını geçiriyorlar. Seçici yiyici çocuklar hakkında detaylı bir bilgi vereceğim. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları